Basılamayan akorlar, yeniden yorumlanamayan şarkılar, kulak tırmalayan James Hetfield taklidi vokaller... Evet bu çocuk alt katınızda konumlandığı için şanssızsınız ama yalnız değilsiniz. Komşunuzun oğlunun müzik sevdası katlanamaz duruma geldiğinde, çok da açık ya da kaba olmadan çünkü ebeveynleriyle apartman içi dinamikleri bozacak bir tartışmaya tutuşmak istemezsiniz, yapılabilecek 5 şeyi listeledik.
İntikam? Hayır. Dürüst olalım, hepimizin ergenlikte alınmış ve asla hakkıyla kullanılmamış gitarları kıyıda köşede bir yerlerde duruyor. Önce o gitarlar çıksın, silinsin temizlensin. Telleri gevşemiş, akoru bozulmuş, sesi bir garip? Harika. Vurun gitarın tellerine, acımayın vurun. Hatta şarkı söylemeye de meraklıysanız ne ala. Ara ara bir iki saatlik çok kötü performanslara şahitlik etmek hem çocuğumuzu duvarların ne kadar ince olduğundan haberdar edecek, hem de, eğer şanslıysanız, "Acaba ben de mi böyle duyuluyorum?" sorusunu sormasına neden olacak.
Eğer ki söz konusu ergen kişisi bilindik şarkıları yeniden yorumlayacak olgunluğa eriştiyse çaldığı parçanın orijinalini bulun ve daha yüksek sesle dinleyin. Muhtemelen Metallica cover'lamaya çalışıyor zaten. O sesini yükselttikçe siz daha çok yükseltin. Bir noktada birinin durması gerekecek, o siz olmazsanız kazanırsınız.
Bu madde için yapay kan bulmanız gerek ama panik yok internette her şey var. Kulağınıza bu parlak kırmızı sıvıyı sürün ve alt komşunuzun kapısını çalın. Kulaklarınızın kanadığını ve evde pamuk kalmadığı için onların kapısını çaldığınızı söyleyin. Nedenini sorarlarsa çok fazla kötü müziğe maruz kalınca böyle olduğunu, birazcık dinlenebilirseniz geçeceğini anlatıp ortamdan uzaklaşın.
Söz konusu genç bireyin eve giriş çıkış saatlerini tespit edip elinizde birkaç poşet kulak tıkacıyla karşısına çıkabilirsiniz. Yeterince dikkatini çekemzseniz atıverin poşetlerden birini yere, bırakın dökülsün saçılsın. Normal şartlarda (ergenliğin doruklarında değilse) durup size yardım edecek zaten. Kulak tıkaçlarını yakından görsün, elinde tutsun, hatta anlamasın ne olduğunu sorsun. Tam o an "Bunlar mı? Kulak tıkacı..." deyin ve uzun uzun suratına bakın.
Bu madde biraz pahalı ve uzun vadeli bir adanmışlık gerektiriyor çünkü sonrasında sakat bir kediyle hayatınızı paylaşmak zorunda kalacaksınız. Ergen kişisi müzik çalışmalarının tam ortasındayken evinizin camlarından birini içeriden kırın. İnsanlar ne oluyor diye sormaya gelemeden evden çıkın ve birkaç saat sonra sakat bir kediyle (Sakat bir kedi bulmanız lazım ama çok zor olmasa gerek, barınaklarda bir dolu var) dönün. Ne olduğunu sorduklarında ne olduğunu sizin de anlamadığınızı, veterinerin söylediğine göre kedinizin çok hassas kulaklara sahip olduğunu ve rahatsız edici sesler karşısında (parantez açıp sesleri çeşitlendirmeyi ve kötü müziği dahil etmeyi unutmayın) tahammül eşiğinin çok düşük olduğunu ve dayanamayıp intihar ettiğini söyleyin. Kedinin sakat kaldığını anlatırken gözünüze bir damla yaş kondurabiliyorsanız ne ala.
