Erzurum Aktif İş Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği Başkanı Hülya Saltuklu, “Kadın hele hele anne terörden yana değil, sevgiden, barıştan ve kardeşlikten yana olmalıdır” dedi.8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Saltuklu, Televizyonlarda polise silah sıkan genç kızları, dağlarda eli silahlı kadın teröristleri, siyaset sahnesinde kızgın ve merhametten uzak kadınları görünce insanı derinden etkileyen bir sessizlik büründüğünü ifade etti.“Sol ideolojiler insanı nasıl tutsak ediyor, bırakın erkeği kadının eline silah vererek katilliği, teröristliği nasıl meşrulaştırıyor?” diyen Saltuklu, “Kadını maddi bir meta gibi her reklamda pazarlamaya çalışan kapitalist ideolojilere ve yine İslam adına kadını köleleştiren terör örgütlerine ne demeli! Her üç anlayış da insanı ruhen ve bedenen çürütmektedir. Bu ideolojilerden ibret alarak daha sağlıklı bir yol bulmalıyız.” ifadelerini kullandı.Saltuklu, şunları kaydetti: “Dernek olarak her ne kadar adımızda “İş Kadınları” varsa da “anneliğin ve ev kadınlığının” bir sanat olduğuna inanıyoruz. Peyami Safa 1942 yılında Yeni Mecmua’da kaleme aldığı “Ev Kadınlığı Hizmetçilik midir? başlıklı yazısında ev kadınlığının aşağılanması tehlikesine dikkat çeker: “Azıcık tahsil görmüş kızlarımızda ev kadınlığına karşı bir tiksinti başlamış olduğunun farkında mısınız? Bunlardan biri bana: - Hizmetçi olmak istemiyorum ben! dedi. Korkarım ki, onun gibi düşünenler az değildir. Bunların haksız olduklarını söylemek istemiyorum. Her genç kız, evlenmeden önce babalarının, evlendikten sonra kocasının hizmetçisi olmaya isyan etmekte haklıdır. Fakat bunlar evin ne olduğunu bilmiyorlar… Hâlbuki ev, küçükler için de, büyükler için de, en büyük mektep ve en büyük akademidir. Kültür beşikten mezara kadar devam eder… Bilakis kızlarımıza en büyük üniversitenin ev olduğunu telkin edecek bir terbiye istikameti almalıyız. Dernek üyelerimiz, ailenin kutsallığına inanıyor. Ailenin temel taşı kadındır. Çok şükür, dünya tarihinde kadının ve erkeğin aynı haklara sahip olduğu eşsiz bir medeniyetin mensuplarıyız. Türklerde akrabalık ana ve baba tarafından geçerdi. Birinin diğerine üstünlüğü yoktu. Erkek ve kadın, aynı haklara sahipti. Kadınlar da vali, kumandan ve sefir olurdu. Devlet, hakan ve hatun tarafından idare edilir, fermanlar, ‘Hakan ve hatun emrediyor ki.’ şeklinde başlardı. Ev bark sahibi olmak törenin bir emri iken aynı zamanda Allah’ın da emri olduğuna inanılırdı. Arap, İran, Sovyet ve Batı medeniyetinden etkilendikçe bu anlayışımızda sapmalar oldu. İslam ülkeleri içerisinde demokrasiye geçmiş, kadına seçme ve seçilme hakkını vermiş, insan olmanın onurunu yaşatan bir ülkemiz ve devletimiz var. Derneğimiz bu anlayışın bilincinde başkasının ülkesine imrenecek değil, imrenilecek ve örnek alınacak bir ülke olama anlayışıyla sosyal ve kültürel çalışmalarına devam etmektedir. Dün vatanın savunulmasında emperyalistlerin oyuncağı ve maşası olmadan nasıl vatanımızı savunduysak, bugün de aynı duygu ve bilinçle ülkemizin kalkınmasında, birlik, dirlik ve düzeninde aynı fedakârlık ve sorumluluk sahibiyiz. Derneğimizce herkesin gözü önünde kadının eline silah vererek ülkemizin huzursuzluğuna kasteden vatan hainlerini kınıyoruz. 8 Mart Kadınlar gününün ülkemizin birliğine, beraberliğine ve kardeşliğine katkı sunmasını diler, yine bütün kadınların başta da fedakâr ve cefakâr şehit annelerimizin 8 Mart kadınlar gününü kutlarız.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz