Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, 25-26 Haziran'da gerçekleştirilecek kongre öncesinden Habertürk kanalında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Ali Koç, "Hoca adayları listemizde 3'e indik. Hatta 2,5 diyebilirim. Seçimden sonra seçilirsek Pazartesi bunu açıklayacağız. Favre'nin kendisiyle görüşmedik. Temsil eden kişiyle görüştük, Türkiye'ye uygun olmadığını söyledi." dedi.
"6 tane hoca diyorlar. Buna Aykut hocayı da sayıyorlar. Belli bir kesim var işler kötü giderken ortaya çıkıyorlar. Kötü giderken sesleri çıkıyor. Beni direk eleştirmeyip, üçüncü kişiler üzerinden eleştirmeye çalışıyorlar. 6 hoca getirmişiz. Bugün efsane denen bazı yönetim ve hocalar kendi dönemlerinde yaptığı transferlerle kulüpleri ne kadar sıkıntıya soktuğuna bakın. Yeni forvet alacağız, mecburuz. Yüzde 70 hazır olduğunu düşündüğümüz takımımız var. Bizim için 3-4, bilemediniz 5 kişi."
"Serdar Dursun'u çok iyi yatırım diye aldık. Altay her takımın içinde istediği karakter. O karakterdeki oyuncular bizde olmalıdır. Altay'a 30 milyon verilirse bir şey diyemeyiz ama satmak istemiyoruz. Avrupa'da genç kaleci kıtlığı var."
"Attila Szalai için 20 milyon euro'nun altı konuşulmaz bile!"
"Serdar Dursun büyük fırsat transferidir. O an yaptın yaptın. Fakat müthiş bir satranç oyunuyla. Başka bir kulüple görüşürken devreye girdik. İyi ki devreye girmişiz, ondan sonra 4 ayrı teklif geldi. Kimsenin haberi olmadan 3 hafta önce bitirdik. Farklı bir yöntem seçtik. Seçtiğimiz yöntemin doğru olduğunu gördük, hiçbir şey sızmadı."
"En büyük şaşırdığım olaylardan birisi Samatta'ydı. Türkiye'ye geldiği zaman hatırlayın o günleri. Tepkileri hatırlayın. Slimani de öyleydi. Boş futbolcu muydu? Bir şekilde tutmadı. Bizde forvet hattında bir gariplik var. Hocalar değişti, taktik değişti. Biz deplasmanda rekor kırdık ama içeride de rekor kırdık. Niye içeride o takım dikiş tutturamıyor? Onu çok sorguladık."
"Geçen yaz da umut verici bir durumdaydık. Fakat ne olduysa yazın, konfor alanları genişledi, önlemleri de daha az ciddiye aldık ve tekrar bir ikinci dalgayı yaşadık. İnşallah bu yaz döneminde bunu yaşamayız. Ben henüz olamadım aşı Covid atlattığım için ama herkesi aşı olmaya ve rehavete kapılmaya davet ediyorum. Çünkü biz kulüpler olarak bir sezonu daha seyircisiz geçiremeyiz. Bir sezon daha statların, salonların kapanma lüksü hiçbir kulüp için yok. Bizim yayın gelirinden sonra ikinci en büyük gelirimiz stat gelirleri. Bilhassa büyük kulüpler için. Bir sezonu daha böyle geçirecek hem psikolojik hem finansal durumumuz yok. O yüzden herkesten öncelikle tabii kendi sağlıkları için lütfen yazın önlemlere dikkat edelim ve aşı olacaklar da aşısını olsun."
