AKP'liler programı savundu

CHP Lideri Deniz Baykal'ın konuşmasının ardından kürsüye AK Parti temsilcileri geldi. AK Parti Grubu adına 3 Milletvekili söz aldı. İlk olarak kürsüye Kırşehir Milletvekili Akif Gülle geldi. Gülle, 3 Kasım sonrasında güven veren bir parlamento tablosunun ortaya çıktığına işaret ederek, hükümet programının gerçekçi, uygulanabilir ve sürdürülebilir olduğunu söyledi. Gülle, AK Parti olarak halka verilen sözlerin gerçekleştirileceğini belirtti.

Ardından kürsüye yine AK Parti Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat geldi. Fırat, halka söz verdikleri gibi yoksulluğun ve yolsuzluğu önleyeceklerini, bu sebeple hükümete teşekkür ettiğini ifade ederek, "Yolsuzluğun ve yoksulluğun temel nedenlerinden birisi de hiç unutulmaması lazım gerekir ki, demokrasidir, insan haklarıdır ve hukukun üstünlüğüdür. Bunlar yok ise yoksulluğu ve yolsuzluğu önlemek mümkün olamaz" dedi.

Ekmek, özgürlük ve demokrasinin birarada olması gerekliliğini vurgulayan Fırat, çözümün özgürlüklerde, demokraside ve hukukun üstünlüğünde olduğunu belirtti. Bu konuların hükümet programının ilk sayfalarında vurgulandığına işaret eden Fırat, CHP Lideri Baykal'a da cevap verdi. Anayasaların toplumsal konsensüs gerektirdiğini ifade ederek 82 Anayasası'nın bu şekilde yapılmadığını belirtti. Bu Anayasa'da demokrasinin şekil olarak bulunduğunu belirten Fırat, Sosyal Demokrat bir liderin bu Anayasa'nın korunmasına ilişkin tavrını anlaşılmaz kıldığını ifade etti. Anayasa'nın 6 kez değiştirildiğine işaret eden Fırat, bu değişikliğin toplumun değişik katmanlarıyla biraraya gelerek yapılması gerektiğini savunduklarını vurguladı. Fırat, buna itiraz etmelerini anlayamadığını da belirtti.

Dokunulmazlık konusunun sadece parlamento ile sınırlı tutulmasının anlaşılır tarafının bulunmadığını da belirten Fırat, hakimlerin de güvenlik güçlerinin de, askerin de dokunulmazlığının bulunduğunu belirtti. "Yalnız halkın temsilcilerini dokunulmazlığının ortaya koymak popülizmin ötesine geçmez" diyen Fırat, 2 milyon 700 bin memurun yargılanmasının yolunu açalım. Olağanüstü hal bölgesindeki kamu görevlilerinin yargılanmasını sağlayalım. Bu meclisin görevi önce bu dokunulmazların dokunulmazlıklarını kaldırmaktır. Sonra devlet erki içinde olan insanların dokunulmazlıklarının da gözden geçirilmesi gerekir. Biz kimseyi korumuyoruz" dedi.

18 Nisan seçimleri öncesinde parlamento çalışmaları sırasında kendilerine "seçimin ertelenmesi durumunda verilen rüşvetlere", "evet" demedikleri için bugün Recep Tayip Erdoğan'ın milletvekili ve başbakan olamadığını belirterek, şöyle konuştu:

"Kasımpaşalılık özelliklerini halen devam ettirebilmektedir. Yargılanmaya açık olan bir kişidir. O bakımdan dokunulmazlık zırhı arkasına sığınmak gibi bir çabamız yok.1 yıllık eylem planımız içinde yer almamıştır. Ancak 22. Dönem Meclis, AK Parti'nin önderliği içerisinde bu sınırlamaya gidilecektir. Bu taahhütlerimiz arasındadır. Taahhütlerimizi yerine getirmek görevimizdir, halkımıza karşı boynumuzun borcudur."

Afyon Milletvekili Sait Açba ise konuşmasında AK Parti'nin sosyal politikalarının son derece önemli olduğunu ifade etti. Bu güne kadar kurulan hükümetlerde bu konunun ihmal edilmesinden dolayı Türkiye'nin bir sosyal patlama eşiğine geldiğini belirten Sait Açba, "58. Hükümet'in hareket noktası merkezi yönetimin yeniden yapılanması, hantal bir merkeziyetçi yapıdan vazgeçilmesidir. Bunun ilk adımı da Bakanlar Kurulu sayısının düşürülmesidir. Bakanlıkların görev tanımlarının da yapılması gerekir" dedi.

Açba hükümete düşen görevin özellikle ekonomi yönetimini çok başlılıktan kurtarmak olduğunu, bunun adımlarının atıldığını gördüklerini de ifade etti.
Gruplar adına konuşmalar tamamlandı. Genel Kurul'da şu anda 58. Hükümet'in programı üzerinde şahıslar adına konuşmalar sürüyor.