Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında denetimli serbestlik süresinin iki yıla çıkarılması düzenlemesinden Eskişehir’de Gezi Parkı eyleminde Ali İsmaİl Korkmaz’a son tekmeyi atarak ölümüne yol açan tutuklu polis Mevlüt Saldoğan da yararlanacak. Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tebliğnamesinde, polis Saldoğan’ın tahliye edilmesi istendi. Dosya şu an Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nde. 1. Ceza Dairesi, bu talebi kabul ettiği takdirde son tekmeyi atan polis, üç buçuk yıl serbest kalmış olacak.
Üniversiteli Ali İsmail Korkmaz, Eskişehir’de 2-3 Haziran 2013’te Gezi Parkı gösterileri sırasında bir grup polis ve sivil tarafından dövülmüş ve 38 gün sonra, 10 Temmuz 2013’te hayatını kaybetmişti. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2015 yılında görülen yargılama sonucunda tutuklu polis memuru Mevlüt Saldoğan’a, “kasten yaralama sonucu ölüme neden olma” suçundan on yıl on ay, polis Yalçın Akbulut’a on yıl hapis cezası verildi.
Korkmaz’ı tekme atarak yere düşüren üç sivil de “kasten yaralayarak ölüme neden olma” suçundan altışar yıl sekizer ay, bir sivil de üç yıl dört ay hapis cezasına çarptırıldı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin usul yönünden kararı bozması üzerine dosya, 18 Nisan 2016’da yeniden Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İkinci kez aynı cezalar verilirken; savcılık ise Saldoğan’a “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası verilmesi için itiraz etti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 5 Ekim’de hazırladığı tebliğnamesinde, 671 sayılı KHK’nın 32. maddesiyle denetimli serbestlik süresinin bir yıldan iki yıla çıkarılmasını içeren düzenlemeyi gerekçe göstererek, Saldoğan’ın tahliye edilmesini istedi.
Ali İsmail Korkmaz’ın avukat olan ağabeyi Gürkan Korkmaz, iki kez görülen yargılama sürecinde savcılıkların Saldoğan yönünden “kasten öldürme” suçundan müebbet verilmesi isteğinde bulunduğunu, bilirkişi raporlarının da bu gerçeği ortaya koyduğunu ifade etti. Bu verilere karşın mahkemenin “kasten yaralama sonucu ölüme neden olma” suçundan ceza verdiğini belirten Korkmaz, “Maalesef son çıkan yasayla tahliye talep edilmiş. Bunlar hem bizi yaralıyor, hem adalet duygumuzu yok ediyor. Toplum vicdanını ve adalet inancı sarsılıyor. Umarız ki heyet, adil bir incelemeyle kararı lehimize bozar ve ağır bir ceza verir” dedi.