GÜLSEM ADAM - Antalya ve İstanbul'da "çağrı merkezi" görünümü verdikleri iş yerlerinden özel bir program aracılığıyla aradıkları Almanları dolandırdıkları iddia edilen 32 sanık hakkında iddianame hazırlandı.
Kişisel verilerini henüz tespit edilemeyen bir yöntemle ele geçirdikleri Almanlarla irtibata geçerek dolandırdıkları öne sürülen tutuklu sanıklar B.K.B, C.Ö, E.K, H.S, M.P, S.K, ve Y.H. ile tutuksuz yargılanan 25 sanık hakkında, "nitelikli dolandırıcılık" ve "üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte dolandırıcılık" suçlarından 9'ar yıldan 30'ar yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, sanıkların internet üzerinden Türkiye numarasını yabancı ülke numarasına çeviren bazı haberleşme programları kullanılarak yurt dışındaki mağdurlara ulaştıkları belirtildi.
Telefonla aradıkları kişilere kendilerini Alman vatandaşıymış gibi tanıtan ve çok iyi Almanca konuşan sanıkların, "Türkiye'de ev kazandınız" yalanıyla mağdurları kandırdıkları ifade edilen iddianamede, ödül kazandığına inandırılan çok sayıda müştekiden "vergi ücreti" adı altında yüksek miktarda para alındığı kaydedildi.
- 3 yılda 11 kez para gönderdi
İddianamede, müşteki Anton Simon S'yi arayan sanıkların hesap numaralarına 40 bin avro havale yaptırdıkları bildirildi.
Sanıkların müşteki Dietmar F'nin 2014-2016'da toplamda 77 bin 100 avro para yatırılmasının sağlandığı vurgulanan iddianamede, Chiristian Wolfram U'nun ise 2014-2017'de 11 kez toplamda 75 bin avro kadar havale yaptığı ifade edildi.
İddianamede, müşteki Jochen Michail H'nin de çekilişten para kazandığını zannederek sanıkların hesabına 58 bin 890 avro gönderdiği belirtildi.
- "Ödül ve ikramiye kazandınız" diye de dolandırmışlar
Sanıkları, "Dergiden ödül kazandınız, ikramiye kazandınız" yalanıyla da bazı Alman vatandaşlarını dolandırdıkları anlatılan iddianamede, dolandırılan bazı Alman vatandaşlardan paranın evlerinden elden alındığı kaydedildi.
İddianamede, ayrıca sanıkların aralarında yaptıkları görüşmelerde takip ediliyor olabileceklerini, bu nedenle ellerindeki bilgilerin yer aldığı dijital materyalleri saklamak yerine yok edilmesi gerektiği yönünde birbirlerine telkinde bulundukları ifade edildi.