AKP'li Kuzu’dan DTP’lilere tepki
DTP’lilerle ilgili Ankara 11’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği ifade vermek üzere ‘zorla getirme’ kararına ilişkin tartışmalar devam ediyor.
ANKARA (ANKA) -DTP’lilerle ilgili Ankara 11’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği ifade vermek üzere ‘zorla getirme’ kararına ilişkin tartışmalar devam ederken TBMM Anayasa Mahkemesi Başkanı Burhan Kuzu, ifade vermeye gitmeyen DTP’lilere tepki göstererek “Gitmiyorum polis beni zorla götürsün demek fırsatçılık” diye konuştu. Kuzu, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün ‘Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nun DTP’lilerin durumuyla ilgili toplanması’ önerisine ise olumsuz yanıt verdi. Kuzu, karma komisyonunun DTP’lilerin durumuyla ilgili yapacağı bir şey olmadığını belirterek “Biz kanun yapıyoruz yorumunu yargı organları yapar. Karma komisyonun bu konuda bir yetkisi yok” dedi.
Kuzu, Ankara 11’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin DTP’lilerle ilgili verdiği kararı ve DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün ‘Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nun DTP’lilerin durumunu görüşmek üzere acilen toplanması’ gerektiği yönündeki sözlerini ANKA’ya değerlendirdi. Yargının verdiği kararda anayasaya ve yasalara aykırı bir durum olmadığını belirten Kuzu, “Anayasa değişikliği yapılmadan bu sorun çözülmez. Yapılacak iş anayasa değişikliği yapılana kadar bu arkadaşların gidip ifade vermeleridir. Fiili bir durum çıkartmamak lazım” diye konuştu.
Demokratik açılımın konuşulduğu bir süreç yaşandığını, bu konularda duyarlı olmak ve süreci baltalamamak gerektiğine de dikkati çeken Kuzu, “Diyelim Karma komisyon toplandı ve -buna yetkimiz yok- ama bu arkadaşların işlediği suçlar 14’ncü madde kapsamında değildir dedik, savcı da bunu dinlemedi o zaman ne olacak? Bizim böyle bir yetkimiz yok” diye konuştu.
Anayasa ve Adalet Komisyonu’nda 439 dokunulmazlık dosyası bulunduğunu, bunlardan 270’inin DTP’lilere ait olduğunu bildiren Burhan Kuzu, bu dosyalar hakkında herhangi bir işlem yapmadıklarını, dokunulmazlıklarını kaldırmak gibi bir yola başvurmadıklarını söyledi. Kuzu, şunları söyledi:
“Bunu yapmış olsaydık şimdi bu arkadaşlarımız farklı bir muameleden, ayrımcılık yapıldığından söz edebilirlerdi ama biz böyle bir şey yapmadık. 1994’teki olayda durum farklıydı, o arkadaşların dokunulmazlıkları kaldırılmıştı. Ancak bu arkadaşlarımızın dokunulmazlıkları kaldırılmadı. Onun için benim bu arkadaşlarımıza tavsiyem 29 Aralık’a kadar birkaç ay var, bu sürede gidip ifade versinler. İstiyorlarsa susma haklarını kullanabilirler. Ancak gitmiyorum polis beni götürsün demek fırsatçılık.Bunu doğru bulmuyorum. Eğer samimilerse demokratik açılım sürecini akamete uğratmayacak bir tavır sergilemeliler.”
