AKParti Milletvekili Denizli: Âkil İnsanlar'la Karanlık Kafesi Yıkmalıyız

Âkil İnsanlar heyetinin cumartesi günü çözüm sürecindeki sorumluluklarını yerine getirmek üzere Ege Bölgesi'ni gezeceğini söyleyen AK Parti İzmir Milletvekili İlknur Denizli, bu kapsamda anlatılanların önyargısız dinlenmesi gerektiğini söyledi. Bazı kesimlerin isteği üzerine oyuna gelinmemesi konusunda uyaran Denizli, yayımladığı mesajla dikkatleri bu yöne çekti.

Art niyetli kişilerin, kardeşliği ve ülkenin daha da ileri gitmesini istemediğini kaydeden Milletvekili Denizli, şunları söyledi: “Âkil İnsanlar'a kulak verelim. Ülkenin en batısında yaşayan insanların, barışa bir kapı açmak için bunu yapacağına inanıyorum. Önümüze yol gösterici olarak saygıyı, kardeşliği ve adaleti koyarak onları dinleyelim. Önce dinlemek, sonra da ne düşünüyorsak, hissediyorsak anlatmak, bugün için yapılacak en doğru şeydir. Tarih önünde yıllarca azabını taşıyacağımız bir sınavdayız. Bu süreçte ortak akla gitmenin yollarını bulamazsak, bu topraklara haksızlık yapmış oluruz. Bu defa savaşla savaşmak üzere hazırız. Savaşı kışkırtan dilimizle savaşmalı, bizi tuzaklara düşüren, düşünmekten alıkoyan, korkularımızı kışkırtan şablonlarımızdan arınmalıyız. Dilimizle ördüğümüz, şablonlarla kuvvetlendirdiğimiz karanlık kafesi yıkmalıyız. Yıkmalıyız ki yaşananlara, hiç olmazsa bu defa başka bir gözle bakabilelim. Yaraların kabuklarının kolayca kaldırılabildiğini biliyoruz. Karanlıkta dem tutan ishak kuşlarının, bu sürecin başarısız olmasını beklediğinin de farkındayız. Ürettikleri korkuları, ortak kavramlarımızı kötüye kullanarak parlak söz kalıplarına döküp pazarlayanlara kulaklarımızı tıkayalım ve bir kez de Âkil İnsanlar'ın anlatacaklarını dinleyelim.”

'NİYE Mİ YAPMALIYIZ?'

Türkiye’nin artık huzura ve barışa ihtiyacı olduğunu belirten İlknur Denizli, şunları kaydetti: “Yaşanan acılara yenilerini eklemek yerine, bu topraklarda yaşayanların yüreğine huzuru ve umudu yerleştirmek için yapmalıyız. On binlerce evladımız, kısacık hayatlarının hatıralarıyla toprak altında şimdi. Nar taneleri gibi saçıldılar toprağa, kan kırmızı renkte. Her şehit mezarı, bir yara açtı bağrımızda. Son sesi, ıssız dağ başlarında attığı çığlık olan genç insanları öğrendiğimizde kahrolduk. Sadece onlar için değil, bugün hayatta olanlar ve gelecekte doğacaklar için de bunu yapmalıyız. Geçmiş tecrübelerimiz bize gösterdi ki kanla, barutla, silahla, kısacası dövüşerek doğru çözüme yaklaşmak mümkün olamıyor. Günün ucuz cesaret gösterisi zamanı olmadığını biliyoruz. Gün, yaşadığımız onca acının boşuna olmadığını gösterme zamanıdır. Kucaklaşmayı, geçmişte yaşananların prangalarından kurtulmayı başarabiliriz. Toprağa kanı karışmış, toprakta kanları birbirine karışmış olanları tâ yüreğimizde hisseder ve ülkenin tamamına söyleyecek sözü olan duygudaşlığı tesis edebilirsek, bunu da İzmir’den. Ege’den başlatabilirsek, bu ülkenin en batısında yaşamanın sadece coğrafi bir durumdan daha fazlası olduğunu ülkemizin geri kalanına gösterebiliriz. İnanıyorum ki Ege insanı, bu süreçte misafirperverliğini, hoşgörüsünü ve bilgeliğini gösterecektir. Dinleme sabrını da konuşma fırsatını da barış için kullanacaktır. Âkil insanlar, âkilliği tarihî bir miras olarak taşıyan Egeliler! Anaların duaları sizinledir. Kavganın tutsağı olmayan canlar, Hızır yoldaşlık etsin size. Yolunuz açık olsun.