Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Trabzonspor karşılaşmasının ardından konuştu. İşte Ali Koç'un açıklamaları...
Bu pozisyon, ben de ilk TV'den bakınca 50-50 gördüm. Daha net inceleyince böyle pozisyonlara verilmiyor. Bu maçta bile verilmedi. Yusuf Sarı ile Osayi koşuyordu omuz omuza. Çok daha sert temas vardı, verilmedi.
Öncelikle camiama sesleniyorum. Yumruğu masaya vurun, asın, kesin, düdük astırın diyorsunuz. O konulara geleceğim. Sakin olun. Bu takım uzatmalarla birlikte 80 dakika burada 10 kişi oynadı, terinin son damlasına kadar savaştı. 85. dakikaya kadar maç ortadaydı. Sonra ne olduysa, orada oldu. Bir penaltı. Haklı penaltıydı o kısmı. Belki de tek doğru kararı oydu.
Ama şimdi... Bu takımla gurur duyuyorum. Aşağıda takımın yanından geliyorum. Hepsi çok öfkeli, hepsi çok kızgın. Niye öfkeli, niye kızgın? 30 milyon Fenerbahçeli'nin kızgın olmasıyla aynı sebep!
Buraya art niyetle, bir operasyon çekmeye birini yollasaydınız buna benzer bir performans olurdu. Maç 23. dakikadan sonra bambaşka bir yere gitti. Bizim takımımız 11 kişiyle maçın 23. dakikasına kadar attığı gol, kaçırdığı goller, defanstaki vuruşu, ofanstaki paslaşmaları uyum içinde savaşan bir kadro olarak çok iyi işler yaptı. 11'e 11 bitseydi mağlup ayrılmamız, hatta galip ayrılmamamız söz konusu değildi.
Şimdi buradan söyleyeceğim sözlere başlamadan önce... Ben de öfkeliyim. Bu camianın başıyım. Kendimi kontrol etmek zorundayım. Trabzonspor'u tebrik ediyorum. Ne olursa olsun 3 puanı aldılar. 9. hafta itibarıyla lider oldular. Ahmet Ağaoğlu'na teşekkür ediyorum sıcak misafirperverliği için ama kendisi de konuşmuş, ne demiş bilmiyorum. Onunla biz ve diğer başkanların hakem müessesiyle ilgili çok büyük sıkıntılarımız var. Onları dile getiriyoruz.
Bakın bunu ilk Fenerbahçe, şahsım ve arkadaşlarım dile getirmeye başladı. Bu müessesenin ne durumda olduğunu, kokuşmuş ve çürümüş olduğunu, futbolda güven müessesenin yerde olması, marka değerini etkilemesi, yapılacak ihalenin değerlerinin düşmesi... Her şey düşüyor. Türkiye'de futbolda kazanmanın ve kaybetmenin sadece sahada belirlenmediği bir norm haline geldi.
Türk futbolunda yaşanan hakem rezaleti bir norm oldu. Kanıksandı. Bu böyle gitmeyecek! Ben şahsen sevinçli olduğum konu, bu sistemin ne kadar garabet olduğunu benden daha yüksek sesle başkaları da söylüyor.
Rizespor-Galatasaray maçı. Haddime değil, iki takımdan da özür diliyorum ama bu örneği vermek zorundayım. Galatasaray bir gol yiyor, net faul. Galatasaray 3. golü atıyor, net faul, 2-3 tane faul. Maçı 8 dakika uzatmış, üstüne 4 dakika daha koyuyor
Ali Maçalan, üstüne basarak söylüyorum, Şansalan değil, Maçalan. Bizden geçen sezonki Konyaspor maçını da almıştı.
Erken başladılar. Tam sistem yakaladık. Trabzon'un 5 puan önüne geçecektik, Beşiktaş ve Galatasaray'ın önüne geçecektik. Tam aldık başımızı gideceğiz, anlamsız, manasız, mantıksız hakem performansı sonrası yine bu noktaya gelindi. Buna dur demek zorundayız.
Kulüpler Birliği olarak bir toplantı yapacağız. Bu insanlar, gözlemcisi, hakemi, temsilcisi yeniden icat etmeli kendini. Tüm hakemleri 1 gece değiştiremeyiz. Bu hakemleri istediğimiz performansa getirene kadar kaotik ortamı minimize edebiliriz. Gözlemci puanını açıklayacak. Birden fazla gözlemci olacak. Hakem atamaları MHK'nin keyfi ya da ondan bundan telefonla belli olmayacak. Bu sistem böyle gitmeyecek. 2 senedir doğranıyoruz. Biz söylemeye devam edeceğiz. Öyle ya da böyle bu sistem değişecek.
Sahada 90 dakika koşamayan hakem VAR önünde uzman olarak belki daha iyi performans sağlayacak. Bunları ayıracağız. Bir tarafta baba gözlemci, o tarafta oğul kuzen yeğen hakem. Nasıl olacak böyle? Bu adamların hayatları hiç değişmeden devam ediyor. MHK başkanına da sesleniyorum. İnatlaşma bizimle. Size doğru yol gösteriyorum. İnatlaşma bizimle.
Fenerbahçe taraftarına sesleniyorum. Biz şampiyon o-la-ca-ğız! Bunu yazın kafanıza. Büyük resmi görün. Kenetlenin. Gidebilenler Sabiha Gökçen'e gitsin bu gece. Bu takıma destek olun. 80 dakika ellerinden geleni yaptılar.
Hakem performansı, teknoloji geldikten sonra geriye giden tek ülke biziz. Teknolojiyi bile kullanamıyoruz. Adam 7'de maça çıkıyor. Uçağa binip geliyor, ertesi gün 7'de bizim maça VAR oluyor. Bunları da düşünmüyorlar.
Bunların hepsinin kökü temizlenecek. Kötü performans, art niyet. İnsan olan her yerde hata olur ama böyle değil. İstisnasız bütün kulüpler rahatsız. Bu insanların ne performans değerlendirmesi var, ne hakemin, ne gözlemcinin, ne temsilcinin. Emekler yeniyor, haksızlıklar yaşanıyor ama bu adamlar hayatlarına devam ediyor.
Sakın ha bana ceza vermeye kalkmayın. Ben burada saygısızlık etmiyorum. Bu böyle gitmez. Öyle ya da böyle bu sistem değişecek. Siz bize maç kaybettirirsiniz ama siz böyle devam etmeyeceksiniz. Bunu kafanıza yazın. Bu olacak.