Enver ALAS/İSTANBUL, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ev sahipliğinde Four Seasons Hotel'de düzenlenen zirvenin ikinci gününde konuşan Babacan, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada çok ciddi ve farklı konularda, ciddi değişimlerin yaşandığına dikkat çekerek, sorunların çözümünde siyasi diyalogun temel çözüm aracı olacağına olan inancını dile getirdi. Babacan, zirve boyunca tartışılacak, konuşulacak konularla birlikte, hem Türkiye hem de bölge açısından yeni fikirler ve çözümler üretilmesine katkı sağlayacağına olan inancını belirtti.
"TÜRKİYE, G-20'NİN DÖNEM BAŞKANLIĞINI ALMASIYLA ÇOK BÜYÜK BİR SORUMLULUK ÜSTENDİ"
Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye'nin 1 Aralık itibariyle G-20'nin başkanlığını almasıyla birlikte uluslararası alanda çok önemli bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Küresel ekonomik ve finans sistemi açısından G-20'nin çok güçlü bir platform olduğunun altını çizen Babacan, "G-20 dediğimiz ülke grubunun içinde dünya nüfusunun 3'de 2'si, dünya ticaretinin yüzde 75'i, dünya gayri safi yurtiçi hasılasının ise yüzde 85'i var. Yani o masanın etrafında oturan ülkeler dünya ekonomisinin yüzde 85'ini oluşturuyor. Temsil gücü çok yüksek olduğu ve tüm kıtalar temsil edildiği için hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler masada bulundukları için aynı zamanda dünya bankası, uluslararası para fonu ve finansal istikrar kuruluşu gibi kuruluşların da temsil edilmesiyle G-20'nin aldığı her karar, siyasi, meşru kararlar oluyor" diye konuştu.
G-20'NİN GÜNDEM MADDELERİNİ AÇIKLADI
Babacan konuşmasında bir yıl boyunca dönem başkanlığını Türkiye'nin yürüteceği G-20'nin hangi gündem maddeleriyle çalışacağı hakkında bilgiler verdi. G-20'nin bir numaralı ve en önemli gündem maddesinin büyüme çerçevesi olacağını söyleyen Babacan, diğer gündem maddeleriyle ilgili olarak özetle şöyle konuştu: Dünya ekonomisini hep beraber daha yüksek büyüme oranlarına nasıl ulaştırabiliriz? Bununla ilgili G-20 ülkeleri yaklaşık bin kadar taahhütte bulundu. Bunlar yapısal reform taahhütleridir. Niye yapısal reform? Çünkü maliye ve para politikalarıyla artık yolun sonuna gelindi. Bu şekilde ilave büyüme sağlamak maalesef pek çok ülkede mümkün olmuyor. İkinci önemli gündem maddemiz ise alt yapı yatırımları olacak. Kamunun mali yapısını bozmadan alt yapı yatırımları nasıl artırılabilir? Bunu söylerken kamu-özel sektör ortak yatırımları son derece önemli. Özel sektörün alt yapı yatırımlarına giriyor olması son derece önemlidir. Çünkü özel sektörün devreye girdiği alt yapı yatırımlarının daha hızlı yürüdüğünü daha ucuza mal olduğunu ve nihayetinde ekonomiye daha çok faydası olduğunu görüyoruz. Diğer bir gündem maddemiz büyük, uluslararası finans kuruluşlarının kaynaklarının yeterince güçlendirilmesi olacak. Ayrıca uluslararası vergilendirme, enerji, uluslararası ticaret, iklim değişikliğine finansman gibi konular G-20'nin önemli gündem maddeleri arasında yer alacak."
