ANKARA (İHA) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Atatürk'ün kimlik sorununu "Ne mutlu Türküm diyene" diyerek çözdüğünü ifade ederek, "Alt kimlikler elbette olacaktır. Alt kimliklerin inkarı asimilasyona, kafatasçılığa yönelik bir anlayıştır. Ondan elbette uzağız, bunu kabul edemeyiz. Ama üst kimliği sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına indirgerseniz, büyük bir yanlış yapmış olursunuz. Amerika'yı yeniden keşfetmek mi istiyorsunuz" dedi.
Anadol, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Anayasa'nın 44 ve 45. maddelerinde, devletin, "Topraksız ya da az toprağı olan çiftçilere toprak sağlamakla yükümlü olduğunu" belirterek, hükümetin Anayasa'ya rağmen toprak dağıtmak yerine satmayı tercih ettiğini ve böylece Anayasa'yı ihlal ettiğini iddia etti. Anadol, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ilaç ve gübre görmemiş, organik tarıma elverişli mayınlı araziler bulunduğunu ifade ederek, bu mayınlı arazilerin orada yaşayan köylülere dağıtılmasını önerdi. Bunun, teröre karşı en büyük mücadele olacağını dile getiren Anadol, mayınlı arazilerin, o arazileri temizleyecek şirketlere verilmesini ise topraksız ya da az toprağı olan çiftçiye ihanet olarak nitelendirdi.
Anadol, CHP Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, mayınlı arazilerin köylüye dağıtımıyla ilgili bir çalışma içinde olduğunu, bu konudaki tekliflerini TBMM Başkanlığı'na sunacaklarını bildirdi. CHP Grup Başkanvekili Anadol, kimlik tartışmasıyla ilgili bir soru üzerine, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, dünkü grup toplantısında, üst kimliğin, "hukuksal kimlik ve Türk milleti olduğu" yönünde açıklamalarda bulunduğunu hatırlatarak, yıllar önce kimlikle ilgili sorunu Atatürk'ün "Ne mutlu Türküm diyene" diyerek çözdüğünü ifade etti.
Anadol, "Alt kimlikler elbette olacaktır. Alt kimliklerin inkarı asimilasyona, kafatasçılığa yönelik bir anlayıştır. Ondan elbette uzağız, bunu kabul edemeyiz. Ama üst kimliği sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına indirgerseniz, büyük bir yanlış yapmış olursunuz. Amerika'yı yeniden keşfetmek mi istiyorsunuz" dedi.
Anadol, CHP'nin, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemleri karşısında ne önerdiğinin" sorulması üzerine, Bulgaristan'da Türkler'e karşı yıllarca asimilasyon politikası izlendiğini hatırlatarak, bugün Türkler'in, Bulgaristan Hükümeti'nde yer aldıklarını söyledi. Türkler'in, Bulgar bayrağının yer aldığı milletvekili rozeti de taktıklarını belirten Anadol, "Ama Türklükleri'ni hiçbir zaman inkar etmiyorlar ve onların üst kimliği Türklük'tür" şeklinde konuştu.
Türkiye'de Arnavutlar'ın, Gürcüler'in varlığını kabul ettikten sonra üst kimlik olarak Türklüğü kabul etmenin niye bazılarını rahatsız ettiğini anlayamadığını ifade eden Anadol, Deniz Baykal hakkında, CHP'nin Genel Sekreteri iken, "Kürt gerçeğini kabul ettiği için" dava açıldığını hatırlattı. Anadol, "Biz, bu zihniyetten geliyoruz ve üst kimlik olarak da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kabul etmiyoruz" diye konuştu.
"AK Parti'li belediyelerin içkiyi yasaklamaya yönelik çabalarıyla alkollü içkiler ve tütünle ilgili düzenlemeyi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na devretmek istemesi" yönündeki bir soruya Anadol, bunun, Anayasa'nın değişmesi bile önerilemeyecek maddelerinin çiğnenmesi olduğunu savundu. Bu gelişmeleri, AİHM'in "türban kararı" ilan edildiği zaman "Yasaklar kimseye şeref getirmez" diyen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'e ithaf etmek istediğini söyleyen Anadol, "O bölgeleri kırmızı ya da yeşil diye ayırırsanız, Hitler'in yaptığını yapmış olursunuz. Onlara cüzzamlı diye yaklaşırsanız yanlış yaparsınız. O zaman sizin istediğiniz Lüksemburg değil, Tahran'dır. Türkiye'de içki içenleri hasım gibi görme anlayışı Anayasa'nın temel felsefesine aykırıdır. İçkiyle ilgili düzenlemenin, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na verilmek istenmesi çabaları, şeriat hükümlerine uygun bir düzen istemenin hevesi ve yansımasıdır" diye konuştu.