Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nun 50. yılı, tiyatroya başlamasının ise 60. yılı olduğunu belirten usta sanatçı, 15 yaşından beri tiyatro ile iç içe olduğunu söyledi. İlk kez Şehir Tiyatroları'nda sahne aldığını açıklayan Poyrazoğlu, "Çok şanslı bir öğrenciydim. Çünkü konservatuvarın en parlak döneminde eğitim gördüm." dedi.
Üniversite yıllarında okulda devamsızlıktan kaldığını söyleyen Poyrazoğlu, "Hocamız Seyit Mısırlı çok dürüst bir adamdı. O dönem beni bıraksaydı, okuldan atılacaktım. Dedi ki; 'Arkadaşlar derin ve vicdani bir sorunla karşı karşıyayım. Ali Poyrazoğlu benim en iyi öğrencilerimden biri. Fakat devamsızlıktan kaldı. Bu çocuk gidecek okuldan ama vicdanım razı değil. Başka devamsızlıktan kalanlar da var, onlar benim dersimden çakabilir ama onu geçireceğim için hepinizi geçireceğim' dedi. 4 kişi okulu geçtik." ifadelerini kullandı.
12 Eylül döneminde bir anısını da anlatan Poyrazoğlu, otelde rehin kaldığını şu sözlerle anlattı:
Çok büyük krizler, sıkı yönetimler gördük. Sıkı yönetim dönemlerinde kısa bir süre İzmir'e gitmiştik. Haldun Taner'in, 'Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım' oyununu oynuyoruz. İlhan Selçuk'un eşi Handan Selçuk bizim tiyatronun müdürü. İzmir Açıkhava'yı aldı bizim için. Ömrümde biriktirdiğim 600 bin liram vardı. 500 bin liralık reklam yaptırdım İzmir'de. Her yeri donattım. Kalan parayla da taşındık. 2500 kişilik yerdi. Dedim 'götüreceğiz parayı'... Aydemir Akbaş, 'çuvallarla parayı taşırız' dedi. Ön satış süperdi. O gece sıkı yönetim geldi. 25 kişi İzmir'de otelde mahsur kaldık. 12 Eylül... Arkadaşlardan para aldık, ekibi İstanbul'a yolladık. Ben ve Korhan Abay otelde rehin olarak kaldık, para istemesinler diye... Ardından Korhan'ı yolladım, otelciye dedim ki, 'para yok' durumu anlattım. Oyunu oynayamadık. Aradan zaman geçti. Sonra Handan Abla'ya dedim; 'Bize Ankara Açıkhava'yı al'. Sonra peynir ekmek gibi bilet sattık. Aydemir Akbaş, beyaz bir kedi buldu, aldı getirdi. Bu tiyatromuzun uğuru. Sonra adını 'Turne' koyduk. Oyunu oynayacağız. Kıbrıs Barış Harekâtı ve karartma... Yine otelde rehin kaldım.
New York Broadway'de sahnelen 'Pera Palas' adlı oyunda İngilizce başrol oynayan Poyrazoğlu, "Şirin Devrim aradı; 'Ne geldin, kendini riske ediyorsun. Oyun tutmayabilir, üç günde kaldırabilir. Ali Poyrazoğlu rezil oldu yazacaklar' dedi. Bir gün sonra oyun var moralimi bozdu. Rahmetli Engin Cezzar'dan muhteşem bir çiçek geldi. ABD'de Yale Üniversitesi Tiyatro bölümünde eğitim görmüştü. 'Benim hayalim Broadway'de oynamaktı Ali. Bizim başaramadığınızı sen yaptın, yolun açık olsun.' dedi. Oyunu sahneledik. Ertesi gün New York Times ne yazarsa o önemli... Eleştirileri bekliyoruz... Sabah 7'de aradı bir arkadaşım, 'Kalk New York Times al' dedi. Bir baktım gazeteye tam sayfa fotoğrafım var. Neye uğradığımı şaşırdım. Şu yazıyordu: 'Amerikan seyircisi, bu usta Türk oyuncusunu seyredebildiği için ne kadar şanslı.' Bu yazıdan sonra 3 aylık bilet çıkarılmıştı. Bütün biletler satıldı. Üç ay kaldım. Sonra dizi anlaşmam vardı. Mecburen Türkiye'ye döndüm. Robert De Niro ile çok önemli bir filmde oynayacaktım." şeklinde sözlerini sürdürdü.
Geçtiğimiz günlerde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile oyuncu Fırat Tanış arasında geçen 'tiyatro' diyaloğuna da değinen usta sanatçı, "Bence alınganlık. Zaman zaman ağzımızdan çıkabilir. İmamoğlu çok iyi niyetli bir insan. Sonra çok kibar bir şekilde birbirlerinden özür dilediler, mesele bitti." dedi.