"Alevilere verdiğiniz sözleri tutun"

YALOVA (İHA) - Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, siyasilerin Alevilere verdiği sözleri tutmalarını istedi. Yalova'da Cem Vakfı tarafından Barış Manço Açık Hava Tiyatrosu'nda tertiplenen ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın da katıldığı 2. Kültür Etkinlikleri'nde konuşan Doğan, laik Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik yönden din esaslarına dayandırılacak kadar tehdit altına girdiğini ileri sürdü. Günümüzde siyasi partilerin siyasal İslam'ın demokratik yoldan iktidara gelişini engelleme telaşı içinde olduğunu vurgulayan Doğan, "40 yıla yaklaşan süreç içerisinde din duygularını tek taraflı olarak sömürür, oy aracı olarak kullanırsanız ve İslam'ı Arapların, Türklerin ve Acemlerin yorumu yokmuş gibi empoze ederseniz, Diyanet İşleri'ne ayırdığınız 113 bin personel, her yıl bütçeden verdiğiniz 600 trilyona rağmen geleceğiniz nokta bundan başka olamaz. Oysa demokratik bir ülkede Alevi-İslam anlayışının önü açılabilseydi, sadece Sünniliğe değil, Alevilik, Hanbelilik, Caferilik ve diğerlerine eşit şartlar altında kendi inançlarını anlatma şansı verilseydi, bugün dini siyasete alet eden partiler bu kadar korkutucu olmayacak, büyük oy çoğunluğu ile iktidar adayı konumuna gelemeyecekti" dedi.

Din ile ilgili görüşlerini siyasi liderlere anlatmasına rağmen durumun değişmediğini kaydeden Doğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Ben görüşlerimi Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ve Bülent Ecevit'e defalarca söyledim. Beni haklı bulduklarını söylemelerine ve gereğini yapacakları yönünde söz vermelerine rağmen, 5 yıllık sürede hiçbir şey değişmedi. Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden yalnız Arap İslam anlayışının 600 trilyon lira destek gördüğü bir devlet yapısı ile karşı karşıyayız. Böyle bir yapı Avrupa standartlarını karşılayamaz. Biz gelip giden büyükelçilere bunun kendi iç meselemiz olduğunu, kendi aramızda müzakere yoluyla çözümleyeceğimizi ve müdahale etmemeleri gerektiğini her defasında söyledik. Ancak bu arada liderlerimizi de, Alevi vatandaşlarımızı gözardı ederek bunları uygulamamakta ısrar ederlerse, Avrupa'nın konuyu bir insan hakları meselesi olarak Türkiye'nin önüne koyacağı yönünde uyarmıştık. Aradan geçen zamana rağmen bir ilerleme kaydedilemediği için Avrupa, 2000-2001 yılı ilerleme raporlarına, Alevilere yönelik yapılan ayrımcı muameleleri içeren bir madde koyuverdi. Artık devlet büyüklerimizin ve siyasilerimizin Alevi vatandaşlara verdikleri sözleri yerine getirmekte daha fazla gecikmeyeceklerini ümit ediyorum."

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ise "İzzettin Doğan'ın sözlerinin büyük bölümüne katılmamak mümkün değil. Bu ülkenin içinde bulunduğu hiçbir sorun çözülemeyecek gibi değildir. Ancak artık ciddi bir mantalite değişikliğine ihtiyaç vardır. Bu ülkenin insanları her yönü ve inancı ile bir bütündür. Bu da bizim en büyük gücümüzdür. Bugün AB yol ayrımındayız. Bilen bilmeyen herkes fetva veriyor. AB'ye giriş için çalıştığımız bugünde herkes bir kez değil bin kez düşünmelidir. Artık AB saflarında mı yer alacağız, yoksa tüm dünyanın terk erttiği rejimlerle yönetilen Suriye ya da Afganistan'a mı benzeyeceğiz? Bir sistem insanların inançlarına karşı kurulamaz ve direnemez. Herkes inandığı gibi giyinecek, düşünecek, davranacak. Ne sen bana karışacaksın, ne de ben sana karışacağım. Bu insanlığın gereğidir. Eğer AB sürecinde ev ödevimizi zamanında yapabilirsek inanıyorum ki bütün bu sorunlarımız ortadan kalkacaktır" diye konuştu.

Binlerce kişinin katıldığı etkinlikte, Kıvırcık Ali ve mahalli sanatçılar bir konser verdi.