Akupunktur İle Kuru İğneleme Arasındaki Fark

Anesteziyoloji ve Reanimasyon ve Medikal Akupunktur Uzmanı Dr. Ayşegül Elbir Şahin, “Kuru iğne tedavisi uygulaması sırasında kullanılan iğneler (akupunktur iğneleri) nedeniyle akupunktur tedavi yöntemine benzetilse de kuru iğne tedavisi uygulamanın esası açısından akupunkturdan farklıdır” dedi.Medical Park Samsun Tıp Merkezi Anesteziyoloji ve Reanimasyon ve Medikal Akupunktur Uzmanı Dr. Ayşegül Elbir Şahin “akupunktur ile kuru iğneleme arasındaki fark” hakkında bilgi verdi. Dr. Elbir “Farklı uzunluklardaki çok ince iğnelerin spazm olan kaslara batırılarak spazmın çözülmesi kuru iğne tedavisi yönteminin esasını oluşturur. Kronik kas iskelet sistemi bozuklukları ve bu bozukluklara bağlı ağrıların tedavisinde kuru iğne tedavisi etkilidir. Kuru iğne tedavisi uygulaması sırasında kullanılan iğneler (akupunktur iğneleri) nedeniyle akupunktur tedavi yöntemine benzetilse de kuru iğne tedavisi uygulamanın esası açısından akupunkturdan farklıdır” diye konuştu.İMS ya da kuru iğne tedavisinin akupunktur yöntemi olmadığını vurgulayan Dr. Ayşegül Elbir Şahin “Kuru iğneleme ile akupunktur tedavisinin tek benzerliği her iki metotta da iğne kullanılmasıdır. Kuru iğne tedavisinde iğne spazm olan ve olması ihtimali olan kaslara yapılır ve hemen çıkarılır, etkisini hemen gösterir. İMS (kuru iğne) yönteminde; iğne nöroanatomik yapıya göre çeşitli doku derinliklerine yapılır” şeklinde konuştu.Uzm. Dr. Ayşegül Elbir Şahin şu bilgileri verdi: “Akupunktur tedavisinde; yukarıda bahsi geçen ağrılı noktalar ah-shi points olarak isimlendirilir. Hastalık tedavilerinde bu noktalara ek olarak veya bu noktalardan bağımsız bir şekilde master points dediğimiz ana ağrı kesici, hormonal dengeyi sağlayıcı, bağışıklık sistemini güçlendirici, kan dolaşımını ve sinir iletimini düzenleyici, psikolojik olarak rahatlatıcı noktalar hastanın ihtiyacına göre seçilir. Hastalıkla ilgili bölgesel ve uzak noktalar, hastalığın nedenine yönelik noktalar eklenir. Böylece kişiye özel bir tedavi protokolü oluşturulur. Daha sonra iğneleme tekniğine karar verilir (iğne yapılacak bölgenin özelliğine göre iğne boyutu, iğnenin cilde giriş açısı, etraf dokulara zarar vermeyecek batırma derinliği belirlenir). İğne batırılan noktalardan hangilerinin stimüle hangilerinin inhibe edileceğine karar verilir (akupunktur noktalarının oluşturduğu meridyenlerde dolaşan yaşam enerjisinde tıkanıklık-fazlalık-eksiklik olması durumuna göre belirlenir. Bu tıkanıklık-fazlalık-eksiklik hastalıkların oluşmasını sağlar). Bazı noktalara iğneyi saniyelik batırıp çıkartma, bazılarına kanatma, bazılarına da 20-30 dakika bekletme uygulanır. Bekletme yapılan noktalara ısı uygulaması (moxa), lazer, elektroakupunktur, manuel stimulasyon uygulanabilir.”Anesteziyoloji ve Reanimasyon ve Medikal Akupunktur Uzmanı Dr. Ayşegül Elbir Şahin açıklamasını şöyle tamamladı: “Kulak akupunkturunda iğneden farklı olarak tohum ve manyetik bilye uygulaması yapılabilir. Meridyenlerde dolaşan yaşam enerjisi gün içerisinde bütün organlarımızı dolaşır. Her organda enerjinin aktif olduğu saatler vardır. Bu nedenle iğnelemenin yapıldığı zaman dilimi de önemlidir. Akupunktur tedavisi sadece kas iskelet sistemi rahatsızlıkları değil birçok hastalığın tedavisinde tek başına veya diğer tedavilerle birlikte uygulanabilir. Akupunktur doktorunuz size uygulama yaparken tüm bunları kafasında planlar...”