Almanyalı Türk vekilden şeriatçı karara tepki

BERLİN(ANKA)-Federal Almanya Parlamentosu'nun Türk kökenli milletvekili Hakkı Keskin, Frankfurt'ta bir bayan hakimin, Fas kökenli Alman vatandaşı bir kadının şiddet uygulayan eşinden, yasalar gereği bir yıl ayrı yaşama süresini beklemeden ivedi olarak boşanma istemini "İslam'a göre şiddet normal" gerekçesiyle geri çevirmesine tepki gösterdi.

Keskin, yaptığı açıklamada, hakimin gerekçesinde, Fas kökenli kadının ait olduğu din ve kültürde, erkeğin karısına cezalandırma amaçlı şiddet uygulaması normal görüldüğünün savunulduğu aktarıldı. "Hakimin bu kararının ne denli saçma ve gülünç olduğunu anlatmak için sözler yetmemektedir" denilen açıklamada, olayı değerlendirirken insanın aklına iki olanak geldiğini, ya söz konusu hakimin fazlasıyla bilgisiz olduğu ya da bunun İslam'a karşı zaten varolan önyargıları pekiştirme amaçlı kasıtlı olarak alınmış bir karar olduğu ifade edildi.

"ALMANYA'NIN ŞERİATÇI HAKİME İHTİYACI YOK" Almanya'nın şeriatçı hakime ihtiyacı olmadığı belirtilen açıklamada, "Verdiği bu karardan sonra kendisinin davadan alınmasını son derece doğru buluyoruz. Ne var ki bu uygulama da gerçekte son derece yetersiz kalmaktadır" denildi. Kadına karşı şiddetin her şekliyle kınanması gerektiğini belirten Keskin, Almanya'da şeriat değil, anayasa ve yasaların hukukun temelini oluşturduğunu da hatırlattı.

Alman mahkemeleri önünde Müslüman kadınlara, salt farklı bir kültüre sahip oldukları gerekçesiyle diğer insanlardan farklı davranılması ve yasal çerçeve içerisinde farklı kriterler uygulanması asla kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, "Bu olsa olsa yanlış algılanmış bir toleransın göstergesidir. Hem aynı zamanda Alman mahkemeleri önünde zorunlu evlilik, cinsel köreltme ve namus cinayetleri gibi insan haklarını hiçe sayan ağır suçlar da varolan yasal kriterlere göre cezalandırılmaktadır" denildi.

Keskin, açıklamada "Alman anayasası herkes için aynı şekilde geçerlidir ve dini bir yorum geçerli olamaz. Bu Alman hakimde olduğu gibi, dini etki taşıyan ve keyfi verilmiş yasal kararlar ancak İslam dinini kendi amaçları için istismar edenlerin işine yarayacaktır. Laik hukuk devletinin pazarlığı olmaz" görüşlerine yer verdi.