Osman Nuri BOYACI / DENİZLİ, Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dönüştürülen EGS Kültür ve Kongre Merkezi'nde görülen darbe girişimi davasının ikinci gününde 11. Komando Tugay Komutanlığı'na bağlı Söke 11. Komando Tugayı eski Komutanı Yardımcısı Kurmay Albay Erol Akman sabah, Denizli Merkez eski Komutanı Albay Ziver İnci ve tutuksuz sanık asteğmen A.Ö. ise öğleden sonra savunma yaptı.
Darbe girişiminin yaşandığı sırada Denizli Merkez Komutanı görevinde bulunan Albay Ziver İnci, savunmasında, hakkındaki suçlamaların dayanağı ve delili olmadığını belirterek, "Cemaat okullarına, dershanelerine gitmedim. Bank Asya'da hesabım yok, ByLock kullanmadım, aramalarda 1 dolar bulunmadı. Darbe girişimi sırasında Merkez Komutanı olduğum için buradayım. 16 Temmuz'da yapılacak intikalle ilgili sanıklardan A.A., 14 Temmuz'da elektronik ortamdan haber verdi. 15 Temmuz'da A.A. ve şoförü Y. ile keşfe gittik. Havaalanında O.O.G. isimli komutanla görüştük, bize refakatçi verdi, keşfimizi yaptık, oturduk sohbet ettik. Kurmay Başkanı F.D., bana F.A.A.'yı gönderdi, ona intikalin nasıl yapılacağını, nereden dönüleceğini tarif ettim. Nereden gelir ve nereden dönülür ile ilgili bir keşiftir. Havaalanın işgali ile ilgili değildir. Akşam saatlerinde eve gittim, uyumuş kalmışım. Gece 23.00 sıralarında eşim uyandırdı, telefonla arandığımı söyledi. Birçok kez aranmışım F.D.'yi aradım intikalin öne alındığını söyledi, ben de giyinip tugaya geldim" dedi.
Birliğe geldiğinde Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır'ın televizyon seyrettiğini, burada Boğaz Köprüsü'nün askerler tarafından kesildiğini, kalkışma yapıldığını öğrendiğini belirten Ziver İnci, "Tugay Komutanı'nın odasında C.K. ve O.Ö. vardı. Yurtta Sulh Konseyi'nin yazısını komutan bize gösterdi. Yazıyı okuyup, dağıtıp listedeki isimlerin yerlerine bakıp anlam vermeye çalıştım. Televizyondan Boğaz Köprüsü'nde olanları, havalimanında olanları gördüm ve böyle bir olaya istihbarat nasıl bilmez, haber almaz, diye kendi kendime kahrettim. Hala öyle düşünüyorum ve söylüyorum. Eğer darbeci olsaydık, mülki amirlerin alınması gerekirdi. Böyle bir davranış içinde olmadım. Ben bu olayı yorumlarken Vali, Tugay Komutanı'nı aradı, buna şahit oldum. Komutan 'Görevimin başındayım, bir yere gitmiyorum' dedi. İfadesindeki gibi davrandı. Başka telefonlar da geldi ama komutan bazılarını koridora çıkıp görüştü. Ben de zaman zaman odama gittim, zaman zaman komutanın odasına geldim. Ben Tugay'a geldiğimde intikal başlamıştı. İkinci intikal yapılsaydı ben de Çardak Havaalanı'na gidecektim. Sıkıyönetim Komutanlığı'ndan gelen emiri ben kırpmadım. Tugay Komutanı zaten ifadesinde bunu kendisinin yaptığını söyledi. Bu yazı iki surettir, istenirse mahkeme tarafından temin edilebilir" diye konuştu.
Eğitimin darbe amaçlı yapılması halinde daha öncesinde atış talimi ve yanaşık düzen eğitimi yapılması gerektiğini söyleyen İnci, Ege Ordu Kurmay Başkanı Memduh Hakbilen'in dört tank istediği yolundaki bilginin de doğru olmadığını belirtti. İnci, "Ben eğitimle ilgili toplantılara katılmadım, bilgi edinmedim. Müdahil olmadım, görüş bildirmedim. Ben önceki planlamaya göre Çardak Havaalanı'na yapılan intikal ikinci grubuna kılavuzluk yapacaktım ancak intikale bir defa olunca ben gitmedim. Diğer olanlardan pek bilgim yok, sadece muharebe araçlarının nizamiyeler bölgesinde konuşlanan araçlardan haberim vardı. İntikaller sırasında biz sadece eskortluk yaparız. Bu tür intikallerde asıl görev birlik komutanlarınındır. Eğitimler için Adem Altındağ'ın gönderdiği notlar arasında Ankara'ya gitme yönünde bir bilgim yoktu. Benim Ege Ordu Komutanı'na darbeye karışanların tutuklanması emri ile ilgili bilgim yoktur" dedi. Dava yarın sanıkların savunmalarıyla devam edecek.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz