ANKARA (ANKA)- Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri eski Genel Müdürü ve Yargıtay 6. Ceza Dairesi üyesi Ali Suat Ertosun, 13 yaşındaki İngiliz kızı Charlotte Lee M.'ye tecavüzle suçlanan 17 yaşındaki Alman genci Marco W. 'nin serbest bırakılması için Alman hükümetinin çıkardığı diplomatik krize sert tepki gösterdi.
Ertosun, "Almanya bize bağımsız bir devlet gibi değil, müstemleke havasında davranıyor. Türk yargısı bağımsızdır. Yasaların gereği yapılacaktır" dedi. Erdosun, ANKA'ya yaptığı değerlendirmede, İnfaz Kanunu'nun Almanya İnfaz Kanunu'ndan bile modern olduğunu vurguladı. Ertosun, "Bir sanık ile gazetecilerin görüştürülmesi yasalara aykırıdır. Alman hükümeti baskı yapıyor diye Alman sanık ile gazetecileri görüştürmek çok yanlış bir uygulama. Almanların, kendi vatandaşlarına ilişkin bilgi edinmesi gayet doğal. Bunları da zaten yasal yollarla yapıyorlardır. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu göstermesi lazım" diye konuştu.
Almanya da faaliyet gösterdiği tesbit edilen pek çok PKK lının istendiği halde Türkiye'ye iade edilmediğini belirten Ertosun, şunları söyledi:
"Teröristi dahi bize iade etmeyen bir ülke, tecavüz zanlısı bir gencin bırakılmasını talep edemez. Onlar da bize bu konuda yardım etmeli. Zaten Alman hükümeti bunu hep yapıyor. Daha doğrusu Avrupa ülkeleri Türkiye'de bir hukuk düzeni olduğunu kabullenmek istemiyorlar. Biz onların yasalarına nasıl saygı duyuyorsak, onlar da bizim yasalarımıza saygı duymasını öğrenmeli. Bir ülkenin bağımsızlığının timsali yargıdır. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında Türk yargısının bağımsızlığının temelleri atmayı başardı. Yargı bağımsızlığı konusunda Avrupa ülkelerinden çok daha ilerideyiz."
ALMANLAR HEP BUNU YAPIYOR
Almanya'nın,1993 yılında da vatandaşı olan bir sanık ile ilgili diplomatik bir kriz çıkarttığı belirlendi. Yetkililer, Stephan Waldberg adlı Alman gazetecinin 1993 yılında Türkiye'de PKK mensuplarına hal ve sıfatlarını bilerek yardım ve yataklık etmek suçunu işlediği gerekçesiyle yakalandığını ve bu suçtan hüküm giydiğini belirtti. Almanya hükümetinin diplomatik baskı yaparak Waldberg'in serbest bırakılması için girişimlerde bulunduğunu hatırlatan yetkililer, "Waldberg'in serbest bırakılması için formül arandı. Cumhurbaşkanı'nın affetmesi uygun olacaktı. Alınan adli tıp raporunun ardından PKK'ya yardım ettiği gerekçesiyle mahkum olan Alman gazeteci serbest bırakıldı" diye konuştular.
Waldberg ile ilgili Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı raporda "Kronik psikotik depresyon ve paranoyak aras"ın gerekçe gösterildiği öğrenildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, Anayasa'nın 104/2-B maddesi gereğince Waldberg'i affettiği de öğrenildi. 2000 yılında da Andrea Rohloff adlı Alman kadın teşekkül halinde eroin ticareti yapmak suçundan 6 yıl üç ay hapse mahkum oldu. Hapis yatan Rohloff'un serbest bırakılması için Almanya yine diplomatik kriz yaratmıştı.