İZMİR (İHA)- İzmit'te geçen Pazar günü meydana gelen LPG yangını, gözleri İzmir'in Aliağa İlçesi'ndeki LPG ve akaryakıt dolum tesisleri ile petro kimya tesislerine çevirdi. Burada çıkacak muhtemel bir yangının, on binlerce insanın hayatını tehlikeye atabileceği bildirildi.
Aliağa'da Petkim Petro Kimya Tesisleri, TÜPRAŞ Rafinerisi, Petrol Ofisi Dolum Tesisleri yanında 5 akaryakıt depolama ve satış yeri bulunuyor. Hafta sonunda Körfez İlçesi'ni cehenneme çeviren LPG (Likit Petrol Gazı) depolama tesisleri, Aliağa'nın da korkulu rüyası olarak faaliyet gösteriyor. İlçede, Totalgaz, İpragaz, Bizimgaz, Aygaz, Pegagaz, Ocakgaz ve Milangaz firmalarının LPG dolum tesisleri bulunuyor. Bu tesislerin her biri çok dar ve sıkışık bir yerleşim alanında konuşlanmış halde bulunuyor. İlçede bu şirketlere ait küre tank ve sosis tank olarak, 40'ın üzerinde LPG tankı yeralıyor.
"ACİL TAHLİYE PLANIMIZ YOK" Aliağa Kaymakamı Cengiz Horozoğlu, Aliağa'nın çok hassas bir ilçe olduğunu belirterek, "Petkim, TÜPRAŞ, Petrol ofisi, Akaryakıt ve LPG dolum tesisleri hepsi de yanıcı, patlayıcı parlayıcı üretim yapan tesisler. Bu özelliklerinden dolayı da alacakları güvenlik önlemlerinin çok ciddi olması gerekir" dedi.
Kaymakam Horozoğlu, sadece ciddi tedbir almanın da yetmeyeceğini ifade ederek, "Bu alınan tedbirlerin resmi makamlar tarafından devamlı kontrol altında tutulması, denetlenmesi ve bu tedbirlerin güncelleştirilmesi gerekiyor. Bu şirketler yasal olarak almış oldukları tedbirleri bizlere, resmi makamlara bildirirler. Geçenlerde Viking Kağıt Fabrikası'nda çıkan yangın, bizlere ve firma sahiplerine iyi bir tecrübe oldu. Bu yangında alınan tedbirler derhal devreye girseydi çok daha az bir zararla atlatılmış olurdu. Bu yangından sonra özellikle dolum tesislerindeki firmaların almış oldukları tedbirlerin yeterli olup olmadığı konusunu bir kez daha gözden geçirme ihtiyacını duyduk. Fakat bizim gibi ilçe statüsündeki yerlerde incelemesini ve tespitini yapacak yeterli ve yetişkin teknik elamanlarımız yok" diye konuştu.
Kaymakam Cengiz Horozoğlu, olası bir patlamada ya da yangında Aliağa halkının tahliyesine yönelik bir acil tahliye planı ve senaryosunun olmadığını itiraf ederken, "Böyle bir planımız yok. Zaten öyle olağanüstü durumlarda kriz masaları oluşturulur. Bu kararı o birim verir" dedi.
ALİAĞA'DA DENETİM KAYMAKAMLIK YERİNE TÜPRAŞ'TA Aliağa Kaymakamı Cengiz Horozoğlu, eleman ve teknik altyapı yetersizlikleri yaşandığını da belirterek şunları söyledi:
"TÜPRAŞ'la yaptığım bir protokolle, benim adıma TÜPRAŞ'ın yetişmiş elamanları tarafından denetlenmelerini istedim. Kabul ettiler. Aramızda yapılan özel bir protokolle, LPG tesisleri denetlenmeye başlandı. Yapılan denetimlerin sonuçları yakında bir rapor halinde bana iletilecek. Ben de bunları Kaymakamlık denetimine dönüştürüp varsa eksikleri yerine getirmeleri için ilgili firmalara belli bir süre tanıyarak onlardan isteyeceğim. Bundan sonra bizim stratejimiz kurumları birbirlerine denetletmek olacaktır. Petkim, TÜPRAŞ ve Petrol Ofisi'nin bulunduğu bölgeleri ileride güvenlik açısından özel bölge ilan ederek, bunların ortak bir güvenlik kuruluş tarfından denetlenmesini sağlayacağız. Böyle bir teşkilat kurmakta fayda görüyorum."
