Almanya'da Türk ailenin evine ırkçı saldırı

Ailenin polisi aradığını anlayan iki ırkçı, tehditler savurarak kaçarken eve gelen polis, baba Ali Korkusuz’u kelepçeleyerek karakola götürdü.

[ ****](http://video.mynet.com/habervideo/Almanya-da-Turk-ailenin-evine-irkci-saldiri/1467873/)

Almanya’nın Rheinland-Pfalz Eyaleti’ndeki Betzdorf kentinde yaşayan Korkusuz ailesi, kendi evlerinde ırkçı saldırıya uğradı. Ailenin yıllardan beri ikamet ettiği eve biri silahlı diğeri ise bıçaklı giren iki ırkçı Alman, iki ve dokuz yaşları arasında beş çocuklu aileye dehşet dolu anlar yaşattı. Çığlıklarla yardım isteyen Türk ailenin polise haber verdiğini anlayan saldırganlar karanlıkta kaçıp kayboldu.

**“ASKERİ ELBİSELİYDİLER”**

Çoğunlukla Almanların yaşadığı kentin kenar semtinde yer alan evlerinde yedi yıldır ikamet eden ailenin reisi Ali Korkusuz, oturdukları evi 20 yıl önce babasının aldığını, onların Türkiye’ye dönmesi üzerine de kendilerinin taşındığını belirtti. 41 yaşındaki Ali Korkusuz, “Şokunu hâlâ atlatamadığımız olaydan sonra ağabeyimin evinde yatıyoruz. Çocuklar ve eşim eve girmek istemiyor” dedi.

Akşam saat 21.15 sıralarında zemin kattaki kapıyı kapatmak için aşağı inen 38 yaşındaki anne Selma Korkusuz yaşadıklarını şöyle anlattı: “Kapıyı kapatırken merdivenlerden iki kişinin yukarıya çıktığını gördüm. İkisi de askeri elbise giymişti. Kapıyı içeriden sürgüleyip olayı eşime anlattım. Pencerelerden çevreyi kontrol ettik, kimseyi göremedik. Eşim neler olduğunu anlamak için dışarı çıktı.”

**“ARKASI GELECEK” DEDİLER**

Giriş kapısını açıp dışarıyı kontrol eden Ali Korkusuz ise şunları söyledi: “Ne olur ne olmaz yanıma kameramı da aldım ve kayıt yapmaya başladım. Önce hiç bir şey görmedim. Tam içeri girerken kapıda elinde tabanca olan birisi belirdi. Zorla içeri girdi. Bu sırada elimdeki kamera yere düştü. Arka kapıyı tekmeyle kıran birisi daha içeri girdi. Onun elinde de ucu bıçaklı demir bir sopa vardı. ‘Polis! Yardım edin’ diye bağırarak, Almanca çığlıklar atıp yardım istedim. Önce bağırmamamızı söyleyip ‘Biz polisiz’ dediler. Sonra eşimle içeri koşarak mutfaktan bıçak aldık. Bir yandan kendimizi korurken bir yandan da polisi aradım. Bize ‘Pis Türkler, buradan defolun’ diye tehditler savurdular. Yaşadıklarımız çok korkunçtu. Bunun arkasının geleceğini söyleyerek hızla kaçtılar.”

**GEÇ GELEN POLİS EV SAHİBİNE KELEPÇE TAKTI**

Sarışın kısa saçlı iki saldırganın hızla merdivenleri inip karanlıkta kaybolduklarını anlatan Ali Korkusuz, “Polis gelince ellerimizdeki bıçakları gördü. Hemen benim ellerimi kelepçeleyip suçluymuşum gibi karakola götürdü. Onlara ırkçıların saldırdığını, telefon edenin ben olduğumu defalarca söyleme rağmen inanmadılar. Eşim bu esnada Frankfurt’taki doktor kardeşime telefon etmiş, kardeşim gelip polislere evde çektiğimiz kamera görüntülerini gösterince beni serbest bıraktılar. Olayın failleri saatler sonra aranmaya başladı. Tabii ki çoktan kaybolup gitmişlerdi” dedi.

Türk ailenin evine yapılan saldırı yere düşen kamera tarafından da kaydedildi. Görüntülerde aile fertlerinin bağırışları ve pencereden yardım istemeleri duyulurken, ellerinde bıçak ile kendilerini korumaya çalıştıkları görülüyor. Görüntülerde ayrıca eve giren ve başında bere bulunan bir saldırgan da görülüyor.

**İLKYARDIM EKİBİ SAATLER SONRA GELDİ**

Frankfurt Johann Wolfgang Üniversitesi’nde asistan doktor olarak çalışan Hüdai Korkusuz, polisin ve ilk yardım ekibinin olaya geç müdahale etmesini eleştirirken, “Olayı duyunca hemen Betzdorf’a gittim. Yengem ve yeğenlerimin yaşadığı korkuyu, geçirdikleri tramvayı anlayabiliyorum. Yolda ilk yardımı arayıp, olayı anlatarak bir ekibin eve gidip aileyi kontrol etmelerini istedim. İlk yardım ekibine gerek olmadığı söylenmiş. Saatler sonra tekrar telefon ederek ilk yardım ekibi çağrıldı ve çocuk doktoru yeğenlerimin şok içinde oldukları raporunu verdi. Polis ve polisin isteği üzerine eve gitmeyen ilk yardım ekibi hakkında suç duyurusunda bulunacağım” dedi.

**KOMŞU MU AZMETTİRDİ**

Olaya aynı mahallede yaşayan bir Alman komşularının sebep olabileceğini belirten Hüdai Korkusuz, “Bu komşu, yabancıları pek sevmiyor. Sürekli bizim bu mahalleden gitmemiz için diğer Almanlara da baskı yapıyor. Ramazan Bayramı’nın ilk gününde bahçede oynayan çocuklara bağırdı. Yapma deyince bana da tehditler savurdu. Bunun üzerine polis çağırdım. Polisin yanında bile, ‘Defolun gidin. Burası sizin sonunuz olacak’ diye bağırdı” dedi.