NEW YORK (ANKA) - AKP'nin liberal ekonomik politikaları uygulamakla birlikte siyasette liberal olmadığı savunuldu.
Washington Enstitüsü'nün Türkiye Araştırma Programı Direktörü Soner Çağaptay, Wall Street Journal'daki makalesinde AKP'nin ekonomide attığı adımları överken siyasette liberal olmadığını öne sürdü. Çağaptay, "Kapitalizm tek başına bir parti veya bir ülkeyi Batılı veya liberal yapmıyor" görüşünü dile getirdiği makalede AKP döneminde İsrail ile ortak savunma projelerinin önemli ölçüde azaldığı görüşüne de yer verdi.
Soner Çağaptay, Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan "Liberal Türkiye mi?" başlıklı makalesinde AKP'nin ilk iktidara geldiğinde kendisini "liberal bir hareket" olarak ilan ettiğini belirterek "AKP gerçekten liberal mi? sorusuna yanıt aradı. AKP iktidarı sırasında Türkiye'de "dramatik" iki değişim olduğunu kaydetti.
"AKP EKONOMİDE ÖVGÜYÜ HAK EDİYOR"
Bu değişimlerden ilkini, Türkiye'nin yabancı sermaye için tercih edilen bir ülke haline gelmesinin oluşturduğu belirtilen yorumda Türkiye'nin 20 milyar dolarlık yabancı sermayeyi çektiğini, AKP'nin devlet kuruluşlarını özelleştirdiğini, bunun sonucunda da AKP'nin hak ettiği övgüler aldığını da yazdı. Yorumda şöyle devam edildi:
"Ancak kapitalizm, tek başına bir ülkeyi liberal yapmaz. Aynı zamanda Batı dünyası ile ortak kader hissiyatına da ihtiyacı var ve bu AKP'nin Türkiye'sinde hiç yok."
Soner Çağaptay, AKP iktidarında meydana gelen ikinci değişimin ise, Türkiye'deki ABD'ye ilgili görüşlerde yaşandığını belirterek bunu "kesinlikle liberal olmayan" bir değişim olarak nitelendirdi.
"SÖYLEM VE ATAMALARDA BATI KARŞITLIĞI"
AKP iktidara geldiğinde Türkiye'nin, Müslüman ülkeleri arasında ABD konusunda en olumlu görüşleri olan ülke iken, halen dünyanın en Amerikan karşıtı ülkesi haline geldiğini öne süren Çağaptay, bunda ABD'nin PKK'ya karşı harekete geçmemesinin rol oynamış olabileceğini belirtirken Batı karşıtlığının "AKP'nin söylemi ve bürokratik atamalar"da net bir biçimde yansıdığını öne sürdü.
Bu çerçevede TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, "Kurtlar Vadisi" filmine övgüler yağdırmasına ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanının, ABD kuvvetlerinin Irak"ta "katliam" yaptığı iddiasına dikkat çekilen yorumda son dönemde AKP'nin, Irak ve Afganistan gibi önemli konularda Washington ile işbirliğini artırdığını ancak Türk hükümetinin bu önemli bağları kamuoyuna anlatamadığı kaydedildi.
"İSRAİL SAVUNMA PROJELERİNDEN DIŞLANIYOR"
AKP'nin, Batı'dan spesifik politikaları ile de uzaklaştığı öne sürülen makalede bunun bir örneği olarak Türkiye-İsrail ilişkilerini verdi. Yorumda AKP öncesi Türkiye ile İsrail arasında çok iyi bir askeri ilişkinin bulunduğu belirtilerek 1995-2003 döneminde iki ülke arasındaki 3.3 milyar dolar tutarındaki ortak savunma projelerinin, büyüyen askeri bağların önemli bir direğini oluşturduğu vurgulandı.
İsrail ile askeri kontratların sayesinde Türkiye'ye PKK ile mücadele için "yararını kanıtlayan hassas ileri teknoloji silahları"nın sağlandığı öne sürülen yorumda Milli Savunma Bakanlığı'nın bir bürokratına dayanılarak "Bugün durum böyle değil" denildi. Çağaptay, "2003 yılından beri İsrail ile iş yapan şirketler, metodik bir biçimde savunma kontratlarından dışlanıyor. İsrail ile savunma projeleri, son dört yılda ancak 245 milyon dolara ulaştı" diye yazdı.
Soner Çağaptay, Türkiye ile İsrail arasındaki savunma işbirliğinde yavaşlamanın diğer bir örneği olarak AKP dönemindeki en büyük ortak projesi olan insansız hava aracı projesini verdi. Söz konusu projenin, durma noktasına geldiğini öne süren Çağaptay, gelecek yıl araçları teslim etmesi gereken İsrailli şirketin, son bir yılda "AKP'nin yönetimindeki bürokrasi"den sadece bir randevu alabildiğine dikkat çekti.
"YENİ AKP HÜKÜMETİ SİYASETTEKİ LİBERAL KİMLİĞİNİ KANITLAMALI"
WSJ'ndaki yorumda ayrıca AKP tarafından atananların da, liberal olmayan bir çizgi takındığı savunulurken de bu çerçevede yeni atanan bir il valisinin, bölgedeki Hrıstiyan toplumunun temsilcileri ile buluşmasında ilk sözlerinin "Ben Müslüman'ım" olduğu, bunun da "liberal ve laik bir devlet"e yakışmadığı iddia edildi.
"Kapitalizm tek başına bir parti veya bir ülkeyi Batılı veya liberal yapmıyor" ifadesini kullanan Çağaptay, "Yeni AKP hükümeti, ikinci iktidar döneminde liberal olmayan siyasetten ve Batı karşılığından vazgeçerek liberal kimlik kartını kanıtlayabilir. Bu, Türkiye'nin kaçırmayı göze alamayacağı bir şanstır."(ANKA)