Akupunktur tedavisi ile hangi hastalıklar tedavi edilir?
20.01.2021 10:46
İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor
İnsan beyninde stresle mücadele eden ve organ fonksiyonlarını da yöneten limbik sistemin düzenlenmesini sağlayarak etki yaratır. Uzun yıllardır kullanılan bir tedavi yöntemi olmakla birlikte, etki mekanizmasıyla ilgili bilimsel çalışmalar yakın zamanda ortaya çıkmıştır. O yüzden son zamanlarda üniversitelerde birimlere kurulmaya, akupunktur uygulamaları daha geniş kitleler tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
İnsan bedeni üzerinde mikro sistemler üzerinden tanımlanmış akupunktur uygulamaları vardır. Mikro sistem, insan bedenindeki organların temsili olduğu tanımlanan daha küçük yapılardır. Burada en temel ve en yaygın kullanılan mikro sistem kulaktır. Bunun ötesinde kafatası, el, ayak, burun akupunkturu gibi alt sistemleri tanımlanabilir.
Kulak akupunkturu, anatomik olarak mantığı bilime en yakın aktarılabilen bir çeşittir. Bununla birlikte genel vücut akupunkturu denilen, vücuttaki noktalar üzerinden uygulanan akupunktur mevcuttur.
Kulak akupunkturunun mantığı, kulak derisinin sinirsel duyumunu toplayan sinirleri, insan bedeninde en yaygın organ fonksiyonlarını sağlayan sinirle aynı kökten beyne giriyor olmasıdır. Kulakta herhangi bir organla ilgili iğneleme yapıldığında, insan beyni bunu o organdan gelen uyaran gibi tanımlar ve tedavi bu mantık üzerinden çalışır.
Öte yandan diğer akupunktur örneklerinde iğne uygulamaları sıkıntılıdır. Bu nedenle günümüzde yaygın olarak masaj olarak uygulanmaktadır. Bu mantıkla refleksoloji denilen bir yöntem ortaya çıkarılmıştır.
Akupunkturun klasik olarak uygulanması, paslanmaz çelik iğnelerin vücutta tanımlanmış ve elektriksel potansiyel açısından diğer alanlara göre farklılık gösteren noktalara iğne batırılmasıyla gerçekleşir. Bunun ötesinde geçmişte bu noktaların ısıtılarak uyarılması, teknolojinin gelişmesiyle lazer aletleriyle uyarılması yaygın bir kullanım alanı bulmuştur. Çünkü lazer uygulaması iğnenin ürettiği acıyı da ortadan kaldırmaktadır.
Akupunktur, yakın zamana kadar geleneksel Çin tıbbının bir uzantısı olarak değerlendiriliyordu. Bedenimizde bir enerjinin dolaştığı, bu enerjinin dengesizleşmesiyle hastalığın ortaya çıktığı, akupunkturun da etkisiyle bu enerjinin dengeye geldiği felsefi anlatımıyla akupunkturun etki mekanizması açıklanıyordu.
Fakat günümüzde yapılmış çalışmalar gösteriyor ki, akupunktur, çevreden gelen tüm uyarılara, bedenimizdeki organların vereceği cevabı düzenleyen limbik sistemi düzene soktuğu ve strese karşı daha dayanıklı kılarak tedavi ürettiği yapılmış bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur.
Akupunktur, limbik sistemin düzgün çalışamamasına bağlı ortaya çıkan, organ fonksiyon bozukluklarıyla ilgili sorunların tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemidir. Organ fonksiyonlarının bozulması kronik stresten kaynaklanıyor olabilir. Bu hastalıklar kronik kabızlık, reflü, nedeni belli olmayan kaşıntılar, kronik ürtiker, alerjik astım, alerjik nezle, nedeni belli olmayan baş, boyun ve bel ağrıları, halk arasında kulunç denilen sırt ağrıları, adet düzensizlikleri, tüp bebek tedavisi gören anne adaylarına destek olarak tanımlanabilir.
Bunun ötesinde uyku ve yeme bozuklukları gibi durumlarda uygulanabilir. Kaygı bozuklukları, aşırı stres hali ve panik atak hastalıklarında faydalı olmaktadır. Zona hastalığında da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Limbik sistem, insan beyninin merkezinde yer alan ve fonksiyonel alanların yaklaşık 5/3'ünü kaplayan bir fonksiyonel alandır. Görevi dışarıdan gelen her türlü uyarana, bedenimizdeki organların vereceği fonksiyonel cevabı düzenlemek, o uyarana bizim vereceğimiz davranışsal ve duygusal cevabı düzenlemektir.
Limbik sistem iki işi olan bir adam gibidir. Bir yandan organ fonksiyonlarını, davranışları ve duyguları düzenler. Diğer yandan stres uyaranlarıyla boğuşur ve daha dayanıklı hale getirmeye çalışır. Stres yükseldiği zaman diğer taraf aksar. Akupunktur ile tedavi edilen hastalığın oluşma mekanizması da bu şekildedir.
Akupunktur, günümüzde baş ağrılarında ve migren tedavilerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle beyinde salgılanan endorfin adı verilen morfin benzeri maddelerin salınımını sağlayarak akut ağrının önüne geçmekte, bunun ötesinde limbik sistemi regüle ederek oluşabilecek yeni atakların önüne geçebilmektedir.
Akupunktur, baş ağrılarında 15 seans uygulanan bir tedavidir. Haftada 3 gün yapılır. Gün aşırı uygulanan, 20 dakika süren bu seanslar sonunda, hasta, batırılan iğnelerinden ardından huzurlu bir ortamda istirahat eder.
Akupunktur birikici bir tedavidir. Ürettiği etki hastanın bedeninde birikir, belirli bir seansın sonunda etki ortaya çıkar. Kronik baş ağrısı olan hastaların akupunkturu denemelerinde fayda vardır. Tedavinin bitiminden sonra, tekrar baş ağrısı olursa, hastanın yeninde akupunktura başlaması önerilir.
Akupunktur, sigara bırakmak isteyen insanlara, ilk seans uygulandıktan sonra bir daha sigara içmemesi söylenerek başlayan bir tedavi yöntemidir. Sigara içmeyen kişinin nikotin yoksunluğuna bağlı ortaya çıkan, aşırı sinirli olma, yemeğe saldırma, işine konsantre olamama, bir düşünceye odaklanamama, en küçük uyarana çok şiddetli tepkiler vermek gibi davranışların tedavisini amaçlar.
Akupunktur uygulanarak, nikotin yoksunluğu sürecinde ortaya çıkan bu sıkıntıların giderilmesi, insan beynindeki salınımların dengelenmesi ve ortadan kaldırılması amaçlanır. 7 seans uygulanan bir tedavidir. Sık sık yapılan ilk beş seanstan sonra, haftada bir uygulanan kontrol seanslarıyla tedavi bir ay boyunca sürer.
Limbik sistem, beyinde bütün organ fonksiyonlarını yöneten bir sistemdir.Buna akciğerlerin çalışma mekanizması da dahildir. Ayrıca alerji mekanizmaları da limbik sistemin etki alanında olan yapılardır. Özellikle kronik strese bağlı ortaya çıkan alerji mekanizmalarının düşmesiyle oluşan alerjik astımda, astım krizlerinin yaygınlaşması görülür. Akupunktur, limbik sistemi düzene sokarak bronşların daha doğru genişlemesini sağlamakta ve üst solunum yollarındaki ödemlerin azalmasını sağlayarak kişinin daha rahat nefes almasına neden olmaktadır.
15 seans uygulanan tedavilerle, özellikle alerjik astım hastalarında yüz güldürücü sonuçlar ortaya çıkmakta ve hastalar bu dönemleri daha rahat atlatabilmektedir. Haftada 3 gün uygulanır, seanslar yaklaşık 20 dakika sürmektedir.
Ameliyat endikasyonu olmayan bel fıtıklarında akupunktur yaygın olarak kullanılmaktadır. Ameliyat ihtiyacı olmayan hastalarda yüz güldürücü sonuçlar gösteren bir tedavi yöntemidir. Bel ağrılarının bedeni kötü kullanmakla ilişkisi olsa da stresle çok yakından alakası vardır. Kronik stresi olan insanlarda öncelikle sırt kasları kasılır ve kas zinciri ilişkisiyle bu kasılma bele doğru yayılır ve bel ağrılarının oluşmasına neden olur.
Akupunktur, 15 seans uygulanan bir tedavidir ve özellikle kas gevşetici etkisiyle eklem yapısında herhangi bir sorun olmayan hastalarda çok kısa sürede rahatlatıcı etki gösterir. Akupunktur, kas gevşetici etkisinin yanı sıra, özellikle strese bağlı ortaya çıkan bel ağrılarında kişiyi strese daha dayanıklı hale getirerek, ağrıya neden olan asıl kaynağı da ortadan kaldırmaktadır.
