Akpınar: Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun olaya el atması sevinç verici

Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Siyaset Bilimi Uzmanı Yard. Doç. Dr. Mahmut Akpınar, Uludere olayına Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun el atmasının sevinç verici olduğunu söyledi. Akpınar, ayrıca, Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun olaya dahil olmasının, terörle mücadelede güvenlik birimlerinin, insan haklarına daha duyarlı davranmalarına neden olacağını kaydetti.
Cihan Haber Ajansı'na Konuşan Doç. Dr. Akpınar, Şırnak’ın Uludere ilçesi Suriye sınırında yapılan hava operasyonunda, 34 kişinin öldürülmesi olayına Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun el atarak, insansız hava araçları Heronların görüntülerini incelemek istemesini değerlendirdi. Bu durumun sevindirici olduğunu ifade eden Akpınar, olayın, terörle mücadele dışında bir de insani boyutu olduğunu, komisyonun insani boyutunu gündeme getirdiğine dikkat çekti.
Akpınar, “Olaya İnsan Hakları Komisyonu'nun el atmış olması, meseledeki insan hakları ihmallerini akla getiriyor. Meselenin hukuki boyutu var. İnsan hakları boyutu var. Evrensel hukuka bakan boyutları var. Bu yönüyle önemli.” dedi. Akpınar, ayrıca, Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun Uludere olayına el atmasının terörle mücadelede güvenlik birimlerinin insan haklarına daha duyarlı, daha titiz davranmalarına neden olacağının altını çizdi.
Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Akpınar, 34 kişinin hayatını kaybettiği bu olayda devletin ve hükümetin biraz daha aceleci davranması gerektiğini ifade etti. Uludere olayında, hükümetin ve kamu görevlilerinin geç kaldıklarını öne süren Akpınar, “Maalesef hükümetin ve kamu görevlilerinin bu olayda biraz gevşek davrandıklarını, geç kaldıklarını söyleyebiliriz. Hatta PKK-BDP’nin yani bu olayı manipüle eden tarafların devlete göre çok daha hiperaktif, interaktif davranıp bu meseleyi propaganda aracı haline getirdiğini söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun oraya gidip yerinde incelemelerde bulunmasının, geç de olsa sevindirici olduğunu belirten Akpınar, bundan sonra oradaki halkın ve Türkiye’nin beklentisinin, ihmal varsa, kasıt veya ihanet varsa onların ortaya çıkartılması olduğunu söyledi.