Aldatmayı ispatlayamadı tazminat ödeyecek
Yargıtay, eski eşi manken Tuğba Altıntop için “Biz evliyken evli bir adamla ilişkiye girdi” diye suçlayan şarkıcı Rafet El Roman’ı, iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle tazminat ödemeye mahkûm etti
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, manken Tuğba Altıntop’un, eski eşi, sanatçı Rafet El Roman hakkında açtığı davada, emsal niteliğinde bir karara imza attı.
Yargıtay, El Roman ile Altıntop arasında, çocuklarının velayeti nedeniyle yaşanan tartışmalardan kaynaklanan davayı karara bağlarken, tüm evli ve boşanan çiftleri yakından ilgilendiren bir karara imza attı. Karara konu dava, Altıntop tarafından açıldı. Milliyet'in haberine göre, Altıntop, çocuklarının velayetini alan ayrıldığı eşi Rafet El Roman’ın kendisi için yaptığı, “Biz evliyken, evli bir adamla ilişkiye girdi” açıklamasının, kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirterek, 50 bin lira tazminat istemiyle dava açtı. Yerel mahkeme, 10 Nisan 2008’de Altıntop’un tazminat istemini reddetti. Kararda, El Roman’ın bu sözleri, boşanma davası ve çocuklarının velayetine ilişkin davanın hukuksal nedenlerini açıklarken söylediği, hakaret kastı taşımadığı belirtildi.
Altıntop kararı temyiz ederek Yargıtay’a taşıdı. El Roman, Yargıtay’a gönderdiği savunmada, sözlerin kendisine ait olmadığını, Altıntop’un evli bir adamla ilişkiye girdiğine yönelik haberlerin basında yer aldığını kaydetti, Altıntop’un bu haberlerden rahatsızlık duymadığını da vurguladı.
Ancak Yargıtay, El Roman’ı tazminat ödemeye mahkum ederek, yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda, Rafet El Roman’ın dava konusu sözleri bir röportaj sırasında söylediği belirtilerek şöyle devam edildi: “Açıklamasının doğruluğu, usule uygun şekilde ispatlanmamıştır. Bu nedenle kişilik haklarına saldırı niteliği taşımaktadır. Bir insanın kişiliğini oluşturan değerler içerisinde koruma ve saygı önceliği içeren alan onun namusuna ilişkin olan alandır. Bu alana yapılan haksız saldırılar kişilik haklarına saldırı oluşturur.
Şu durumda davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu benimsenerek davacı yararına uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği gözetilmeyerek yerinde bulunmayan yazılı gerekçe ile istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.”
Buna göre, yerel mahkeme dosyayı yeniden görüşecek.
Rafet El Roman’la ilk kızı Su’ya hamile kaldığı 1996’da evlenen ve yaşadığı aldatma olaylarının ardından 2003’te boşanan manken Tuğba Altıntop, Yargıtay’ın verdiği karara sevindiğini söyledi. Ancak kızlarıyla görüşebilmek için eski eşiyle arasının bozulmamasını isteyen Altıntop şunları söyledi:
- O söylenen sözler 2003 ila 2004 yılına tekabül ediyor. O zamanlar aramız inanılmaz gergindi. Çocukların velayetini almak için adına yaptığı bir hareketti. Maalesef Türkiye’de kadının yeri çok gerilerde. Bazı insanlar hâlâ kadın erkek ve hak eşitliğini algılamış değiller. Rafet de bana zarar vermek istedi. Adalet yerini buldu.
- Rafet’le oturup konuştuk. Hayatı kızlarım için yaşadığımın Rafet de farkına vardı. Kızlarım da büyüdü. Rafet de, ‘Ben kızlarımı Türkiye’ye annelerinin yanına getireyim’ dedi. Bu yaz geldiler. Kızlarım çok mutlu. Davayı kazandım ama şimdi bu yüzden Rafet’le aramın bozulmasını istemem. Davayı kazanmasaydım da, onunla aramın bozulmasını istemezdim.
- Aramızda şu an devam eden başka hakaret davaları da var ama bunları artık bir kenara bırakmak istiyorum. Şu an diken üzerindeyim. Çünkü ben anneyim.
- Avukatım bu davanın peşini bırakmadı. Kazandık, olabilir belki kaybedebilirdim. Ama güzel bir şey oldu. En azından bundan sonra kimse kimseye iftira etmez, elinde kanıt olmadan böyle suçlamalarda bulunmaz. Bu ülkede töre cinayetlerine kadar varan ne dramlar yaşıyor. Allah’tan ailem arkamdaydı. Ya öyle olmasaydı, büyük dram yaşanırdı.
Altıntop’un tazminat istemini reddeden Kadıköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, gerekçeli kararında “ünlü bir kişi olan ve magazin haberlerinde sıkça yer alan” davacı açısından sözlerin hakaret oluşturmayacağını kaydetti. Ancak Yargıtay, magazin basınına sıkça haber olunmasının, bu sözlerin kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı anlamına gelmediğine hükmetti. Yargıtay, böylece magazin basınının da sıkça bu tip haberlere konu olan kişiler hakkında doğru bilgiyi vermekle yükümlü olduğunu karar altına almış oldu.
