HABER

AKP ve CHP arasındaki Kayseri kavgası büyüyor

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, bayramdan sonra kamuoyuna açıklama yapacaklarını söyledi.

ANKARA (ANKA)-AKP ve CHP arasındaki Kayseri kavgası büyüyor. Bayramdan sonra kamuoyuna açıklama yapacaklarını belirten CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, “Büyükşehir Belediye Başkanı ve bir bölümü hakkında takipsizlik kararı verildiğini duyduk. Bunun yanında Teftiş Kurulu Başkanı dahil olmak üzere daire müdürlerinin bir bölümü dahil olmak üzere 7-8 üst düzey yetkili hakkında rüşvet verme, rüşvet alma, görevi kötüye kullanma iddiaları ve bulguları yönünden soruşturmanın devam ettiğine dair bilgi ve dokümanlar söz konusu. Bunları bayramdan sonra kamuoyuna gidip, Kayseri’de paylaşacağız” dedi.

-BAŞBAKAN VE CHP GENEL BAŞKANI KARŞILIKLI MEKTUP GÖNDERDİ-

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir süre önce gönderdiği mektubunda, “Kayseri Belediyesi’ndeki rüşvet trafiğini çok somut olarak ortaya koyan defteri size göndermiştim. O defterde, kimden ne kadar rüşvet alındığı, rüşvetin kime verildiği, nasıl paylaştırıldığı kuruşu kuruşuna kayıtlıydı. Siz ne yaptınız? Bunun altında imza yok diyerek sümenaltı ettiniz” ifadelerini kullanmıştı. Başbakan’da, CHP Genel Başkanı’na mektupla yanıt vermişti.

-“CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN’IN EN ÜST DÜZEYDEN MÜDAHALELERİNE RAĞMEN RÜŞVET VARLIĞINI GÖSTEREN BİR TABLODAN SÖZ EDİYORUZ”-

ANKA’ya konuşan CHP’nin hukukçu kurmaylarından Atilla Kart, Kurban Bayramı’ndan sonra kamuoyuna açıklamalarda bulunacaklarına dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanı’nın kefaletine, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın en üst düzeyden müdahalelerine rağmen ortada yolsuzluk ve rüşvetin varlığını gösteren bir tablodan bir süreçten söz ediyoruz” dedi. Kart, şöyle dedi:

“Büyükşehir Belediye Başkanı ve bir bölümü hakkında takipsizlik kararı verildiğini duyduk. Bunun yanında Teftiş Kurulu Başkanı dahil olmak üzere daire müdürlerinin bir bölümü dahil olmak üzere 7-8 üst düzey yetkili hakkında rüşvet verme, rüşvet alma, görevi kötüye kullanma iddiaları ve bulguları yönünden soruşturmanın devam ettiğine dair bilgi ve dokümanlar söz konusu. Bunları bayramdan sonra kamuoyuna gidip, Kayseri’de paylaşacağız. Yani tablo şudur; Cumhurbaşkanı’nın kefaletine, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın en üst düzeyden müdahalelerine rağmen ortada yolsuzluk ve rüşvetin varlığını gösteren bir tablodan bir süreçten söz ediyoruz. Umarız ki bundan sonra bu müdahale devam etmez, çünkü bulgular o kadar net ki o kadar iz bırakmış ki daha fazla karartılamadığı anlaşılıyor. Sorun şu tabii; bu bulgulara rağmen, bu gelişmelere rağmen Başbakan neden halen ‘ortada bir yolsuzluk yok’ diyor, neden bunda ısrar ediyor. Bunu sorgulamak gerekiyor. Yani Başbakan’ın doğrudan himaye ettiği birileri mi bu işin içinde, Başbakan ortaya çıkan tabloyu neden görmezden geliyor, neden inkar etmek istiyor. Topluma böyle yansıtmak istiyor. Bu maalesef Deniz Feneri’nin bir başka boyutu. Kayseri gibi Türkiye’de nice Kayseriler var. Asıl bu büyük fotoğrafı görmemiz gerekiyor. Bunları bayram sonrasında kamuoyuyla paylaşacağız.”

-“KAMUOYUYLA PAYLAŞACAĞIZ”-

“Genel Başkan’ın bilgi ve talimatları çerçevesinde konuyu kamuoyuyla paylaşacağız” diyen Kart, şöyle dedi:

“2007’de ne olduğunu hatırlayın, bütün iddialar hakkında ne yapmıştı Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı vermişti, biz ne yaptık, bize ulaşan dokümanlardan sonra Ocak 2011’de gittik Kayseri’de dedik ki burada bir himaye var, burada yolsuzluk ilişkilerini gösteren bulgular var, deyip bir klasör dolusu evrakı Cumhuriyet savcısına sunduk ve dedik ki; Sayın Savcı bakın sizin yapmanız gereken işi biz yapıyoruz, bu aslında ne kadar düşündürücüdür değil mi, yani belli organların Cumhuriyet savcılıkların yerine geçerek delil toplamak istemesi bu işte sistemin birileri tarafından nasıl işletilemez hale getirildiğini gösteriyor. O başvurumuz üzerine geldiğimiz nokta, bu aslında ayrıca düşünülmesi gereken ibret verici tablo. Olayı takip etmeye ve gerçekleri ortaya çıkarmaya devam edeceğiz.

Teftiş Kurulu Başkanı dahil olmak üzere bir bölümü hakkında da rüşvet vermek ve almak ve görevi kötüye kullanmaktan dava aşamasına geldiğini biliyoruz.

Bize göre ortada bu şekilde rüşvet iddialarının varlığı hem de üst düzey daire amirleri hakkında varlığı kabul edildiğine göre bulgular bu yönde mevcut olduğuna göre bu aşamada Büyükşehir Belediye Başkanı ya da başka yetkililerin bu işin dışında tutulması burada bir soru işareti doğuyor, yani o illiyeti hukuki anlamdaki o illiyeti bu aşamada tespitini yapamazsınız, bunun tespitini kim yapmalıdır, bunun tespitini yargı yapmalıdır.”

En Çok Aranan Haberler