TOKAT (İHA) - AK Parti Tokat Milletvekili Resul Tosun, ulusal bir gazetede yer alan "ihanet vakfı" haberiyle ilgili olarak, "Özellikle cumhurbaşkanı seçiminden önce Türkiye'de gerginlik ortamı oluşturabilmek için bu yollara tenezzül edip, arayış içerisine giriyorlar" dedi.
Bir ulusal gazetede yer alan haberde, Tokat'ta adına vakıf kurulan Mustafa Sabri Efendi'nin "Sevr'i imzalayan İstanbul hükümetinde yer almış bir düşman işbirlikçisi, istiklal ve hürriyet için canını ortaya koyan kahramanların ve onları örgütleyen Mustafa Kemal'in de can düşmanı olduğu" ileri sürülmüştü. Basın mensuplarının konuyla ilgili sorunlarını cevaplayan AK Parti Tokat Milletvekili Resul Tosun, vakfın 1994 yılında Tokat halkına hizmet götürebilmek için kurulduğunu ve kurucu mütevelli heyetinde yer alması isteği üzerine vakıf üyesi olduğunu kaydetti. Tosun, vakıfla ilgili "ihanet vakfı" diye ağır bir ifade kullanıldığını söyleyerek, "Bu vakfın kurucu heyeti o yazar arkadaşımızın ifade ettiği gibi bir düşünceye, gruba mensup insanlar değil, Tokat'ımızın önde gelen şahsiyetlerinin yer aldığı bir heyettir. Bu vakıf mahkeme kararıyla kurulmuş yasal bir vakıftır, yasalara aykırı bir yönü yoktur. Ancak o gazetenin yazarı aynı zamanda hemşehrimiz olan bu vakfın isminden dolayı Mustafa Sabri Efendi'nin Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara'yla sürtüşmesinden kaynaklanan bir siyasi ihtilafı gündeme getirmiştir. Bazen insanların ideolojileri, önyargıları, düşmanlıkları sebebiyle gözleri kör olabilir, görmeyebilir. Bu vakıf 10 yıldır Tokatlılar'a hizmet ederken, bu hemşehrimiz kalktı isminden dolayı Türkiye'de bir gündem oluşturmaya gayret etti. Bizim de ismimizi orada zikretti. Ben vakıf mütevelli heyeti üyesiyim ve vakıfla ilgili yapılan haberde 'ihanet vakfı' gibi çok ağır bir ifade kullanılmış. Bu isim üzerinden kaynaklanan düşmanlık nereden geliyor? Bu söylediğim gibi ideolojik bir yaklaşım, önyargılı bir yaklaşım, düşmanca bir yaklaşımdan kaynaklanıyor. Hakikaten Tokat'ın iyiliğini isteyen bir hemşehrimiz olsaydı, bu vakfa teşekkür etmesi gerekirdi. Çünkü bu vakıf iyilikten başka bir şey yapmıyor. Neden böyle bir şeyi gündeme getiriyorlar? Özellikle cumhurbaşkanı seçiminden önce Türkiye'de bir takım gerginlik ortamı oluşturabilmek için bu yollara tenezzül edip, arayış içerisine giriyorlar" diye konuştu.
Vakfa ismi verilen Mustafa Sabri'nin Tokat'ta doğduğunu ifade eden Tosun, "Sabri Efendi, Osmanlı'nın son şeyhülislamı olmuş ve İslami ilimlerde özellikle kelam ve felsefede döneminin zirvesine çıkmıştır. Biz geçmişteki siyasi ihtilafları günümüze taşıyarak toplumu germe yerine, toplumun yetiştirdiği değerlerin özelliklerini ön plana çıkararak, ihtilafları bir kenara bırakarak bir barış ortamı oluşturmak durumundayız. Nazım Hikmet dünyaca tanınan bir şairdir değil mi? Edebiyatçıdır, aynı zamanda bir Atatürk düşmanıdır. Benim şimdi telaffuz etmeye edebim müsaade etmiyor. Çok ağır şekilde Atatürk'e hakaret etmiştir. Bunun şu an öne çıkan yönü nedir? Şairlik, edebiyat, mağduriyet yönüdür. En dincisinden en milliyetçisine varıncaya kadar herkes şu anda Nazım Hikmet'in şiirini okuyor. Nazım Hikmet'e sahip çıkıyor. Hiç kimse kalkıp ta bu 'Atatürk düşmanıydı, bunu niye biz gündeme getiriyoruz' diyorlar mı? Demiyorlar ve doğrusunu yapıyorlar. Onun şairlik yönü dünyaca tanınmış, öne çıkmış, bizim yetiştirdiğimiz bir insandır. Geçmişteki bu siyasi ihtilafları bir kenara bırakıp nasıl ki Nazım Hikmet'in şiirini ve edebiyatını gündeme getirerek ona sahip çıkıyorsak, aynı şekilde Mustafa Sabri Efendi'nin de geçmişteki siyasi ihtilaflarını günümüze taşımak yerine onun ilim dünyasındaki şanını, şöhretini ön plana çıkartarak onunda hatırasını yaşatabiliriz" şeklinde konuştu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Başbakan Erdoğan hakkında takipsizlik kararı vermesini değerlendiren Tosun, "Başbakan'ın 5 yıldır bu ülkeye yaptığı hizmetlerden sonra bilmem kaç sene önce kullanılmış sürçü lisan kelimesini getirip gündemde tutmak bile akıl ve mantık ölçülerinin dışındadır. Bunu gündemde tutanların akılları tatile çıkmıştır. Aklımızı tatile göndermedik, aklımız bize her zaman lazım" ifadelerini kullandı.
YÖK'ün cumhurbaşkanlığı seçimleriyle alakalı açıklamasına da değinen Tosun, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanını seçecek olan Anayasa ile belirlenmiştir. Kurumun adı TBMM'dir. Şimdiye kadar diğer cumhurbaşkanları nasıl seçildiyse, öyle seçilecektir. Aday belirleme görevi de YÖK'e ait değildir. Oda meclisin iç tüzüğü ile YÖK hamda su dövmektedir."