HABER

Almanya genel seçimlerine doğru

Birlik 90/Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, 22 Eylül'de Almanya'da yapılacak genel seçimler için Türk seçmenlerinin oylarına talip oldu. Roth, Türkiye'nin geleceği için büyük önem taşıyan bu seçimlerde, özellikle göçmenlere yönelik reformlar gerçekleştiren 'SPD-Yeşiller Hükümeti'nin devamı yönünde oy kullanılmasını istedi.

Almanya genel seçimlerine doğru

Türkiye'ye SPD-Yeşiller Hükümeti yardımı ile açılan Avrupa Birliği kapısının kapanmaması için mevcut SPD-Yeşiller Hükümeti'nin devam etmesi gerektiğini savunan Roth, ancak Birlik 90/Yeşiller Partisi'nin, Türkiye'nin bir Müslüman ülke olarak Avrupa Birliği'nden dışlanmasını önleyeceğini bildirdi. Roth, CDU-CSU birlik partileri başbakan adayı Edmund Stoiber'i de 'Orta Çağ kafasına sahip olmakla' suçladı.

"BAŞTAN BERİ ÇİFTE VATANDAŞLIĞI SAVUNDUK"

Claudia Roth, hazırladığı seçim bildirgesinde, önce, Sosyal Demokratlar-Yeşiller (SDP-Yeşiller) Hükümeti'nin görev süresince gerçekleştirdiği reformları anlattı. Özellikle, çifte vatandaşlığa imkan tanıyan yasanın çıkartılmasıyla Alman vatandaşlığına geçişlerde patlama olduğunu belirten Roth, "2001 yılında 180 bin kişi Alman vatandaşlığına geçti. Yani reformlardan sonra yüzde 30'luk artış kaydedildi. Bunun dışında, 2001 yılında doğan 40 bin yabancı kökenli çocuk, Alman pasaportu aldı. Son iki yılda 160 bin kişiye çifte pasaport ve vatandaşlık verildi. Oysa CDU (Hristiyan Demokrat Birlik) ve FDP (Liberal Parti), bunu hep engellemek istedi. Biz, baştan beri çifte vatandaşlığı savunduk. CDU, seçimleri kazandıkları takdirde, bu yasa ve uygulamaları geri alacağını açıkladı. Biz Yeşiller ise kazandığımız durumda, çifte vatandaşlığı tekrar gündeme getirip, vatandaşlığa geçişlerde kolaylık sağlayacağız" dedi.

1998'e kadar 16 yıl Federal Almanya hükümetini oluşturan CDU-CSU (Hristiyan Sosyal Birlik) partilerinin, bu süre içinde birkaç kez göçmenlerin, özellikle Türklerin aleyhinde yasalar çıkardıklarını söyleyen Claudia Roth, "Türk halkı, 1997'de yürürlüğe giren bebek vizesini, 1999'da çifte vatandaşlığa karşı yürütülen kampanyaları ve 2002 yılında Göç Yasası'na karşı yapılan manevraları kolay unutmaz" ifadesine yer verdi.

ÇOK KÜLTÜRLÜ DEMOKRASİ

CDU'nun, yabancıların, Alman kültürünü 'öncü kültür' olarak kabul etmelerini istediğini, kendilerinin ise çok kültürlü demokrasiyi savunduklarını kaydeden Birlik 90/Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, "Almanya'da değişik kültürlerden, dinlerden ve kökenlerden insan yaşıyor. Çok kültürlülük bir avantajdır, çünkü insanların hürlüğünü kısıtlamıyor ve farklı olmayı kabul ediyor" dedi.

Göçmenler ve mültecilerin, Almanya'nın modernleşmesinde çok etkili olduklarını ve bunun devam etmesini istediklerini vurgulayan Roth, şöyle devam etti: "Küreselleşen dünyada değişik kültürlerin yaşama tarzı ve bilgisi ülkemiz için de faydalı olacaktır. Bundan yararlanmamız gerekir. Bunun için Almanca ve yabancı dil bilmek önemlidir".

Göçmen çocuklarının, Alman çocuklarından aptal olmadığını vurgulayan Roth, "Ancak, sosyal kaynaşmanın olmadığı yerde eğitimde başarısızlık haliyle yaşanır. Göçmenler eşit şanslara sahip olamayınca uyum sağlamakta zorlanırlar. Eğitimdeki reformların devam etmesi gerekir. Bunun için hem göçmen çocuklarının, hem de Alman çocuklarının Almanca öğrenmelerini sağlamamız gerekir" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN DIŞLANMASINI BİZ ÖNLERİZ"

Birlik 90/Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, Helsinki kararlarının çıkması ve Türkiye'nin AB'ye aday olarak kabul görmesinin, öncelikle Federal Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'in başarısı olduğunu savunarak, Türkiye'ye SPD-Yeşiller Hükümeti yardımı ile açılan Avrupa Birliği kapısının kapanmaması için mevcut SPD-Yeşiller Hükümeti'nin devam etmesi gerektiğini savundu.

CDU-CSU birlik partileri başbakan adayı Edmund Stoiber'in, tıpkı 1997'de Kohl'ün yaptığı gibi, açık ve net şekilde, "Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde yeri yok" dediğini kaydeden Roth, şunları söyledi:

"Bu yüzden Türk seçmenlerinden, duyarlı olup, Türkiye'nin geleceği için büyük önem taşıyan bu seçimlerde, SPD-Yeşiller Hükümeti'nin devamına oy vermelerini istiyoruz. Ancak Birlik 90/Yeşiller Partisi, Türkiye'nin bir Müslüman ülke olarak Avrupa Birliği'nden dışlanmasını önler."

"STOİBER ORTA ÇAĞ ZİHNİYETİNE SAHİP"

Avrupa Birliği'nin bir Hıristiyan ülkeler kulübü olmadığını ifade eden Roth, büyük reformlara imza atan Türkiye'nin, makul süre içinde artık Avrupa Birliği'nde tam üye olarak yerini alması gerektiğini bildirdi.

Uyum politikası için, Yeni Göç Yasası'nın ilk ve önemli bir adım olduğunu belirten Roth, "Kırmızı-Yeşil Hükümet, başarılı bir uyum politikası için gerekli her şeyi yaptı. Geriye dönmenin bir anlamı yoktur. Orta çağ zihniyetine sahip olan Stoiber'in, göçmenler için önemli Vatandaşlık ve Göç Yasası gibi reformları geri almaması için tercihiniz, 'Bündnis 90/Die Grünen, yani Birlik 90/Yeşiller Partisi olmalıdır" dedi.

"DESTEK İSTİYORUZ"

Kendi iktidarları döneminde gerçekleşen bu önemli yasal değişiklerin, Federal Almanya'nın geleceğini değiştireceğini söyleyen Roth, "Yaklaşık 50 yıllık bir göç sürecinden sonra Göç Yasası'yla kabul edilen göç gerçeği, bir yandan tüm göçmenlerin hayat şartlarını kolaylaştıracak, diğer yandan haklarının artmasını sağlayacaktır. Biz parti olarak, kuruluşumuzdan beri eşit haklar için mücadele ettik ve gelecekte de bu mücadeleyi kesintisiz sürdüreceğiz. Bu mücadelede daha başarılı olmak için sizin desteğinizi istiyoruz" diye konuştu.

Kaynak: İHA

En Çok Aranan Haberler