"TESİSLER ÇOK SIKIŞIK ALANDA"
Aliağa'da son yıllarda bir biri ardına kurulan akaryakıt ve LPG dolum- depolama tesislerinin dar bir alana sıkıştığını ve bunun büyük bir tehlike oluşturacağını ifade eden Aliağa Ticaret Odası (ATO) Başkanı Adnan Saka ise muhtemel bir yangının sonuçlarının ilçenin sonu olacağını savundu.
Adnan Saka, "Bir patlama ya da yangın çok tehlikeli olur. Çünkü rüzgarlardan dolayı Aliağa'nın kaçacak yeri pek fazla yok. Ayrıca tesisler bana göre çok sıkışık bir alanda. Sanayinin planlı olmadığını, plansız olduğunu her zaman vurgulamışımdır. Çok dar alana çok yüksek kapasiteli tanklar konuşlandırılmış" dedi.
ATO Başkanı Saka, son günlerde Aliağa içinden geçen doğalgaz borularının döşenmesine de değinerek, "Aliağa'nın içinden 3 ayrı doğalgaz hattı geçiriliyor. Birbirlerine nasıl tesir edeceklerini ve tehlike anında neler yaratabileceklerini teknik uzmanların hesaplaması lazım. Ona göre de Aliağa'da yerel yönetimlerle sanayi kuruluşları birlikte bir programla bunun hazırlığında olmaları gerekir diye düşünüyorum. Yarın böyle bir olay Allah göstermesin olursa, Aliağa'yı yaşanamayacak bir hale getirir. Petkim, Petrol Ofisi ve TÜPRAŞ'ta daha önceki ufak tefek yangınlarda teknik donanımın var olduğu görüldü. Fakat o yangınlarla birbirine sıçrayabilecek bir yangının kapasitesi sonuçlarını bilmek çok önemli. LPG dolum tesislerinin yangın tedbirlerinin ne olduğu teknik elemanlarca mutlaka incelenmeli. Yangın anında kurum ve belediye itfaiyesinin çok iyi bir şekilde entegre ve müşterek uyum içinde çalışmalarını sağlayacak eğitimlerin de yapılması gerekir. Yoksa bilgi ve birikimleri belli düzeyde değilse ellerinde ne aletler olursa olsun faydası olmaz" diye konuştu.
"80 BİN KİŞİNİN HAYATI TEHLİKEYE GİRER" Öte yandan Doğru Yol Partisi Aliağa İlçe Başkanı Yücel Karaşan da bir başka tehlikeye dikkati çekerek yetkilileri uyardı. Aliağa yöresinin depremsellik açısından aktif olduğunu söyleyen Karaşan, önemli bir fayın dolum tesislerinin tam altında olduğunu savundu.
Karaşan şöyle konuştu: "Aliağa, bize göre İzmit'ten daha büyük bir tehlike altında. Maalesef buradaki tesisler meskun mahallerin hemen yanıbaşında. Bölgede yaşanabilecek bir felakette 80 bin kişinin hayatı tehlikeye girebilir. Muhtemel bir patlamada atom bombasına eşdeğer bir güç söz konusu. Aliağa başta olmak üzere birçok tesis ve yerleşim merkezi ortadan kalkabilir."
Aliağa'da konuşlanan LPG dolum tesislerinin yetkilileri ise ilçedeki kuruluşların ciddi ve sorumlu bir şekilde faaliyet gösterdiklerini belirterek, bir kaza riskinin olmadığın söylediler. Anılan bu tesislerde 'spring', yağmurlama denilen yangın söndürme sistemlerinin ve 24 saat gaz değer ölçümlerinin yapıldığını söyleyen yetkililer, "Aliağalılar endişe etmesin. Bizler sorumlu kuruluşlar olarak tüm önlemlerimizi eksiksiz alıyoruz. Aliağa'da hiçbir tehlike yok" dediler.