Bir kent, iki bin yıl öncesine, belki daha da eskiye giden geçmişini yok edebilir mi? Yok edip yerine turistler için beton yapılar koyabilir mi? Turistler bunlardan hangisini tercih ederek ülkesinden kalkıp o kente gelir? Bu sorular Alanya’daki antik limanla ilgili.
Alanya Müze Müdürlüğü, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırı çalışma yaptıkları tespit edilen beş yıldızlı bir otel hakkında suç duyurusunda bulundu. Müze, hem Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’na hem de Cumhuriyet Başsavcılığı’na bu kültürel yıkımı haber verdi.
Belediye tarafından üç kez ceza yazılarak çalışma alanı mühürlenen otelin, inşaat yasağına rağmen 1. ve 3. derece sit alanlarında kısmi işgale, antik liman bölgesinin yapısını değiştirebilecek dolgu çalışmalarına devam ediyor.
Ptolemais antik liman kentinin lokalizasyon çalışması ilk olarak Francis Beaufort’un 1817’de yayınlanan Karamania isimli çalışmasında yapılmıştı. Beaufort, Side’nin doğu kıyısına dökülen Melas Nehri (Manavgat Çayı) ile Korakesion (Alanya) arasına konumlandırdığı bir noktada; “kyklopik” duvarlar bulunduğuna ve antik yapılar yer aldığına dair notlar düşmüştü. Bahsi geçen alan Strabon referans gösterilerek Ptolemais antik yerleşimi olarak isimlendirilmişti.
Arkeolojik anlamda ilk değerlendirme ve belgeleme çalışmaları 1974 yılında Arkeolog Gülay Tigrel tarafından gerçekleştirilmişti. Yerleşim, bölgede yapılan arkeolojik ve epigrafik araştırmaların artmasıyla özellikle Hellenistik dönemde Mısır ve Anadolu arasındaki ilişkilerin çözümlenmesine yönelik çalışmalarda Pamphylia bölgesinde bulunan Ptolemais antik yerleşimi olarak kayıtlara geçmişti.
Otel, böylesi bir yerde kendi inşaat alanını genişletmeye devam ediyor.
Alanya Çevre Eğitim ve Mavi Bayrak Derneği Başkanı Şerefnur Kayhan da Türkler Mahallesi’ndeki, Fığla mevkiinde 1. ve 3. derece arkeolojik sit alanında yer yer işgallerin olduğu bilgisine ulaştıklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“Otelin 1. ve 3. derece sit alanlarında kısmi işgali sözkonusu. Bunun yanı sıra dolguyla kendi barınağını oluşturarak alanın şeklini değiştiriyor. Hele hele birinci derece sit alanına bir şey yapılması mümkün değil. 3. derecede betonlaşma olmadan günübirlik tesis yapabilirsiniz yani taşınabilir olması gerekir. Kıyıda zaten ilk 50 metreye hiçbir şey yapamıyorsunuz, ondan sonraki 50 metreye günübirlik tesisler yapabiliyorsunuz, taşınabilir olması gerekiyor. Gördüğünüz gibi hiçbir şey taşınır değil.”
Tarihi bölgenin yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu savunan Kayhan, yaşanan tahribatın bölge alanına büyük zarar verdiğini de söyledi. Alanya ilçesinde çok sayıda otelin denize dolgu malzemesi döktüğünü öne süren Kayhan, “Aldığım haberler doğrultusunda yanlış bir şey.
Resimaltı: Alanya’daki Ptolemais antik liman kenti yakınlarında, yer yer 1. ve 3. derece sit alanı içerisindeki bölgeyi işgal eden beş yıldızlı otelin inşaatı tartışmalara yol açıyor. Yaşanan tahribat, tarihi bölgenin yok olmasına sebep olabilir.