ANKARA (İHA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Ergün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı "Damat Ferit Paşa"ya benzeten CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a tepki göstererek, "CHP, tabelasında yazılı olan halkı ve halk değerlerini partinin içine taşımalıdır. Umarım bu üslup son olur" dedi.
Ergün, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de siyasi istikrara ve siyaset kurumuna duyulan güvenin önemli olduğunu vurgulayan Ergün, siyasi istikrarın sağlanmasının millete ait bir sorumluluk olduğunu kaydetti. Siyaset kurumuna duyulan güveni korumanın siyasetçinin görevi olduğunu dile getiren Ergün, "Siyasetin kalitesini yükseltmek iktidarıyla muhalefetiyle bütün siyasetçilerin görevidir. Kurumlar en büyük zararı kendi içlerinden görür. Siyasetçiler son zamanlardaki üslup ve yöntemlerle güven kaybetme yoluna girmiştir. Siyasette halkı aşağılayan, halktan kopuk, fildişi kulelerden siyaset yapmak siyasete duyulan güveni zedelemektedir. Türk siyaseti girmiş olduğu girdaptan bir önce çıkmalıdır" çağrısını yaptı.
Ergün, CHP'yi, tabelasında yazılı olan halkı ve halk değerlerini partinin içine taşımaya davet etti. CHP'nin Atatürk tarafından kurulmasının önemli bir ayrıcalık olduğuna işaret eden Ergün, önemli olanın Atatürk'ün partili bir rejim kurması olduğunu, buna herkesin sahip çıkması gerektiğini dile getirdi. Hem iktidarın hem muhalefetin daha iyi iktidar ve daha iyi muhalefet olmak için çabalaması gerektiğinin altını çizen AK Partili Ergün, "Muhalefetin iyi iktidar olabilme arzusu olabilir ama önce iyi bir muhalefet olmalıdır" dedi.
"DEVLET-HÜKÜMET AYRIMI ÇOK YANLIŞ" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ergün, son dönemde "devlet-millet" bağlamında yürütülen bir kavram kargaşası olduğunu da kaydetti. "Acaba devlet kalıcı, hükümet geçici mi?" diye soran Ergün, bu sorunun cevabının çok açık ve net ortaya konulması gerektiğini ifade etti. Devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinden oluştuğunu hatırlatan Ergün, hiçbir erkin tek başına devlet olmadığını, bunlardan birinin eksik olması halinde devletin olmayacağını söyledi. Hükümetlerin devletin motoru olduğunu belirten Nihat Ergün, bütün mekanizmayı hükümetlerin işlettiğini bildirdi. Ergün, "Hükümetler geçici olabilir. Milletvekilleri geçici olabilir ama parlamento kalıcıdır. Hükümetsiz, parlamentosuz ve mahkemesiz bir devlet düşünemeyiz" değerlendirmesini yaptı. Türk bürokrasisinin temel görevinin hükümetin politikalarını yerine getirmek olduğunu anlatan Ergün, bürokrasinin görevinin halkın parlamentodan, hükümetin parlamentodan aldığı meşruiyeti halka yansıtmak olduğunu söyledi. Ergün konuşmasında Türkiye'nin gündeminin netleştirilmesi çağrısında da bulundu. AK Parti'nin, ülkenin temel ve öncelikli sorunlarını çözmeye çalıştığını belirten Ergün, bunlardan birinin de doktor açığı sorunu olduğunu ifade etti. Ergün, YÖK ve üniversiteleri göreve çağırarak, tıp fakültelerinin kontenjanını arttırmalarını istedi. "Herkes işini düzgün yapmak mecburiyetindedir" diyen Ergün, YÖK'ün gündeminin ve meşgalesinin farklı olduğunu söyledi.
"GÜNDEMİMİZDE REFERANDUM YOK"
Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplandıran Nihat Ergün, CHP lideri Baykal'ın Başbakan Erdoğan'ı Damat Ferit Paşa'ya benzetmesi ve CHP Grup Başkan Vekili Ali Topuz'un "Mollayı Köşk'e taşımak istiyorlar" yönündeki ifadelerinin de siyasetteki üslup yanlışlığından kaynaklandığını vurguladı. Ergün, "Mesele sadece Sayın Baykal'ın Damat Ferit Paşa benzetmesi, Topuz'un molla demesi de değil. Umarız bu son olur. Bunların siyaset üslubu olarak kullanılması doğru mu? Birbirimizi eleştirelim ancak üslubu düzgün olsun. Eleştiri rencide edici olursa faydalı olur mu? Sayın Baykal ve Topuz 'İyi ki dedik' diyorsa onlara söyleyecek birşey yok. Ancak halk böyle düşünmüyor" dedi.
Ergün, AK Parti'nin türbanla birlikte vetolu Anayasa değişikliklerini bir paket halinde referanduma götürüp götürmeyeceğinin sorulması üzerine, "Böyle bir hazırlığımız yok. Türkiye'de referandum gerektirecek bir konu yok. Olursa bir paket halinde değerlendiririz. Bu yaz itibariyle gündemimizde referandum yok. Temel hak ve özgürlüklerin ilerlemesi için referandum değil zihinsel ilerleme yeterli" karşılığını verdi.
AK Parti'li Ergün gazetecilerin sorusu üzerine, Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde türbanlı velilerin mezuniyet törenine alınmamasının ardından dün bir grup türbanlının Çankaya Köşkü önünde eylem yapmasını "provokatif hareketler" olarak nitelendirdi. Türkiye'de siyasetçilerin yeterli tecrübesi olduğunu dile getiren Ergün, bu hareketlere prim verilmemesini istedi. Ergün, başörtüsü sorununun, geniş toplumsal mutabakat sağlandıktan sonra çözüleceğinin mesajını da vererek, "Olan bir yanlışı, farklı yanlışlarla düzeltmek mümkün değil. Aklı selimle çözmek gerekir. Bu işler doğru değil" dedi. Üniversite yönetiminin de Türkiye'ye yakışmayan bir davranış sergilediğini kaydeden Nihat Ergün, bunların keyfi davranışlardan kaynaklandığını belirterek, "Bunlar 5-10 sene sonra tiyatro konusu olacak. Dram, trajikomik sahnelerine konu olacak şeyler" diye konuştu.