Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli Tuğamiral Alaettin Sevim, eski Genelkurmay Başkanlarından emekli Orgenerallar Hilmi Özkök ve Yaşar Büyükanıt'a olan sitemini dile getirdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının duruşmasında 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' isimli belgenin taslağı olan 'Proje' adlı belgeyi hazırladığı iddia edilen emekli Tuğamiral Alaettin Sevim esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yaptı.
Sevim, "Bunu yazan adam İrtica ile ilticayı karıştırmış. Ben Türkçeyi iyi kullanan biriyim. İltica, sığınma hukukundan bahseder" dedi. 'Proje' isimli belgede 'İltica' yazıldığını anlatan Sevim, "Ancak savcılık iddianamede 'İltica' olarak yazan belge üzerinde değişiklik yaparak mütalaada, yazan kelimeyi 'irtica' yazmıştır. Bu benim ömür boyu hapis istemiyle yargılandığım belgedir. Nasıl olur da değişiklik yapılır. Bunun savcılar nasıl açıklaya bilir. Bu değişikliği yapanları bulmak için çok uzağa gitmeye gerek yok herhalde. Savcılığa yardım eden birileri varsa onlar yapmıştır." iddiasında da bulundu. Mahkeme Başkanı Özese de Sevim'i "Hesap sorar şekilde savunma yapıyorsunuz." diye uyardı.
Sevim savunmasında ABD Colombia Üniversitesi’nde 2007 ve 2009 tarihlerinde hazırlanan iki raporun, bu davada askerlerin yargılanmasının nedenini açıkladığını söyledi. Colombia Üniversitesi İnsan Hakları Çalışma Enstitüsü Barış Oluşturma ve Halklar Programı Direktörü David Philips tarafından hazırlanan raporlarda PKK’ya af programı çıkarılabileceği, üst düzey PKK'lıların diğer ülkelere sığınabileceğinden söz edildiğini anlattı.
Alaettin Sevim, "Kasaptaki ete soğan doğramam" sözü ile eski Genelkurmay Başkanlarından Hilmi Özkök'e ve eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a göndermede bulundu. Sevim, "Kasaptaki ete soğan doğramayan, arkadaşları için tepkisiz kalan ancak maçlarda gözyaşı döken bu kişilere kırgınım. Onlara komutanım bile diyemiyorum. Yanlış anlaşılmasın. Bize destek vermedikleri, suskun kaldıkları için değil, kırgınlığım. Bir silahlı kuvvetlerin temel dayanağı silah arkadaşlığıdır. Silah arkadaşlığı ise hiçbir zaman yalnız olmağını bilmektir. TSK şehit arkadaşının cenazesini düşmana bırakmamak için şehit veren, birkaç saat sonra öleceğini bile bile son nefesinde 'Vatan sağolsun' diyen Dumlupınar personelinden gelen bir geleneğe sahiptir. Onlara kırgınım. Çünkü bu geleneğe ihanet ettiler. Bu yüzden bir zamanlar bu kişilere verdiğim selamları ve duyduğum saygıyı helal etmiyorum." diye konuştu.
Sevim, "Artık hiçbir komutan birliğine karşı konuşurken silah arkadaşlığını savunamayacaktır. Onlar elini silahının üzerine koyup, arkadaşının omzuna el atarak elinden kadim yeminlerinin içini boşalttılar. O yüzden kırgınım." şeklinde konuştu.
Sevim savunmasını yıllarca komutanlığını yaptığı Türkiye Cumhuriyeti Gemisi Anafartalar deniz altısının sembolü olan "Kahramandır soyumuz, bize kefen biçilmez. Vatan sağolsun." şeklindeki söz ile tamamladı.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, duruşma sonunda mahkemeye ulaşan belgeleri okudu. Avukat Hüseyin EÖrsöz'ün, sanık Levent Ersöz'ün 3 ile 7 mayıs tarihleri arasında savunma yapabileceğine ilişkin mazeret dilekçesi gönderdiğini söyledi. Öte yandan avukat İlkay Sezer'in de sanık Hurşit Tolon için aldıkları üç günlük yatak istirahatli olduğuna ilişkin aldıkları sağlık raporunun mahkemeye ulaştığını kaydetti.
Savunmasını yapmayan sanıkların savunmalarını sunmaları için önümüzdeki hafta hazır olmalarını isteyen Özese, duruşmaya yarına (31 Mayıs 2013) ertelediklerini açıkladı. Özese, yarınki duruşmada Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan, İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesinin altında ıslak imzası olduğu iddia edilen emekli Albay Dursun Çiçek ve eski İnönü Üniversitesi rektörü Fatih Hilmioğlu'nun savunmalarının alınacağını söyledi.
IĞSIZ'IN OĞLU SAVCILIKTAN SERBEST BIRAKILDI
Öte yandan, davanın öğleden önceki oturumunda babası Hasan Iğsız savunma yaparken duruşma salonunda anahtarlık şeklindeki kamera ile gizlice ses ve görüntü kaydı aldığı için savcılığa çıkarılan Hüseyin Hakan Iğsız da ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
IĞSIZ'IN OĞLU: DURUŞMADA KAYIT ALMANIN SUÇ OLDUĞUNU BİLMİYORDUM
Hakan Iğsız'ın, ifadesinde "Babam ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanmaktadır. Babamın son savunması, benim için kişisel bir önem taşımaktadır. Bu nedenle insani duygularla kayıt işlemi gerçekleştirdim. Bunu dışarı sızdırmak gibi bir kastım yoktur. Suç olduğunu da bilmiyordum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum." dedi. Serbest bırakılmasının ardından Iğsız, yeniden Ergenekon davası duruşmasının görüldüğü salona geldi. Zaman zaman da duruşma salonuna girdiği görüldü.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz