BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "AKP hükümeti kesinlikle PKK'nın barış yapmasını istemiyor. AKP hükümeti PKK'nın silah bırakmasını istemiyor. Eğer istiyorsa birkaç saatte bunu gerçekleştirebilir. Bunu yapabilecek siyasi ortam, kamuoyu desteği var" dedi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, partili belediye başkanlarıyla Diyarbakır'ın Sur İlçesi'ndeki esnafı ziyaret etti. Demirtaş, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan'ın söylediği ileri sürülen, 'PKK'lılar silah bırakıp gelirse, normal vatandaş olurlar' açıklamasıyla ilgili soruya Demirtaş, konunun asıl muhatabının PKK olduğunu belirterek, şöyle yanıt verdi:
"Eğer Başbakan'ın PKK'ya yapacağı bir çağrı varsa. 13 Eylül'den itibaren bu çağrıyı doğrudan yapmasında ben fayda görüyorum. Bakın ETA bir ateşkes ilan etti. Hükümet ateşkesi yetersiz gördüğünü beyan etti. Şimdi bizde de Türkiye'de de hükümet ateşkes ile ilgili ne düşünüyor açıklaması lazım. Yeterli midir? Yetersiz midir? Bunu doğrudan açıklaması lazım. PKK'yı muhatap alarak, dikkate alarak söylemesi lazım, ama bugüne kadar 8 ateşkes yapıldı. Bizde hükümetler bu ateşkeslere sözde ateşkes demekle yetindiler. Bakın PKK ateşkes ilan etmiş durumda 40 günden fazladır PKK'nın ateşkesi var."
BAŞBAKAN İSTERSE BİRKAÇ SAATTE BU İŞİ ÇÖZER
Hakkari'de güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada 9 PKK'lının öldürüldüğü söyleyen Demirtaş, ateşkesin olmasına rağmen, hükümetin operasyonlara ara vermediğini ileri sürdü. Demirtaş, şöyle dedi: "PKK ateşkes ilan ediyor. Hükümet bu ateşkese sözde ateşkes diyor. Ve arkasından operasyon yapıyor. Demek ki hükümetin barış söylemi sözde barıştır. Başbakan'ın Türkiye Cumhuriyeti devletinin barış konusunda samimiyeti varsa, barışı sağlamak veya en azından çatışmazsızlığı sağlamak birkaç saatin işidir. Sadece birkaç saatte gerçekleşir. Ama devlet ve hükümet sürekli kamuoyunu yanıltıyor, aldatıyor. Sanki bu iş çok zormuş gibi başarılamaz gibi bir hava yaratıyorlar. Sadece birkaç saat içerisinde çatışmasızlık, ateşkes ve barışa giden yollar sağlanabilir. Başbakan bu konuda artık mırıldanmayı bırakmalı, karnından konuşmayı artık bırakmalı. 40 bin insanın ölümünden söz ediyoruz. 40 bin kişinin ölümünden söz ediyoruz. Bakın bayram arifesi ve 9 Kürt gencini morga koyuyorsunuz, Kürtlere bayramı haram ediyorsunuz. Sonrada çıkıp efendim teslim olsunlar deyip işin içinden çıkmaya çalışıyorsunuz. Bunun gibi bir rezalet olabilir mi? Böyle bir barış, çözüm anlayışı olabilir mi?"
AK PARTİ, PKK'NIN SİLAH BIRAKMASINI İSTEMİYOR
Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır mitinginde yaptığı konuşmalardaki barış söylemlerine değinen Demirtaş, Hakkari'de 9 PKK'nın öldüğünü söyleyerek, şöyle dedi: "Başbakan daha Ankara'ya yetişmeden 9 Kürt gencinin cenazesi Van'da morga konuluyor. Bayramın arifesinde. Bu nedenle ortada büyük bir manüplasyon var. AKP hükümeti kesinlikle PKK'nın barış yapmasını istemiyor. AKP hükümeti PKK'nın silah bırakmasını istemiyor. Eğer istiyorsa birkaç saatte bunu gerçekleştirebilir. Bunu yapabilecek siyasi ortam, kamuoyu desteği var. Ama hükümet ne söyledi bilmiyorum. Eğer kafasında bir proje varsa, gerçekten de halkı tatmin edecek bir yaklaşımı varsa, bunu çok daha fazla geciktirmesin. Bu gençlerin ölümüne daha fazla sebep olmasın Başbakan, ayın 20'sine kadar bu konuda ne adım atacak? Hükümet olarak devlet olarak bu konuda projeleri nedir? Bu konuyu açıklasınlar artık."
