Alçak kelimesi Eski Türkçeden beri dilimizde olan bir kelimedir. Eski Türkçede de alçak şeklinde kullanılır. "Uysal, yumuşak, hakir, yavaş" anlamına gelir. Bu kelime aynı zamanda Oğuzcadaki "aşak" kelimesiyle eş kökenlidir. Alşak kelimesi, dağ dibi ya da aşağı anlamlarını taşır.
Türk Dil Kurumunun açıklamasına göre ise alçak kelimesi, yerden yüksekliği az olan ya da kısa olanı betimlerken kullanılır. Örneğin: “Alçak tavanlı bir daire kiraladılar." Mecaz anlamda alçak kelimesi "bilerek, isteyerek başkasına zarar veren, ahlaksız davranan" kişiler için kullanılan bir sıfattır.
Alçak kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük
Alçak kelimesinin eş anlamı olan kelimeler genellikle mecaz anlamı için kullanılır. Adi, namert rezil gibi kelimeler buna örnektir. Bu kelimelerin yanı sıra daha eski ve günümüzde pek kullanılmayan kelimeler de vardır. Örnek olarak: Dun, erzel, deni gibi kelimeler. Alçak kelimesinin eş anlamlısı olan pek çok sözcük vardır:
- Adi
- Ağır
- Namert
- Pespaye
- Rezil
- Sefil
- Süfli
- Yavaş
- Basık
- Dun
- Erzel
- Muhannet
- Deni
Alçağın eş anlamlıları ile örnek cümleler
- O adinin bizleri yarı yolda bıraktığını asla unutmayacağız, bir gün hesabını sorarız elbet.
- Kulağıma eğilerek ağır bir sesle konuştu, sesinin duyulmasını istemiyormuş.
- Sana karşı arkadaşlık dışında bir his beslediysem namert olayım.
- Bu kitaplar o kadar pespayeydi ki yazar adına utandım okurken.
- Rezil adam, attığı iftiraların ortaya çıkmayacağını sandı ama aldandı.
- Sefil hareketleriyle herkesin karşısında küçük düşüyordu.
- Yaşadıkları hep böyle süfli şeylerden ibaretti.
- Yavaş sesle konuşuyordu, dediklerini hiçbir şekilde anlamadım.
- Arka oda o kadar basıktı ki içerde bir zerre hava yoktu.
- Bu dun dünyada yaşamak o kadar ağır geliyordu ki artık dayanamıyorum.
- Evet eşin haklı, sen o kadar erzel bir adamsın ki seni tanıyamıyorum.
- Bu yalan dünyaya inanan kişi muhannettir, güvenilmez.
- O deninin söylediklerine güvenilmez, bugün verdiği sözü yarın unutur.