Alkü’de Çanakkale Zaferi Unutulmadı

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde (ALKÜ) 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103ü’nci yıl dönümü nedeniyle anma programı düzenlendi.ALKÜ Öğrenci Konseyi ile ALKÜ Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışma Kulübü tarafından 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103’ünci yıl dönümü münasebetiyle anma programını düzenlendi. ALKÜ İşletme Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Sağlık Kültür Spor Daire Başkanı Hayri Akın, İşletme Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Nacide Uysal, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ali Şendur, Psikolojik Danışma Kulübü Danışman Dr. Öğr. Üyesi Ali Güllü, ALSAV Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yıldız ve yönetim kurulu üyeleri, akademik ve idari personelin yanı sıra öğrenciler katıldı.Aykut: “Çanakkale bir ölüm kalım savaşıydı”Hüseyin Girenes Fen Lisesi Müdürü Şennur Aykut, “Çanakkale bir ölüm kalım savaşıdır. Ülkenin her köşesinden, dağ başlarından, köylerden kopup gelen çocuk yaşta gençlerin aslana dönüştüğü yerdir. Türklerin binlerce yıllık tarihi kahramanlıklarla doludur. Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesinde bir destan yazılmıştır. 14 ay süren Çanakkale Savaşı’nda anlatılacak birçok kahramanlık öyküsü vardır. Ezineli Yahya Çavuş, Havranlı Seyit Onbaşı, Bigalı Mehmet Çavuş savaşın kaderini değiştiren önemli kahramanlarımızdır. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, gazilerimizi, vatanları uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyoruz. Ruhları şad olsun” dedi.Coşkun: “Çanakkale zaferi kolay elde edilmedi”ALKÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Yasin Coşkun ise, “Türk Milleti’nin elde ettiği bu zafer, sadece kazanılmış bir savaş olarak görülmemeli, etkileri ve sonuçları itibariyle neler götürüp-getirdiğine iyi bakılmalıdır. Bilinmelidir ki, bu zafer kolay elde edilmemiş, Türk Milleti’nin Anadolu’daki varlığının devamı bu savaşın kazanılması ile mümkün olmuştur. Çanakkale Savaşı, Türk Milleti’nin milli ve manevi şuurunun, maddiyatı yendiği yer olma özelliği ile dünya tarihi üzerinde de büyük etkilere neden olmuş, Türk milletinin kaderini olumlu yönde değiştirmekle kalmayıp, dünya milletlerinin düşünce yapısının değişimine de büyük etki etmiştir.”