"Gelelim yönetim kurulumuza… Yönetim kurulumuza öncelikle teşekkür ediyorum. 3 sene boyunca ki ışık hızında geçti, hem benim liderliğimde hem de camiamızın çıkarları konusunda herkes özveriyle samimiyetle elinden geleni yaptı. Biz Fenerbahçe’yi devraldığımızda çok da parlak bir tabloyla devralmadık. İşimiz zaten başından zordu. Bir de benim üstümde kurgulanan algılar, benim amacım Fenerbahçe’ye başkanlık yapmaktan öteye, hatta kulübümüzü bir araç olarak kullanıp siyasi emeller içinde olduğum pompalanmıştı biliyorsunuz. Ne yazık ki yer edindi. Bana göre deli saçması bir olaydı. Şu an bunun değiştiğini düşünüyorum. Bu algı, bu rüzgardan nasibini alan, durumdan faydalanan veya kraldan çok kralcı olan veya rüzgarın geldiği yerleri daha sempatik gören insanlar tabii bizim saha dışındaki hayatımızda kolay olmadı. Yönetim kurulundan buraya gelmiştik, burayı daha sonra açarız. Yönetim kurulu olarak hem finansal açıdan hiç konfor alanı kalmamış bir Fenerbahçe’ye geldik hem 4 yıldır şampiyon olamamış bir kulüp, şampiyonluk baskısı var hem de diğer hiçbir rakibimizin uğraşmak zorunda kalmadığı dış etkenlerle uğraşarak bir 3 yıl geçirdik. İstediğimiz gibi geçti mi hayır. Bir gerçek var ki herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı."
"Hiç kimseyi ekonomik gücü, para versin diye almıyoruz. Bu geçmişte denenmiş yöntemlerdi, bu çağa ters düşen yöntem. Sözkonusu Fenerbahçe ise son derece cömert insanlara sahibiz. Büyük iş adamı reklam veriyor, locasını alıyor, sponsor oluyor, taraftarımız forma alıyor, SMS atıyor. Yıllardır böyle olmuştur."
"Genel kurulumuzu, kongrelerimiz bizi layık görürse sonuna kadar götürürüz. Şampiyon olunca devam edip etmeme konusunda düşüncelerimi gözden geçiririm. Fenerbahçe üzerinde algı, maniplasyon kurgusu var. Bir de Ali Koç karşıtlığını koyduğunuzda zaman zaman sorguluyorsunuz, ne yapmaya çalışıyoruz, insanlar ne ile uğraşıyor diye. Bazen mantıkla, bazen duygular elvermez. Herhalükarda 3 sene , atılan tohumların meyvelerini toplama dönemiydi. Pekçok yapısal konuda biz bunu yaptık. Bizi sıkıntıya sokan, esas konu 1. sezonumuzda hiç beklemediğimiz gelişmelerle, sonuçlarla karşılaşmak. O zaman ne şampiyonluk vadettik, ne de pembe dünya. Belki de en yanlış tercihlerden bir tanesi futbol anlamında çok büyük değişikliğe gittik. Arkasından gelen sonuçlar bütün odağımızı, enerjimizi, motivasyonumuzu, ne yazık ki günlük olaylara, günlük sonuçlara odaklamak zorunda kaldık."
"Fenerbahçe Spor Kulübü'ne aday olan herkese saygım sonsuzdur. Sadece aday olana değil forma satın alanını da omzumda taşırım. Aday olan arkadaşımızı saygı ve saygıyla selamlıyorum. Kulübümüz tüm adayların emrindedir. Güçlü aday, güçsüz aday yorumu yapmayacağım, kim çıkarsa çıksın benim konumumu değiştireceğini zannetmiyorum, buna Aziz başkan da dahil."
"E-spor ne yazık ki, çünkü saatlerce bilgsayarın önünde oturuyorsunuz, bana göre tam spor değil ama fakat öyle e-spor turnuvaları var ki, finalleri 500-600 bin kişi canlı izliyor. Kazandıkları para ödüllerine baktığımızda büyük turnuvalarla eşdeğere geldi. Birçok spor kulübü de Avrupa'da bu yönde yatırım yapıyorlar. Fenerbahçe SK olarak da bunların tohumları 1907 derneğinde atılmıştı. Genel kuruldan bunu Fenerbahçe SK bünyesinde yapılmasının iznini isteyeceğiz. En kolay sponsor bulan alanlardan biri. Bugün 1907'nin faaliyetlerini yürüttüğü e-spor takımı hiçbir şekilde finansman sıkıntısı yaşıyor."
"Fenerbahçe taraftarları en kötü günümüzde sonuna kadar yanımızda durdular. Onlara mahcubuz, onlara yaşatmak istediğimiz güzel günlerin yakında olduğuna inanıyorum. Ben hiçbir zaman böyle konuşmam. Ben bu dönemimizin çok daha başarılı, sağlıklı geçeceğine inanıyorum."