"KÜRESEL ISINMA KONUSUNDA NELER YAPILABİLECEĞİNE DAİR DETAYLI ÇALIŞACAĞIZ"
Babacan, Türkiye'nin dönem başkanlığını yürüteceği G-20'de ormanların ve temiz su kaynaklarının azalması konusunda önemli çalışmalar yapılacağını belirtti. Babacan, "Küresel ısınma karşı karşıya olduğumuz büyük bir gerçek. On binlerce yıllık dünya tarihine baktığımız zaman küresel ısınma ile ilgili trendlerin hiçbir dönemde şu içinde bulunduğumuz 15-20 yıllık dönem kadar bozulmadığını görüyoruz. İşte bununla ilgili ülkeler neler yapmalı? Bununla ilgili atılacak olan tedbirlere de bir kaynak gerekiyor. Belki gelişmiş ülkeler bu kaynağı üretmekle ilgili bir problem yaşamıyorlar ancak gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerin bu kaynakları üretmesinde çok ciddi sıkıntı var. G-20'de özellikle bu konuda neler yapacağımızı detaylı bir şekilde çalışacağız" dedi.
DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRDİ
Ali Babacan, konuşmasında önümüzdeki yıllarda dünya ekonomisinde dikkat edilmesi gereken hususlara dikkat çekti. Babacan, "Gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızları geçtiğimiz yıllara göre daha düşük seyredecek. Örneğin Çin'de artık yüzde 8-9'luk bir büyüme oranı göremeyeceğiz. OECD'nin tahminine göre önümüzdeki 10 yılda Çin'in büyüme oranının yüzde 6'nın altında olacağı şeklinde. Brezilya'da artık resmen resesyon var. Meksika'nın önümüzdeki 10 yılda ancak yüzde 2-3 arasında büyüme oranını yakalayabileceği tahmin ediliyor. Gelişmekte olan ülkelerin önümüzdeki 10 yılda dahi düşmüş büyüme oranları yine de gelişmiş ülkelere göre çok daha yüksek olacak. 1990'ların Asya krizine göre gelişmekte olan ülkeler borç stoğunu çok daha aşağıya çekmiş, bankacılık sistemlerini sağlamlaştırmış durumda. Kriz tecrübesi olan gelişmekteki ülkeler açıkçası kriz dönemlerinde ne yapacaklarını daha iyi biliyorlar. Büyüme, her şeye rağmen gelişmekte olan ülkelerde devam edecektir. Gelişmiş dünyada ise işler zor görünüyor. Bugün Avrupa'da artık bir deflasyon riski var. Enflasyondaki düşüş devam ediyor. Bundan 3 ay önce deflasyon riskini diyelim ki yüzde 30 olarak görüyorsak bugün daha büyümüş olarak görüyoruz. Japonya'nın yaşadığı büyüyememe riskini Avrupa içinde görüyoruz. ABD'ye bakacak olursak oradaki toparlanmanın daha güçlü olduğunu görüyoruz. Özellikle doların en güçlü rezerv para olması onların işini kolaylaştırıyor.
TÜRK EKONOMİSİNİN BÜYÜMESİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLERİ ANLATTI
Türkiye ekonomisi ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye'nin üretimde verimli olmadığını söyledi. Verimliliğin mutlaka artırılması gerektiğine vurgu yapan Babacan, Türkiye'nin pek çok alanda ithalata olan bağımlılığının azalması gerektiğini kaydetti. Babacan, Türkiye ekonomisinde yapılması gerekenleri şu şekilde anlattı: "Kamu harcamalarının rasyonelleştirilmesi gerekiyor. Kamu gelirinin kalitesinin artması yani hem gelirlerimiz hem de giderlerimiz rasyonel olsun kaliteli olsun diyoruz. Çünkü doğru bir gelir kompozisyonu büyüme için faydalı olur. İş gücü piyasamızın etkinleştirilmesi, yatırım ortamımızın iyileştirilmesi, kayıt dışı ekonominin azaltılması işte bütün bunlar önümüzdeki dönemde son derece önemli. Arzumuz Türkiye'nin çok daha kolay iş yapılabilir yer haline gelmesidir. Şu anda bu var mı? Maalesef arzu ettiğimiz noktada değiliz. Evet önemli adımlar attık, Türkiye iş yapılabilir ülke endekslerinde daha iyi yerlere geldi ancak yeterli değil.
Açılış konuşmasının ardından Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, günün anısına Ali Babacan'a plaket takdim etti. Öte yandan 5. Boğaziçi Zirvesi ikinci günü de yerli ve yabancı konuşmacıların katılacağı paneller, oturumlar ile devam edecek.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz