Birçok hayvan türünde, cinsel açıdan doymuş erkeklerin ortama yeni bir dişinin girmesiyle beraber yeniden heyecanlanması ve istek duyması coolidge etkisi olarak ifade ediliyor. Fenomenin ismi ise başrolünü eski Amerika başkanlarından Calvin Coolidge'in oynadığı bir anekdottan geliyor. Coolidge etkisinin sonuçlarını gözlemleyebilmek için ilk olarak fareler üzerinde çalışmalar yapıldı. Deney için çiftleşme dönemindeki bir erkek fare, yine çiftleşme döneminde olan dişi farelerle dolu bir kafese konuldu. Erkek fare, tüm dişiler defalarca kez çiftleştikten sonra yorulmaya ve dişilere karşılık vermemeye başladı. Farelerin bulunduğu kafese yine çiftleşme döneminde olan yeni bir dişi daha bırakıldı. Yeni dişiyi fark eden erkek farenin tüm yorgunluğu ve isteksizliği geçti ve yeniden isteksizleşene kadar bu davranışını sürdürdü. Erkek fare kafese yeni bir dişi geldiğinde sürekli olarak aynı şekilde tutum sergiledi. Aynı deney dişi fareler üzerinde de denendi. Benzer sonuçlara ulaşılmasına rağmen dişi farelerdeki coolidge etkisinin daha az olduğunu söylendi.
Farelerin ardından diğer hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde benzer etkilerin yaşandığını ortaya koydu. Örneğin koç ve boğa gibi hayvanlar aynı dişiyle çiftleşmek yerine sürüdeki diğer canlılara yönelmeyi tercih ediyorlar. Bunun nedeni ise tamamen evrimsel süreç içerisinde iç güdüsel olarak üreme temelinin yer alması olarak gösteriliyor.
İnsanlarda diğer canlılardan farklı olarak coolidge etkisini azaltan etik ve ahlaki değerler devreye giriyor. Ancak toplumsal normların devreden kalktığı durumlarda insanlarda da coolidge etkisi gözlemleniyor.