"Burak Elmas Bey'i mektupla tebrik ettim. Burak Bey'i çok eski tanırım. Gençliklerimizde tanırım. Eşini daha eski tanırım. Eşi eşimin ailesiyle çok yakın dostumuz. Dolayısıyla bir sıkıntı yok. Ama sözkonusu Fenerbahçe olunca ben, sözkonusu Galatasaray olunca o, dostluklar penceresinden zaman zaman bakmayabiliriz. Her zaman bir masanın etrafında buluşabilecek olgunlukta olduğumuzu savunmuşumdur. Biz her zaman dostluk elimizi uzattık. Anadolu'daki bütün kulüplerle aramız iyi. En çok polemiğimiz olan kulüp olmasına rağmen Trabzonspor'la da gayet iyi ilişkilerimiz var. Bizim dostluk elimiz her zaman bakidir. Her zaman büyük resme bakarak hareket ettim. Kendimize yarayacak, başkalarına yaramayacak konuların sözcülüğünü, muhasebesini, bayraktarlığını yapmadım. Zaman zaman kendi zararımıza olanları da destekledik. Harcama limitlerini hatırlayın. Geçen sene yabancı kuralında indirime gdecektik, bizim işimize gelirdi, başka kulüpler hazır değildi. Biz onu destekledik. Bazı taraftarlarımız 'sana ne' diyebilecektir şimdi. Bizim fıtratımız böyle. Anadolu kulüplerinde karşılığını gördük. Ne yazık ki büyük rakiplerimizle rekabet, tribünlere sevimli gözükmek ilkelerimizin, prensiplerimizin önüne geçebiliyor."
"Galatasaray'a dönersek sayın Mustafa Cengiz'le ilişkilerimiz asgari müşterekte buluşabilecek seviyede. Ta ki son derbi maçında yalan, yakışıksız, son derece çirkin ithamlarda bulunduğu için son bir kaç ayda ne yazık ki o ilişki koptu. Burak Bey benim arkadaşım diye bakamam. Türkiye'nin en büyük camialarından birinin başkanı olarak bakarım. Sayın Cengiz son dönemde konuştukça Allah'tan artık bizi unuttu, kendi takımıyla uğraştı, biz bir nefes aldık. Enteresan söylemleri gördük. Bu Fenerbahçe ile Galatasaray ilişkisinin belli bir seviyede olmasını engellememeli. İnsanlar başkanlık koltuğuna oturunca başka fıtrata geçebiliyorlar. Burak Elmas aile dostum. Türk futboluna büyük hizmetler edebilir. Bazı konular var ki, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray beraber adım atsa, çok büyük yapısal değişiklikler yapabiliriz."
"Burada bir kişi 'Ali Koç, Fenerbahçe'nin çıkarı için Kulüpler Birliği'ni kullandı' desin, herkesle her yerde tartışmaya hazırım. Kulüpler ne kadar yekvücut olamazsa Federasyonun bize karşı gücü o kadar artıyor. Aslında böl ve yönet yaklaşımı. Burada ilk defa böyle bir şeyi telaffuz ediyorum. Kulüpler yekvücut olacağı zaman çok daha kuvvetli olacağı için bence. Külüplerin birliği ne kadar zayıf olursa taleplerin yerine gelmesi o kadar zorlaşır. Türkiye Futbol Federasyonu kim olursa olsun, hangi dönem olursa olsun iki ana görevi var; kulüplere hizmet etmek, Türk futbolun kalkınmasını kalıcı bir şekilde, mali açıdan sağlıklı olması. Mevcut federasyonun içinde futbolu seven, geleceğini düşünen, yapısal değişikliği yapayım da meyve versin, deli gibi gençlerden, öz kaynaklardan futbol yetiştirecek yapıyı kurayım, mevzuatı değiştireyim, teşvik vereyim, bu mantalitede değil. Zaten Federasyon 4 kişiyle yönetiliyor.
"Yabancı kuralı tek başına hiçbir şeyi değiştirmez. Yabancı kuralının kararın veriliş süreci ile sıkıntımız var. Öz kaynaktan oyuncu yetiştirme işine gelelim, sadece bir ayak. Dünyada son 10 senede yabancı kuralını değiştiren ülkelerin başındayız. Niye değişiyor, nasıl değişiyor? Biz altyapılarda hoca bulamıyoruz. Fenerbahçe'nin iki tane sahası var. En büyük hayalim Türkiye'nin eşi benzeri görülmemiş bir akademisi. Bunun için bize arazi lazım. Araziyi bekliyoruz devletimizden."
"Yayıncıyla Fenerbahçe olarak sıkıntımızın yanında kulüplerin çok büyük rahatsızlığı var. Hatta sezon içinde öyle bir noktaya gelindi ki maçlar 60 saniye geç başlamıştı. İşin ekonomisini konuşursak bizlerin en büyük geliri yayıncı kuruluş. Rakam olarak, yüzde olarak Anadolu kulüplerine göre çok daha düşüğüz. Taksitlerini zamanında ödemiyorlar. Pandemi öncesi indirim aldılar, pandemi dönemi indirim aldılar, şimdi yine indirim istiyorlar.
"UEFA'nın baş hukukçusuna anlatmaya çalışıyordum. Adam 'Niye cezaevindeler o zaman' diyordu. Ben de demiştim 'Türkiye'de cezaevindekilerin yüzde 56'sı suçsuz, beraat ediyorlar'. Fenerbahçe tarihine altın harflerle yazılacak bir süreçten geçti. Dimdik ayakta durdu. Başkanı, yöneticeleri içeride, bizler, taraftarlar dimdik ayakta durduk. Devletin kılcal damarlarına sızmış, medyasıyla köpürtmüş. Fenerbahçe'yi rezil etmiş, suçlamış. Fenerbahçeli çocukların okula giderken psikolojisini bozmuş bir yapıya dimdik ayakta durduk. TSK'ya yapılanlar da var. Bunları ilk püskürten, duvara çarptıran Fenerbahçe'dir. Bunun bir değeri, kıymeti olmalıdır. Bugün halen 'Fenerbahçe şike yaptı' diyenler FETÖ'ye hizmet etmektedirler. İşlerine gelince kumpas, Fenerbahçe'ye gelince 'şike yaptı' yok öyle bir şey."
"İkincisi bizim o sene şampiyonluğa oynuyor olmamız. Savcının ifadesi vardı; siz şanssızsınız, şampiyonluğa oynamasanız belki başka takıma gidecektik. Pazar operasyon oldu Salı günü savcıya gittik. Adam dedi ki, 'Eskişehir'de kesin şike yaptınız, Alex'i tutmadınız, kanatları boş bıraktınız' dedi. Kesin 'şaka yapıyor' dedik. Telefonu Fenerbahçe marşıyla çalıyor, Cemil Turan hayranı olduğunu anlatıyor bize. Bu Netflix orijinal dizisi olacaktır. Ama aynı adam 'Birkaç aya bu iş unutulur zannediyorduk' dedi. Başta başkanımız Aziz Yıldırım 'Ne şikesi kardeşim memleket elden gidiyor' dedi. İlker Başbuğ 'Fenerbahçe dimdik ayakta durdu' dedi."
"Başbakan Fenerli, Federasyon Başkanı Fenerli, savcı Fenerli, böyle bir algı yarattılar. Kendi içinizde belli yapıya hizmet eden adamlar 'Siz üzerinizden Fenerbahçe formasını çıkarmıyorsunuz' diye abluka altına almışlar. O zaman federasyon başkanı bilerek isteyerek yapmadı. Abluka altına alındı. Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne gidememesinin direkt adresi Futbol Federasyonu'dur."
"Fenerbahçe'ye vurmak her zaman ses getiriyor. Bu örgütün kitlesel etki yaratmak istediği, hatta bir takıma kadar sirayet ettiğini herkes biliyor. Fenerbahçe'nin DNA'sı Türkiye Cumhuriyeti, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün değerleriyle paraleldir. Bu bizim kırmızı çizgimizdir. Fenerbahçe ve Fenerbahçe'nin atası ile ilişkisi tarihte bilgi ve belgelerle yer almaktadır. Fenerbahçe'nin genç bir cumhuriyetin kuruluşunda ve kurtuluşundaki rolü bir spor kulübünden çok daha fazlası olduğu görülmektedir."