ANKARA (ANKA)- CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, dört eski bakan hakkında kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu'nun karar toplantısının 5 Ocak Pazartesi gününe ertelenmesine ilişkin, AK Partili üyelerin baskı altında olduğunu söyledi. Altay, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na seslenerek, "Gereğini yap, 5 Ocak'ta yolsuzluk ve rüşvete adı karışmış eski bakanların yargının önünde hesap vermelerine, olabiliyorsa aklanmalarına müsaade et, Başbakan'a bu çağrıyı yapıyoruz. Meclis AKP'nin kirli çamaşırlarının temizleneceği bir çamaşırhane değildir" dedi.
Altay Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Altay, 4 eski bakan hakkında kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu'nun karar vermek için 5 Ocak'a ertelenen toplantıyı değerlendirirken, "AK Partili üyeler üzerinde baskı ve basınç var" yorumunda bulundu.
Komisyona baskı olduğunun görüldüğünü öne süren CHP Grup Başkanvekili, Başbakan t Davutoğlu'a seslenerek, şöyle dedi:
"Bu bakımdan komisyon üyeleri de tarih önünde, millet önünde büyük bir ahlak sınavı veriyorlar. Bu konuda iki ayrı görüş varsa Başbakan'ın içine düştüğü vesayet zincirinden kurtulması için güzel bir fırsattır. Başbakan ağırlığını koyar, biz de deriz ki Başbakan artık ağabeyinin vesayetinde değil deriz. Gereğini yap, 5 Ocak'ta yolsuzluk ve rüşvete adı karışmış eski bakanların yargının önünde hesap vermelerine, olabiliyorsa aklanmalarına müsaade et, Başbakan'a bu çağrıyı yapıyoruz. Meclis AKP'nin kirli çamaşırlarının temizleneceği bir çamaşırhane değildir."
Siyasi parti binalarında polis araması yapılmasını da eleştiren Altay, aramaya gerekçe olan kararları veren hakimleri de Türkiye tarihinde ibretlik bir olay olan tahkikat komisyonlarına benzetti.
AK Parti iktidarının Türkiye'yi getirdiği noktanın sivil diktatörlük anlayışı olduğunu ifade eden CHP Grup Başkanvekili, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkçe'ye ilişkin yapmış olduğu değerlendirmelere ilişkin şöyle dedi:
"Devletin laik niteliğini, hukuk devleti olma özelliğini içselleştiremeyen zihniyetin hezeyanına ibretle tanık olduk. 12 Eylül darbesi Türk Dil Kurumu'nu kapatmıştı, AKP bunu bir adım ileri götürerek, Türk Dili'ni kapatmaya çalışmaktadır. Bu harf devrimine karşı açık, aleni bir tecavüzdür. Rejimle ve cumhuriyetle olan sorunlarını artık gizlemekten vazgeçtiklerinin çok açık bir göstergesidir. Anlaşılan o ki demokrasiyi bir tramvaya benzetenlerin tramvayı son durağa gelmiştir."
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Engin Altay, " internete erişim ile ilgili yeni bir yasal düzenlemenin olabileceği" yönündeki açıklamaların hatırlatılması üzerine; CHP'nin başvurusu sonucu Anayasa Mahkemesi'nin bu yönde verdiği iptal kararını anımsattı. Altay, "Şimdi bunlar Anayasa Mahkemesi'nin arka bahçesinden dolanarak yeni bir kanun teklifi ile Meclis'e gelebilirler. Bence o teklifi şöyle vermeleri lazım; 'Başbakan'ın ağabeyi tarafından kendisine verilen talimatlar için, ayrıca kanun çıkarılmaz. Başbakan tarafından çıkarılacak genelgeler, kanun hükmünde kararname niteliğindedir' denirse daha kolay olur. