Alperen Ocakları Kayseri Şube Başkanı Mahmut Cömert:

Alperen Ocakları Kayseri Şube Başkanı Mahmut Cömert düzenlenen basın toplantısında gündemle ilgili açıklamalarda bulundu.

Özel bir restoranda düzenlenen basın toplantısında konuşan Alperen Ocakları Kayseri Şube Başkanı Mahmut Cömert, Erciyes Üniversitesi’nde cereyan eden olaylar ve çözüm süreci ile ilgili değerlendirmeler yaptı.

Cömert ERÜ’deki olaylarla ilgili olarak şunları söyledi:

“Erciyes Üniversitesi’nde cereyan eden olayları bizler de ocak olarak takip ediyoruz. Bizim de Erciyes Üniversitesi’nde faaliyet gösteren gençlerimizin sayısı bir hayli fazla. İki grup halinde faaliyet gösteriyoruz fakat bu olayları bu tartışma ortamını, kaosun hiç kimseye bir faydası olmadığını düşünüyorum. Yani bunlar bir sahnede ki iki ayrı rol iki ayrı görev, herkes kendilerine biçilen rolleri oynuyor. Bizim nazarımızda ki milliyetçilik ilkesi için faydalı olmalı yani duygularıyla hareket etmek degil ki duyguları yönlendirmekte çok kolaydır eğer öyle olmasaydı bugün piyasa da bir sürü dilenci olmazdı. Hep duygularımıza hitap ediyor. Biz Alperen Gençlik olarak aklımızı her zaman bir adım duygularımızın önünde tutmaya çalışıyoruz. Bu sürecin sonucunda oradaki kaos ortamına gençlerimiz sürüklenecek olsalar bunun sonucunda bilen bildiğini oynayacak. Buradaki masum Anadolu gençliği düşünmeye, üretmeye çalışan ülkesi için kendini yetiştirmeye çalışan Anadolu gençliği de heba olacaktır. Biz bu sahneyi daha evvel 80'lerde gördük. Bundan dolayı bizler bu sürece karşı tutumumuzu çok net bir şekilde ortaya koyup bu tür provakasyonlara da kesinlikle mahal vermemeye çalışıyoruz.”

Çözüm sürecinde tavırların net bir şekilde olduğunu ifade eden Cömert, “Adı anılan bu sürecin nihayetinin nereye varacağını kimse bilmiyor. Hükumette bilmiyor muhalefette bilmiyor akil adamlarda bilmiyor. Sanki iyi niyetlerden bahsediliyor. Güzel şeylerden bahsediliyor. Biz de şunu düşünüyoruz Alperen Gençlik olarak devlet idaresinde iyi niyet mazeret değil. ‘Biz iyi niyetliydik ama ülke bölündü ya da ülke yıkıldı’ gibi mazeretleri kesinlikle kabul etmiyoruz. Bunlar çok hassas konulardır ve bazen konuşulmaması gereken konulardır. Bugün bir insanın namusu hakkında demakratik hakkım var özgürüm diyerek konuşamaz. Bazı konularda bir milletin bir devletin namusudur. Ulu orta yerde konuşulmaması gerekir. Rahmetli ebedi şehit liderimizin şöyle bir ifadesi var diyor ki; ‘Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklediğin zaman gerisi hep yanlış olacaktır.’ Süreç çok yanlış başlamıştır ve 1940’larda Avrupa’dan sperm getirip Türk ırkını değiştirdim diyen zihniyetle bugün Türk Bayrağı’nın adını değiştirelim, Türkiye'nin adını değiştirelim diyen zihniyetin hiç bir farkı yoktur” diye konuştu.

Cömert Türk Bayrağı Türk milletinin namusu olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türk milletinin namusu sayılabilecek bayrağı, bağımsızlığı bütünüyle ilgili konularda televizyonlarda ya da diğer basın araçlarında pervasızca oluşan ve Türk milletine karşı kinini bu sözüm ona demokratik ortamda fütursuzca döken bu zehrini akıtan insanlarla karşılaşıyoruz. Bugün kim barıştan yana olmaz ki. 20 yaşında 21 yaşında baharında ki bir genci annesini babasını tabuta sarılıp ağlarken görmeyi kim ister? Kim ülkemizin bir sürü varlığını zenginliğini terör diye yapay bir soruna harcamasını ister. Bu konuda kesinlikle şüphe yok. Biz kavgalardan gerilimlerden kaoslardan beslenen insan kanıyla beslenen bir toplum bir millet olmadık ki bu millete hizmet etmeyi amaç edinmiş bir hareket olarak da ne kavgadan ne kandan ne savaştan ne de göz yaşından yanayız. Mirasçısı olduğumuzu iddia edip övündüğümüz Büyük Osmanlı Devleti’ni de 600 yıl ayakta tutan hoşgörüsü, kardeşliği ve sevgisiydi. Lakin bugün önce yapay bir sorunla kardeşlik hukukunuz bozuluyor sonra kardeşlik hukukumuzu bozanlar birer çözücü kahraman olarak karşımıza çıkmak istiyorlar. Burada mesele sadece Türk milletinin geleceğine Türk milletinin yeniden kuracağı büyük bir medeniyete engel olmak. Pekala nedir? Türk milleti kavramı. Bugün birçok insan özellikle mikrofonun ya da objektiflerin karşısında bulunan birçok kesim, Türk milleti sözüne karşı büyük bir antipati besliyor.”