Çatalca'daki Aziz Nesin Vakfı Başkanı Ali Nesin, vakfa ait yurtta kalan bir kıza tecavüz edildi iddialarını yalandı.
4 - 5 yıl önce, yurtta kalan öğrencilerin kendi aralarında 'evcilik oyunu' adı altında gizli bir oyun oynadıklarını iddia eden Nesin, "Eğer bir taciz söz konusu ise, 10-12 yaşlarında bir çocuk ne kadar taciz edebilirse o kadar taciz sözkonusudur" dedi.
Aziz Nesin Vakfı bünyesinde bulunan yurtta kalan ve öğrenim gören Z.K (14) isimli öğrenciye, yurtta kalan başka iki öğrenci tarafından 4 yıl boyunca tecavüz edildiği iddaları üzerine, Vakıf Başkanı Ali Nesin sessizliğini bozdu.
Nesin, basın mensuplarına vakıf binasının bahçesinda bir açıklama yaptı. Tecavüz olayının gerçekleştiğini kabul etmeyen Nesin, yaşananların 4-5 yıl önce yurtta kalan çocuklar arasında gizlice oynanan 'evcilik oyunu'nun aşırıya kaçmasından öte olmadığını savundu. Yurtta kalan çocukların geçmişte yaşadıkları olayların etkisinde kalarak oyunu aşırıya kaçırdıklarını savunan Nesin, "Bundan 4-5 yıl önce, çocukluk döneminde saklı gizli oynanmış bir 'evcilik oyunu' vardır. Bu evcilik oyunu çocukların geçmişte yaşadıkları olayların etkisi ile aşırıya kaçmıştır. Bunun farkına varılmış ve gereken önlemler alınmıştır. Eğer bir taciz söz konusuysa, 10-12 yaşlarında ergenliğe erişmemiş bir çocuk ne kadar taciz edebilirse o kadar taciz söz konusudur" dedi.
Olayın 19 yaşındaki başka bir yurt öğrencisinin Z.K'ya aşık olduğu için diğer iki kişi hakkında iftira atmasından ibaret olduğunu savunan Nesin, "Çocuklarımızın özel hayatlarına girmemek için ayrıntılarını açıklamak istemediğim bir nedenden dolayı, bu delikanlı diğer iki delikanlıya iftira atmıştır. İftirayı atan delikanlımız olayların bu boyuta ulaşacağını tahmin edememiş ve yaptıklarının sonuçlarına katlanacak cesareti olmadığından şu anda izini kaybettirmiştir. Dün kendisiyle telefonda konuştum ve vakıfa gelmesini, bana güvenmesini söyledim. Özel konuşmak istedi. Kabul ettim ama daha sonra kendisine ulaşamadım" ifadelerini kullandı.
Anne G. K.'nın reklam yapmak istediğini öne süren Nesin, "Bu anne üç kız çocuğunu vakfa verdikten 6 ay sonra iş değiştirmiş ve vakfa son model Mercedes arabalarla, ciplerle ve kürklerle gelmeye başlamıştır. Televizyon dizilerinde ve reklamlarında da oynadığı bana verilen bilgiler arasındadır" şeklinde konuştu.
Yurtta kalan çocukların büyük bir kısmının psikolojik sorunları bulunduğunu, kiminin taciz geçirmiş ve görmüş olduğunu anlatan Nesin, konuşmasına şöyle devam etti:
"Gerek bizim vakfımıza gerek diğer benzer kurumlara gelen çocukların bir çoğu birer saatli bomba gibidir. Ne zaman, nerede ve hangi şiddetle patlayacağı belli olmayan birer bomba. Bu bombayı tesirsiz kılmak, en azından potansiyel yıkıcı enerjiyi olumlu bir yönde kanalize etmek gerekir. Böylesine zorlu bir uğraşta arada bir kazalar olması kaçınılmazdır. Yüzde 1 patlama olasılığı olan binlerce bombadan birinin patlama olasılığı elbette oldukça yüksektir. En mağdur durumlarda doğmuş ve büyümüş çocukları topluma kazandırma uğraşında yüzde yüz başarı beklemek bu kurumlara yapılan en büyük haksızlıktır."
Nesin olayı örtbas etme niyetinde olmadıklarını sözlerine ekledi. Öte yandan olayla ilgili olarak gözaltına alınan sanıklar F.I ve E.A'nın Çatalca Jandarma Komutanlığı'nda sorguları ise devam ediyor. Sanıkların adliyeye sevk edilmesi ve savcılığa ifade vermesi bekleniyor. Olayda tanık olarak yurtta kalan 3 kız öğrenci de savcılığa geldi.