BERLİN (İHA) - 17 Aralık'ta Belçika'nın Brüksel kentinde gerçekleşen Avrupa Birliği Zirvesi sonrası Türkiye tartışmaları Avrupa'da tüm hızıyla devam ediyor.
Özellikle Alman basını zirve öncesi Türkiye ile ilgili düzenlediği tartışma programlarına devam ederken, Alman ARD kanalında Berlin'den haftalık yayımlanan "Sabine Christiansen" adlı programda ana gündem yine Türkiye'nin AB'den almış olduğu müzakere tarihi oldu. Programa Türk-Alman Ticaret Odası Genel Başkanı ve aynı zamanda iş adamı Kemal Şahin, Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily, Tarihçi ve yazar Prof. Hans-Ulrich Wehler, Almanya Evangelik Kiliseler Yönetim Kurulu Başkanı Wolfgang Huber ile Brandenburg İçişleri Bakanı Jörg Schönbohm katıldı.
Sabine Christiansen tarafından sunulan programda çoğu zaman hararetli anlar yaşanırken, iş adamı Kemal Şahin ile Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily Türkiye'nin müzakere tarihini haklı olarak aldığını ancak bunun herkesin endişe ile baktığı tam üyelik olmadığını ve bu tartışmaların gereksiz olduğunu bir kez daha yinelediler.
SCHILY: "TAM ÜYELİK YOLUNDA ÖNEMLİ BİR ADIMDIR"
Almanya İçişleri Bakanı Schily, AB'nin 17 Aralık'ta Türkiye'ye sadece müzakere tarihi verdiğini belirterek, "Bu tam üyelik değildir, ancak tam üyelik yolunda önemli bir adımdır. Eğer ki Türkiye şartları yerine getirirse, bu söz konusu olacaktır. Ayrıca müzakere AB'nin istediği bir zamanda sona erecektir. Neden bu kadar endişe ile bakıyorsunuz anlamak zor. Türkiye ile ilgili sürekli olumsuz bilgiler veriyorsunuz, neden hep negatif yönüyle bakıyorsunuz. Bu tartışmalar daha önceki AB'nin gelişmesinde de yaşanmıştır, ancak sizlerde görüyorsunuz ki her şey yolunda gidiyor. Türkiye'nin AB'ye alınması ile beraber, terörizmi daha kolay engelleyebilecektir. Almanya'da yaşayan Türkler'in entegrasyonu daha kolay olacaktır. İnsan hakları ve yeni reformlarla İslam-Demokrasi örneği yaşanacaktır. Bunları neden engellemeye çalışıyorsunuz. Kilise-Camii ilişkisi daha kolay olacaktır. Örneğin AB'li bir Türkiye'de Hristiyanlık dinini yaşamak daha kolay olabilecektir, bunları unutmamak lazım" dedi.
ŞAHİN: "SİZ ÖNCE AVRUPA'DAKİ TARİHE BAKIN"
Tarihçi ve yazar Prof. Hans Ulrich Wehler'in Türkiye'nin geçmişte "barbarca" şu anda bulunduğu bölgesinde "katliam ve şiddet uyguladığını" iddia etmesi üzerine biranda programdaki tansiyon yükseldi. Bu açıklamaya sinirlenen Kemal Şahin, "Siz önce Avrupa'daki tarihe bakın. 400-500 sene önce yaşanan olayları bir kenara bırakıp, daha 40-50 sene önce Almanya'da, Avrupa'da yaşanan savaş, katliam ve şiddete bakın. Eğer ki tarihe bakacaksanız, bunu öncelikle izleyin. Biz geçmişe değil ileriye bakmamız lazım. Böyle bir tarihİ konunun ortaya atılmasını anlamakta güçlük çekiyorum" diyerek, tarihçinin çirkin iddiasını büyük bir alkış alarak cevaplandırmış oldu.
SCHILY: "HEPSİNİ BİRDEN TÜRKLERDEN BEKLEMEMEK GEREKİR"
Almanya Evangelik Kilisesi Yönetim Kurulu Başkanı Wolfgang Huber de, Türkiye'nin AB'ye alınmasına halkın karar vermesi gerektiğini savunurken, Almanya'da yaşayan entegrasyon sıkıntısının yüksek olduğunu belirtti. Huber, "Almanya'da yaşayan Türklerle entegrasyon sıkıntısı olduğu ortada. Bizler Kiliseler olarak camii yönetimleriyle irtibata geçmeye çalışıyoruz, ancak çoğu zaman tek taraflı bir girşim oluyor" demesi üzerine hem İçişleri Bakanı Otto Schily hem de iş adamı Kemal Şahin iddialara cevap verdi.
Şahin, "İlk nesil buraya büyük katkılar sağlamıştır. Bence entegrasyon sıkıntısı var ise bu Alman hükümetlerin hatasıdır. Türkler geldiğinde barakalarda yaşatıldı ve sadece iş-çalış maksadıyla getirildiler. Bunların üzerine hiç yatırım veya program yapılmadı ve şimdi entegrasyon sıkıntısı var diyorsunuz. Zamanında müdahale olsaydı böyle olmazdı" derken, İçişleri Bakanı Otto Schily de, "Sizlerin gösterdiği gibi korkulacak düzeyde bir entegrasyon sıkıntısı yoktur. Almanya bu konuda zamanında hata yapmıştır, bunu inkar etmemek gerekir, ancak şu aşamada mesele 200 bin Türk öğrencisi Üniversitelerde okuyor. Birçok iş adamı var, yani entegrasyon hatta asimilasyon mevcut. Bizlerde bir şeyler yapmamız gerekir, hepsini birden Türklerden beklememek gerekir" dedi.
Tartışmalar ayrıca Türkiye'nın AB'ne olacak maddi yükte tartışıldı. Brandenburg İçişleri Bakanı Jörg Schönböhm, Türkiye'nin AB'ye yıllık maliyetini kaldıracak güçte olmadığını ve bunun sadece Erdoğan hükümetine yarayacağını iddia etti. Schönbohm, "Vergisiz 10 veya 15 yıl boyunca Erdoğan hükümeti AB'den para alacaktır. Bundan daha iyisi olur mu?" sorusuna Schily, "Sizlerde her şeye negatif ve abartılı rakamlarla yaklaşıyorsunuz. Bunlar yanlış, bir taraftan da bizlere bu ülkenin ne kadar katkıda bulunacağını da bir hesaplayın" dedi.