BERLİN (İHA) - Almanya Türk Toplumu (ATT), yabancı anne-babanın Alman vatandaşı çocuklarının çifte vatandaş kalabilmeleri konusunda ısrarlı ediyor.
ATT Genel Başkanı Kenan Kolat yaptığı açıklamada, yürürlükte olan yasaya göre, çocukların 18 ve 23 yaşları arasında iki ülkenin vatandaşlığı arasında seçim yapmak zorunda olduğunu belirterek, bazı gençlerin sorumlu makamlardan seçim zorunluluğuna işaret eden ilk bildiri mektuplarını aldıklarını söyledi.
Kolat, "Biz gençlerimize önce Alman vatandaşlığını seçmelerini öneriyoruz. Alman vatandaşlığı iş ve meslek eğitimi için avantajlar ve siyasi olarak seçme ve seçilme hakkını sağlıyor. Bunun dışında bir çok ülke Almanlardan vize istemiyor. Ayrıca Türk vatandaşlığını kaybetmemeleri için de başvurmalarını tavsiye ediyoruz. Bu 21 yaşına kadar mümkün. Dilekçe reddedilirse, hukuksal yola da başvurulabiliyor" dedi.
1 Ocak 2000'den itibaren Almanya'da yabancı anne-babadan doğan bir çocuk, en azından bir ebeveynin sekiz yıldır Almanya'da ikamet etmesi ve oturumu olması şartıyla, otomatikman Alman vatandaşlığını alıyor.
Ayrıca anne-babanın vatandaşlığına da sahip oluyor. Bu uygulama başvuru üzerine, sözkonusu tarihten önce, ancak en geç 1990 yılında doğan çocuklar için de geçerli. İki pasaportlu çocuk ve gençlerin 18 yaşına girdikten sonra seçim yapmaları şart.
Uyum politikası açısından geçerli uygulamanın anlamsız olduğunu ifade eden Kenan Kolat, yasanın hukuksal ve anayasal bazda savunulabileceğine de işaret etti. "Ancak uyum politikası açısından iyi sinyaller verilmiyor" diyen Kolat sözlerine şöyle devam etti:
"Şu anki uygulamayla gençlerin Almanya'ya daha fazla bağlanacağını sanmıyorum, bence tam tersi sözkonusu. Kendilerini baskı altında ve pratik sebeplerden ötürü Alman vatandaşlığını seçmiş hissedecekler, bunu da antipati ile yapacaklar. Çifte vatandaşlık imkanı sağlanmış olsaydı, daha iyi olurdu."
Yakında bir değişim ümit ettiğini dile getiren Kenan Kolat, "Belki siyasi çoğunluklar Eylül'deki genel seçimlerin ardından değişir ve elimize iki vatandaşlık arasındaki seçim zorunluluğunu kaldırma ve çifte vatandaşlığı gerçekleştirme imkanı geçer" dedi. 2008 yılında bu bağlamda Berlin ve Bremen eyaletlerinin başlattıkları bir girişim başarıyla sonuçlanamamıştı.
Kolat, Almanya'nın AB üyeleri vatandaşlarının Alman vatandaşlığına geçişinde, eski vatandaşlıklarını -örneğin İspanyol veya İtalyan pasaportlarını- bırakmalarını talep etmediğine de işaret etti. Kolat bunun dışında, İsviçre veya bir AB ülkesinin vatandaşlığına geçmek isteyen bir Almanın da kendi ülkesinin pasaportunu geri vermek zorunda olmadığını da sözlerine ekledi ve bu ayrımcılığı Almanya'da doğan Türk kökenli gençlere anlatmanın zor olacağını da vurguladı.