Alaattin Çakıcı Türkiye'de

Avusturya Yüksek Mahkemesi'nde 4 Ekim 2004 tarihinde ilk kez hakim karşısına çıkan Çakıcı'nın, Türkiye'ye iade edilmesine karar verilmişti. İade kararının verilmesinin ardından 13 Ekim 2004 akşamı Emniyet Genel Müdürlüğü Interpol Daire Başkanlığı'ndan iki başkomiser ve bir polis memurundan oluşan özel ekip, Türkiye'den Avusturya'ya gönderildi. Yasal prosedürlerin tamamlanması üzerine ekip, bugün Alaattin Çakıcı ile birlikte THY'nin tarifeli uçağıyla Türkiye'ye döndü. Güvenlik önlemleri altında uçaktan indirilen Alaattin Çakıcı'nın, 'akrep' tabir edilen zırhlı araçla öncelikle Havalimanı Polis Merkezi'ne götürülmesi bekleniyor.

Alaaddin Çakıcı, ilk olarak 17 yaşındayken bir İETT görevlisini yaralama olayına karıştı. Çakıcı, daha sonra ismini İstanbul'daki yasadışı faaliyetleriyle duyurdu. Çakıcı, İstanbul'da karıştığı silahlı saldırılar sonrasında polis kayıtlarında önemli yer tutmaya başladı. Babasını 12 Eylül döneminde İstanbul'un Gültepe semtindeki bir kahvehaneye yapılan silahlı baskında kaybeden Çakıcı, 1984'ten itibaren çek-senet tahsilatı yapan grupların liderliğini yapmaya başladı. Eski eşi Uğur Çakıcı'nın Uludağ'da öldürülme emrini verdiği gerekçesiyle polis ve savcılık tarafından gıyabi tutuklu olarak aranan Çakıcı, "Borsacı Adil Öngen'in yaralanması", "Pamukbank Genel Müdürü Burhan Karaçam'a yönelik lav silahlı saldırı olayı", "Emin Cankurtaran'ın vurulması", "Cavit Çağlar'a yönelik suikast planlaması", "Engin Civan'ın vurulması" eylemlerinin azmettiricisi olarak gösterildi.

SAHTE PASAPORTLA YURTDIŞINA KAÇMIŞTI

1992'de hazırlanan sahte pasaportla yurt dışına kaçan Çakıcı'nın adı, Susurluk soruşturmalarında da gündeme geldi. Soruşturmalarda, kendisinde sahte yeşil pasaport bulunduğu iddiaları ortaya atıldı. Çakıcı'nın firarda bulunduğu dönemde Palermo'da İtalyan mafyasının önde gelen aileleriyle bir toplantı yaptığı da tespit edildi. Çakıcı, 1998'in Şubat ayında Fransa'da yapılan bir operasyonda yakalanmaktan kılpayı kurtuldu. Fransa'daki cezaevinde 16 ay dünyayla iletişimsiz bir odada tutuklu kalan Çakıcı, 14 Aralık'ta kendi isteğiyle Türkiye'ye getirildi. Fransa'dan şartlı iade edilen Çakıcı, hakkındaki gıyabi tutuklama kararı vicahiye çevrilerek tutuklandı ve Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'ne konuldu. Çakıcı, "4616 sayılı Şartla Salıvermeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesi'ne Dair Kanun" gereğince tahliye edildi.

Çakıcı'nın, 28 Ağustos 1996 tarihinde Bebek'teki Deniz Taksi Çay Bahçesi'nde Nurullah Tevfik Ağansoy'un öldürülmesi talimatını vererek, "Adam öldürmeye azmettirme" suçunu işlediği ileri sürülüyordu. Fransa'da yakalanarak Türkiye'ye şartlı olarak iade edilen Çakıcı, bu davadan yargılanamadığı için dosyası ayrılmıştı. Mahkeme, Çakıcı hakkında yargılama sürecinde verilen gıyabi tutuklama kararını da şartname gereği geri almıştı. İdam cezasının Türkiye'de kalkmasının ardından iade talepnamesine göre Çakıcı'nın tekrar yargılanma ihtimali ortaya çıktı.

Geçtiğimiz günlerde sahte pasaportla yurt dışına kaçması üzerine Cumhuriyet Savcısı'nın talebi doğrultusunda Çakıcı hakkında CMUK 104 maddesi gereğince tekrar gıyabi tutuklama kararı verildi. Avusturya'nın Graz kentinde, 14 Temmuz'da yakalanan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan yeraltı dünyasının önden gelen isimlerinden Alaattin Çakıcı, Türkiye'ye iade edildi.