KAFATASCI, IRKLI YAKLAŞIMA SAHİP
Erdoğan'ın BDP Milletvekileri Akın Birdal ve Ufus Uras'ın Kürt olmadığını sözlerini eleştiren Demirtaş, Başbakan'ın zaman zaman ne söylediğini bilmediğini ileri sürdü. Demirtaş şunları söyledi: "Şimdi uçakta promter yok biliyorsunuz. Promter olmayınca camdan konuşmayınca Başbakan ne söylediğini bilmiyor. Benim tavsiyem uçakta, yer de, gökte, havuzda, denizde her yerde promter olsun. Aksi taktirde ne söylediğini bilmeyen bir Başbakan var bu ülkede, 'önce Kürt olun' ne demek ya. Önce bir insan ol. Herkes önce bir insan olsun. Sayın Başbakan'da önce bir insan olduğunu hatırlasın. Ondan sonra etnik kimlikleri savunsun, özgürlükleri savunmak için Kürt, Arap şu bu olmak gerekmiyor. Biz bu güne kadar Kürtlüğümüzle büyük mutluluklar duymadık. Utanç da duymadık etnik kimliğimizle. Biz insan olmaya çalışıyoruz. İnsanız diyoruz. İnsan kimliğimiz öne çıkarıyoruz. Akın bey de, Ufuk bey de diğer partililerimiz de etnik kimliğine bakmaksızın herkes onurlu bir insan olma kimliği etrafında buluşmuşlar. Başbakan'ın bundan haberi yok. Ne kadar milliyetçi, ne kadar kafatasçı, ırkçı bir yaklaşıma sahip olduğunu gösteriyor. İşte. Promter olmadan, önünde bir metin olmadan konuşunca kafasındaki altyapısı zihni dışa vuruyor. Böylesine bir ırkçı milliyetçi anlayışa sahip bizi etnik kimlikle siyaset yapmakla suçluyor. Bizi etnik milliyetçilikle suçluyor. Fakat söylediği laflar yenilir yutulur değil. Bu yüzden biz diyoruz ki önce herkes insan olsun sayın Başbakan başta olmak üzere."
Hakkari'de 9 PKK'lının öldürülmesine provokosyan olarak değerlendiren Demirtaş, Başbakan Erdoğan'dan açıklama beklediklerini söyledi. Demirtaş, şöyle dedi: "Bu bayram öncesi Kürtlere vereceği bir mesaj var mıdır? 9 çocuğunuzu öldürdük morga koyduk. Bunun üzerine ne diyecek biz merakla bekliyoruz. Diyarbakır'dan sesleniyoruz Başbakan'a orada yatan 9 koyun değil, kuzu değil 9 Kürt gencidir. Her biri Türk, Arap genci kadar herhangi bir ulusun halkın genci kadar değerlidir. Kıymetlidir, insandır çünkü anası var. Babası var. Ve bütün bu halk burada bayrama bu acı ile giriyor. Biz Başbakandan açıklama bekliyoruz. Nedir? Bu provokasyonlardan kendisinin haberi yoksa çıksın açıklasın. Kim gerçekleştiriyor. Bu provokasyonu. Kim böylesi dönemlerde böylesi operasyonları yapıyor. Bunların amacı ne? Başbakan tarafından izaha muhtaç şeylerdir. Bu bölgede 30 yıldır haddinden fazla kan aktı, acılar yaşandı. Bütün Türkiye yaşadı ama ateşin düştüğü yer burası 40 bin insanın ölümünden söz ediyorlar. Bunlardan 32 bini Kürt gencidir. Bu topraklarda artık yas görmemiş, çatışmalarda, savaşlarda evladını yitirmemiş aile kalmadı. Bayram öncesinde Kürtlere bayramı zehir eden zihniyet çıkıp açıklama yapmak zorunadır. Bu nedenle biz halkımızın bayramını coşkuyla kutlayamıyoruz. Üniforması ne olursa olsuna amacı ne olursa olsun ateşkes ilan etmiş, çözüm arıyor ve biz siyasetçilerde çözüm arayışı içindeyiz. Savaşı durdurmaya çalışıyoruz. O insanları dağdan indirmeye çalışıyoruz. Ama birileri ısrarla bu gençleri öldürmeye çalışıyor. Yani dolayısıyla bizim şu andaki barış arayışlarımızı, sekteye uğratan ve ateşkes sürecini de bize göre de çok ciddi bir tehlikeye atmış bir gelişmedir. Başbakan acilen çıkıp açıklama yapmalıdır. 13 Eylül'ü beklememelidir."