HABER

Ali Yalçın: En az 91 bin öğretim elemanına ihtiyaç var

MEMUR-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye'de kronik bir öğretim üyesi açığı sorunu olduğunu söyledi.

Gizem KARADAĞ- Muhammet BAYRAM/ANKARA, (DHA) - MEMUR-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye'de kronik bir öğretim üyesi açığı sorunu olduğunu söyledi. Yalçın, "Türkiye'de, yükseköğretim sisteminde en büyük 10 ekonomiye sahip ülkelerin ortalaması standartlarında bir eğitim verilebilmesi için, en az 91 bin öğretim elemanına ihtiyaç vardır. Bu açığın kapatılması için acil bir seferberlik başlatılmalıdır" dedi. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, düzenlediği basın toplantısıyla, 'Yükseköğretime Bakış 2019: İzleme ve Değerlendirme' raporunu açıkladı. Yalçın, etkin, verimli ve kaliteli bir yükseköğretim sisteminin tesis edilmesine yardımcı olmak amacıyla 3 yıldır düzenli yayımladıkları bu çalışmaları önemsediklerini söyleyerek, bu izleme ve değerlendirme raporuyla yükseköğretim ve bilim politikalarının daha fazla tartışılmasına katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirtti. 'DAHA ETKİN POLİTİKALAR TAKİP EDİLMELİDİR' Türkiye'nin yükseköğretim sisteminde yüz yüze öğrenim gören öğrenci sayısının 2018 yılında ilk kez azaldığını kaydeden Yalçın, şunları söyledi: "OECD ülkeleri içerisinde hem çalışmayan hem de okumayan 18-24 yaş arası gençlerin oranının en yüksek olduğu ülke Türkiye’dir. Türkiye’deki genç nüfusun büyüklüğü, her yıl yükseköğretime geçiş sınavlarına başvuran kişi sayısındaki artış, yükseköğretime yönelik talep, yükseköğretim ile nitelikli iş gücü ve ekonomik gelişme arasındaki ilişkiler dikkate alındığında, yükseköğretim sisteminin büyümesine yönelik daha etkin politikalar takip edilmelidir. Gençlerin yükseköğretim taleplerini karşılamak ve onlara daha iyi bir gelecek sunmak için, yükseköğretim sisteminin çok daha etkin bir şekilde çalışması bir zorunluluktur. Dünya yükseköğretim sistemindeki eğilimler, Türkiye’de yükseköğretime yönelik talep, rekabet edebilirlik ile yükseköğretim arasındaki ilişkiler dikkate alındığında, Türkiye'de yükseköğretim sistemindeki genişleme sürdürülmelidir." 'YÜZ YÜZE ÖĞRENİM GÖREN ÖĞRENCİ SAYISI AZALDI' Açık öğretimin, yüz yüze eğitimden faydalanması mümkün olmayan veya uzaktan eğitimi tercih eden kişiler için önemli bir imkân olduğunu ifade eden Yalçın, "Yükseköğretim sisteminde açık öğretimdeki öğrenci sayısı yüz yüze öğrenim gören öğrenci sayısını geçmiş durumdadır. Hatta Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’ndeki öğrenci sayısı Türkiye’deki tüm lisans ve ön lisans programlarındaki öğrenci sayısından fazladır. Açık öğretim öğrenci sayısının aşırı artışı, yükseköğretim sisteminin genel imaj ve kalitesini tehdit eden bir boyuta dönüşmüştür. Öte yandan, açık öğretime yerleşen öğrenci sayısının azaltılmasına yönelik alınan kararlara rağmen, açık öğretim sistemindeki öğrenci sayısı hızlı bir şekilde artmıştır. Dahası, yüz yüze öğrenim gören öğrenci sayısı 2018 yılında ilk kez azalmıştır" dedi. 'MEZUN SAYISI ACİLEN ARTIRILMALI' Yalçın, Türkiye'de yükseköğretimden mezuniyet oranlarının son yıllarda oldukça hızlı bir artış eğiliminde olmasına rağmen, gerek 25-34 yaş arası gerekse 25-64 yaş arası baz alındığında, Türkiye’nin, yükseköğretim mezun oranının en düşük olduğu OECD ülkelerinden biri olduğunu kaydetti. Yalçın, "Yüksek lisans ve doktora mezunları açısından bakıldığında, Türkiye’deki mezun sayıları ilk 10 büyük ekonomiye sahip olan ülkelerin mezun sayılarından oldukça geridedir. Türkiye’nin katma değeri yüksek ürünler üretebilmesi ve ekonomide bir sıçrama yapabilmesi için yüksek eğitimli ve kalifiye uzman sayısının artırılması gerekmektedir. Bunun için lisans, yüksek lisans ve doktora mezunu sayısının acilen artırılması gerekmektedir" dedi. 'SEFERBERLİK BAŞLATILMALI' Yalçın, yükseköğretimde yaşanan büyümenin nitelikli bir yönelimle sürdürülebilmesi gerektiğini ifade ederek, "Bunun için doktora mezunu öğretim üyesi sayısını artırmayı temin edebilecek programların daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Türkiye'de kronik bir öğretim üyesi açığı vardır. Türkiye’nin, yükseköğretim sisteminde en büyük 10 ekonomiye sahip ülkelerin ortalaması standartlarında bir eğitim verebilmesi için en az 91 bin öğretim elemanına ihtiyacı vardır. Bu açığın kapatılması için acil bir seferberlik başlatılmalıdır."

En Çok Aranan Haberler