Albert Einstein hayal kurmayı çok severdi. Hatta hayal kurduğu sırada bir teori geliştirmeyi bile başardı. Charles Darwin de bu yöntemi uyguladı ve sözde "düşünme yolunu" kendi düşüncelerine dalmak ve derinlemesine düşünmek için kullandı. Einstein’e göre hiçbir şey yapmadan geçirdiğiniz zamanlar boş değil ve hayatınız değiştirecek köklü değişiklikler bu zaman dilimi içerisinde imza atabilirsiniz. Peki Albert Einstein’in 2 saat kuralı nedir? İşte detayları...
Albert Einstein’ın birçok düşünce deneyi vardı. Örneğin, genel görelilik teorisi için, bir kişinin çatıdan düşmesi ve asansörleri hızlandırmasından oluşan hayali deneyler yaptı. Modern fiziğin temelini oluşturan en ünlü teorileri, hayal gücünün sadece bir parçasıydı.
Durmak, düşünmek ve hayatınızı anlamlandırmak için kendinize daha çok zaman ayırın. Yaşamı analiz etmek adına hedeflerinizi ve geleceğinizi planlayın. Ardından ise kendinizi hayal kurmaya bırakın. Adelaide Üniversitesi’nden Fiona Kerr’e göre; hayal kurmak sizi daha üretken hale getirebilir.
Aslında gün içerisinde sosyal medyada 2 saatten fazla zaman geçiriyorsunuzdur. Bu zamanı daha verimli kullanmaya ne dersiniz? Albert Einstein’ın kuralına göre hedeflerinize ulaşmak için bir kalem ve kağıt yeterli olur. Bu araçlarla kendinize sorular sorun. “Hangi hedeflere ulaştım veya ulaşamadım?”, “Hedeflerime ulaşma sürecini hızlandırabilir miyim?”, “İlham alıyor muyum?” gibi sorulara cevap arayın.
Doğayla kucaklaştığınız anlarda kendinizi daha huzurlu ve güvende hissedersiniz. Bu nedenle boş zamanlarınızda doğa yürüyüşleri yapın. Bir araştırmaya göre doğada vakit geçirmek kişinin ruh sağlığı için de harikadır. Yaratıcılığı artırır ve problem çözmeyi hızlandırır.
Mektup yazmak eskilerden gelen bir alışkanlık olmasına rağmen aslında ruhsal dengenin korunması adına yapılacak yöntemlerden biridir. Oldukça tedavi edici olan bu yöntem sayesinde kendi düşünce ve duygularınızı gözlemleme imkanı bulabilirsiniz. Hatta hem bir hikaye anlatıcı hem de bir dinleyici olarak geçmiş durumlara daha objektif bakabilirsiniz. Northwestern Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, uzak gelecek hakkındaki düşüncelerinizi yazmanın onları yazmamaktan çok daha yararlı olduğunu gösteriyor.
Her hafta derin düşüncelere harcanan 2 saat hayatınızı ciddi yönde değiştirecektir. Zihnin keskinleştirildiği bu zaman diliminde hem içsel yolculuğunuzu tamamlayabilir hem de kendinizi ödüllendirmiş olursunuz.