Akyaka 'sakin şehir' oldu

Cittaslow (Sakin Şehir) Uluslararası Koordinasyon Komitesi, Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Akyaka bedesi, Sakarya'nın Taraklı, Çanakkale'nin Gökçeada ilçesi ve Aydın'ın Yenipazar beldesini "sakin şehir" ilan etti. Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, iki yıllık çalışmayla bu sonuca ulaşmanın mutluluğu yaşadıklarını söyledi.
Yerel gündem ve katılımcı bütçe çalışmalarıyla ''Akyaka vizyonu'' oluşturduklarını belirten Başkan Çalca, ''Türkiye'nin ilk sakin şehri olan İzmir'in Seferihisar ilçesiyle irtibata geçtik. İki yıldır sivil toplum kuruluşlarıyla bilgilendirme çalışmaları yürüttük. 2010 Nisan ayında yapılan referanduma katılan yaklaşık bin kişinin yüzde 95'inin 'evet' oyu kullanması sonucu beldemizin sakin kent olması yolunda ilk adımı attık.'' dedi. Çalca, 9 Şubat 2011'de Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi'ne başvurduklarını kaydederek, ''Uluslararası Sakin Şehirler Birliği Genel Sekreterliği tarafından, 26 ülkeden 142 belediyenin katıldığı toplantıda Akyaka'nın da içinde bulunduğu, Türkiye'den dördü belde olmak üzere 10 belediye sakin kent ilan edildi.'' şeklinde konuştu. Sertifikaların, Polonya'nın başşehri Varşova'da yapılan Cittaslow Genel Kurulu'nda sahiplerine teslim edildiğini bildirdi.
Sakin şehrin, Akyaka'ya gönül veren herkesin sorumluğunun tescili olduğuna işaret eden Başkan Çalca, ''Akyaka için yaşam standardının tescili. Bundan sonra saklı kent kriterlerine göre yaşam kalitesinin korunması beldede yaşayanlar, esnafımız ve gönül verenlerimizle birlikte olacak. Poşet kullanımı yasaklanacak, pazaryerinde iyi tarım uygulamalarıyla yetişmiş ürünler satılacak ve sertifikalandırılacak. Sürdürülebilir turizme yönelik doğa içinde yönetim, koruma ve kullanma modelleriyle yürüyüş parkuru, kitesurf alanı, dalma noktaları, dağa tırmanma noktaları ve arkeolojik gezi parkurları planlama çalışmalarımız devam etmekte.” dedi. Geleneksel değerlerle birlikte beldenin mimari kimliğini koruyacaklarını da vurgulayan Ahmet Çalca, “Sakin kentin felsefe konusunu yaşatmayı ön planda tutmayı yeğliyoruz. Beldemizdeki yaşam kalitesinin ve geleneksel mimari yapının korunması, geleneksel yemeklerimizin kullanılması, standart yaşama karşı duruş, fast food yemeklerine karşı duruş olarak sakin kent sürecini devam ettireceğiz. Sakin kent her şeyin yasaklanması değil, asıl omurgası olan kaynakların ve kültürün temiz bir şekilde geleceğe taşınmasıdır. En önemlisi de var olan tarım alanlarından iyi tarım uygulamalarıyla elde edilen ürünlerin, halka ve ziyaretçilere sunulmasıdır.” diye konuştu.