ANKARA (İHA) - Türkiye'deki Alman vakıflarının yöneticileri, İzmir'in Bergama İlçesi'ndeki köylüler ve İstanbul Barosu eski Başkanı Yücel Sayman'la birlikte, 26 Aralık'ta Ankara 1 No'lu DGM'de yargı karşısına çıkacak. 'Casusluk' suçundan haklarında 8 yıldan 15 yıla kadar ağır hapis cezası istenen sanıkları, yerli ve yabancı 4 bin 500 avukat savunacak.
İHA muhabirinin edindiği bilgilere göre, Ankara DGM'nin eski Savcısı Nuh Mete Yüksel, görevindeki son gününde, Alman vakıfları hakkında 'casusluk' yaptığı iddiasıyla dava açtı. Hazırlanan iddianamede, "Vakıfların Türkiye faaliyetleri incelendiğinde, konunun legal bir casusluk faaliyeti olduğuna ilişkin ciddi belirtiler görüleceği" savunuldu. "Vakıflar, Alman dış politikasının en etkili ve en güvenilir maşalarıdır" ifadesinin yer aldığı iddianamede, klasik diplomasinin hiçbir başarı gösteremediği yerlerde işlevlerini sürdürdükleri, siyasetin ve toplumun bütün önemli alanlarına nüfuz ettikleri öne sürüldü.
8 YILDAN 15 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR İddianamede, Konrad Adenauer Vakfı Türkiye Temsilcisi Wulf Schönbohm ve yardımcısı Dirk Tröndle, Heinrich Böll Vakfı Türkiye Temsilcisi Figen Fatma Uğur, Frederich Ebert Vakfı Türkiye Temsilcisi Hans Schumaher, Frederich Naumann Vakfı Türkiye Temsilcisi Wolfgang Sachsenröder, Şarkiyat Enstitüsü Başkanı Claus Schönig ve yardımcıları Astrid Menz ve Börte Sagaster, FİAN (Foodfirst Information Action Network-Önce Gıda Bilgi ve Eylem Ağı) örgütü Başkanı Petra Sauerland, FİAN temsilcisi Birsel Lemke, eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, Bergama köylülerini temsil eden Oktay Konyar, eski Bergama İlçe Belediye Başkanı Safa Taşkın, İzmir Barosu avukatlarından Senih Özay, Lemke ve Konyar'la bağlantılı çalıştığı bildirilen Özcan Durmaz hakkında, TCK'nın "devletin emniyetine karşı gizli anlaşma" başlığını taşıyan 171. maddesine göre 8 yıldan 15 yıla kadar ağır hapis isteniyor.
"HUKUKA GÜVENİYORUZ"
Davanın sanıkları arasında yer alan ve aynı zamanda, topraklarındaki madende siyanür kullanılmasına karşı çıkan Bergama köylülerinin avukatı olan Senih Özay, dava için oldukça iyi hazırlandıklarını belirterek, "Casuslukla suçlandığım 72 sayfalık iddianame bana ulaşmadı. İddianame nerede belli değil. Hukuka aykırı bir ciddiyetsizlik var ortada. Bergama halkının, Ankara DGM'de yargılanmasında da bir yetkisizlik sorunu var. Davayla ilgili her konuyu ayrı ayrı inceleyip çok iyi hazırlanıyoruz. Bugüne kadar adalet karşısında çok uluslu şirketleri yendik. Hukuk hep bizden yanaydı, yine öyle olacak" diye konuştu.
Bergama halkı ile Alman vakıfları arasında hiçbir ilişki bulunmadığını vurgulayan Özay, mücadelelerine zarar verilmeye çalışıldığını ileri sürerek, "Bunu yapanlar o kadar güçlüler ki, CIA'in, Mossad'ın, Alman gizli servisi BND'nin bile üstüne çıkmaya kalktılar. Ancak hukuk buna izin vermeyecektir" dedi.
"MARJİNAL İDDİA" Bu arada, Alman vakıflarına karşı 'casusluk' suçlamasıyla açılan davaya tepki gösteren Türk Demokrasi Vakfı (TDV) Genel Başkanı Bülent Akarcalı, Konrad Adenauer Vakfı ile ilişkilerinin ANAP olarak 1985'li yıllarda başladığını ve hem bu vakfın hem de diğer Alman vakıflarının Türkiye'ye gelmesine vakıf olarak öncülük ettiklerini bildirdi. Konrad Adenauer Vakfı'nın, TDV'nin partner kuruluşu olduğunu ifade eden Akarcalı, "Davanın gerekçesine mesnet teşkil eden hiçbir delil yoktur. Bunlar birkaç marjinal kişinin iddiasıdır. Türk kamuoyunda, basınında ve siyasetinde de hiçbir destek görmüyor. TBMM'de de davaya destek çıkan parti yok. Türkiye'deki hızlı demokratikleşmeden gocunanların şovenizmin arkasına sığınarak bunu yaptıklarını düşünüyorum" diye konuştu.
"TALİHSİZLİK"
Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Genel Başkanı Ercan Karakaş ise davayı 'talihsizlik' olarak nitelendirerek, "Avrupa Birliği sürecinde Türkiye'de bu gibi olayların olması çok düşündürücü ve üzücü. Burada yapılmak istenen, vakıf ve dernek faaliyetlerinin kısıtlanması. Davayı bir talihsizlik olarak görüyorum. Türkiye'de davalar delil bularak açılmıyor. Varsayımlarla hareket ediliyor ve yargı boşuna işgal ediliyor. Elde delil olmalı. Bu girişimden bir sonuç alınacağını düşünmüyorum" dedi.