HABER

Almanlar tasarrufa yöneliyor

BERLİN (İHA) - Ekonomik belirsizlikler ve emeklilik sigortalarında giderek artmakta olan sorunlar, Almanlar'ın tasarrufa yönelmesine neden oluyor. 1991 yılından beri ilk defa tasarruf oranı bu yıl arttı. Bu eğilimde, borsalardaki çökmenin payı da çok büyük.

Dünya Tasarruf Günü 1924 yılından beri kutlanıyor. Yıllar boyu tasarrufun gerekçesi, bireysel tüketim arzularının tatminiyken, artık insanlar geleceklerini güvenceye almak için tasarrufa yöneliyor. Fakat bu süreçte, ekonomik ve sosyal koşullar değiştiği halde, tasarrufun temel ilkesi değişmedi. Tasarrufçular, yatırımlarının güvenli ve uzun vadeli olmasına önem veriyor.

Alman Tasarruf Sandıkları ve Ciro Bankaları Birliği Başkanı Dietrich Hoppenstedt, konuya ilişkin yaptığı açıklamasında, Dünya Tasarruf Günü'nün amacının tasarrufun öneminin anlaşılmasına katkıda bulunmak olduğuna dikkat çekerken, "Bu iki tarafa yönelik. Bir yanda, bunun öneminin sürekli anlatılması gereken vatandaşlar, diğer yanda da, insanlara tasarruf etmek için bir olanak bırakması gereken siyaset" dedi.

GÜVENLİK BEKLENTİSİ ARTIYOR Birliğin güncel bir anketi, borsalardaki kötü deneyimlerden sonra parasal yatırımlarda güvenlik arzusunun arttığını gösteriyor. Yüksek gelir, vergiler ve belirli yatırım biçimlerinin devlet tarafından teşviki gibi gerekçeleri dile getirenlerin sayısı, güvenlik arzusundan söz edenlerin sayısının ancak yarısı kadar. Hoppenstedt, Almanlar için tasarrufun artık normal bir tavır halini aldığını vurgularken, "Almanya'da insanlar sorunu anladı. Kendi geleceklerinin güvencesini, kendileri tasarruf ederek sağlamak zorunda olduklarını biliyorlar. Yasal güvenlik sistemlerinin, gelecekteki yaşam risklerine karşı bir güvence oluşturamadığını, hatta var olan yaşam standardını dahi aynı seviyede tutamadığını da anladılar" diye konuştu.

TASARRUF ORANI ARTIYOR
Tasarruf oranı Almanya'da bu yıl artıyor. Almanlar, gelirlerinin yüzde 10.4'ünü biriktirmeyi tercih ediyor. Buna rağmen Almanya, Avrupa sıralamasında ortalarda yer alıyor. Başı çeken ise yüzde 15.4 ile Fransa, Finlandiya ise yüzde 4.2'lik tasarruf oranıyla Finlandiya ise son sırada yer alıyor.

Bu tasarruflar sadece bireylerin güvencesi ve özgürlüğü anlamına da gelmiyor. Ekonomi bilimi, tasarruf olmadan yatırım olmayacağını da belirtiyor. Bu da genellikle tasarrufların biriktiği bankaların, işverenlere kredi vermesi yoluyla dolaylı olarak oluyor. Bu alandaki temel ilke de her ulusal ekonominin, ancak tasarrufları kadar yatırım yapabileceği şeklinde. Ancak son yıllardaki globalleşme döneminde bu ilkeden de sapmalar oluyor. Büyük miktarda para, en çok kar beklentisi bulunan yerlere akıyor. Bunun riski de, uluslararası alanda verilen kredilerin, krediyi alan ülkelerin borçlarını ödeyemez hale gelmesi sonucunda batması. Meksika ya da Arjantin krizi olsun, Alman yatırımcılar bu ülkelerin hepsinde kaybedenler arasındaydı.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler