Çok sayıda Türk’ün yaşadığı Völklingen kasabasının karşılama tabelasında, sadece Almanca değil Türkçe de dâhil birçok dilde “Hoş geldiniz” yazıyor. Ancak kasabanın özellikle Wehrden bölgesindeki Müslüman göçmenler kendilerini o kadar da hoş gelmiş hissetmiyor olabilirler.
Der Spiegel dergisinin haberine göre, geçtiğimiz günlerde Saar Nehri kıyısındaki Wehrden’de yaşayan Müslümanlar camilerine bir minare inşa etmek için ilgili makamlara başvurdu ancak Kasım 2009’da İsviçre’deki minarelerin yasaklanması için yapılan referandumu hatırlatacak kadar büyük bir tepkiyle karşılaştı.
Ocak ayının sonlarında yapılan kasaba toplantısında konu gündeme geldiğinde, yerel haktan bir grup fikre karşı çıktı. Berlin’in Die Tageszeitung gazetesine göre bu kişilerin pek çoğu Türklerin Almanya’ya sızmasından duydukları korkuyu dile getirdi.
Minareyi inşa etmek isteyen Türk-Müslüman topluluğunun başındaki isim Adnan Ataklı, 8 metre yüksekliğinde olması planlanan minareden ezan okunmayacağı konusunda yerel halkı temin etti ve minareyi sadece bir “süs” olarak gördüklerini belirtti.
DESTEK VERENLER DE VAR
Ancak herkesin planlara karşı çıktığını söylemek mümkün değil. Pek çok kişi minarenin inşa edilmesiyle caminin bulunduğu bölgenin çirkin mimarisinin bir nebze düzeleceğini düşünüyor. Völklingen’in nüfusunun neredeyse yüzde 10’una tekabül eden Müslüman göçmenlerin küçük bir minare inşa etmek istemesinin anlamlı olduğunu düşünenler de var.
Yine de Völklingen’deki tartışmanın çerçevesinin nezaketle belirlendiğini söylemek zor. Aslına bakılırsa yaşanan tartışma, 2008 yılında Köln’de bir caminin inşa edilmesinin önlenmesi için düzenlenen kampanyayı hatırlatıyor. Kampanyayı düzenleyen Pro-Köln isimli grup aşırı sağcı söylemler kullanıyordu.
Benzer tartışmalar sağcı partilerin İslam’a karşı geniş çaplı bir tepki yaratmak istediği Avrpa ülkelerinin çoğunda yaşanıyor.
İsviçre’de minarelerin yasaklanmasına yönelik referandumda oy kullananların yüzde 57.5’inin yasağa ‘evet’ demesi, Avrupa’daki Müslüman karşıtlığının derinliğini gözler önüne serdi. Pro-NRW (North Rhein-Westphalia; Almanya’da Türklerin yoğun olarak yaşadığı eyalet olan Kuzey Ren-Vestfalya’nın kısaltılmışı) olarak bilinen grup, Avrupa çapındaki sağcı partilerle işbirliği yaparak Avrupa Birliği genelinde bir minare karşıtı referandum düzenlemeyi planlıyor.
“TÜRK HAKİMİYETİNİN SEMBOLLERİ”
Völklingen kasabasında başlayan tartışma, konu “Avrupa’da İslam” olduğu zaman sağcı söylemlerin kamuoyunun genelinde çok kısa bir sürede benimsenebildiğini gösteriyor. İki tanesi Völklingen’in kent meclisinde görev alan aşırı sağcılar minarelerin “Türk hakimiyetinin sembolleri” olduğunu söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2008 yılında Köln’de yaptığı bir konuşmaya işaret eden radikaller, Erdoğan’ın okuduğu “Minareler süngü kubbeler miğfer / Camiler kışlamız müminler asker” şiirini hatırlattı. Völklingen Camisi Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği’ne ait ve örgütün Türkiye’yle çok yakın bağları var.
Völklingen’in yerel gazetelerinde yayımlanan başyazılarda da benzer şekilde sağcı retorik kullanılıyor. Saarbrücker Zeitung gazetesi, Ocak ayının sonlarında “Minareler inşa edilmemelidir” yazdı ve ekledi:
“Bu minare İslam’ın güç arayışının sembolü ve bir provokasyondan başka bir şey değil. Müslümanların fetih dönemlerinde, minareler ilk olarak gözlem kuleleri, ardından dini semboller olarak kullanılmıştı. Müslümanlar her teni ele geçirdikleri toprağın üzerine hakimiyetlerinin sembolü olan minareler dikmişlerdi.”
Bugün minare karşıtları konuyla ilgili Völklingen’de bir referandum yapılmasını istiyor. Acaba bu konuda daha kaç tane referandum yapılacak?
Hürriyet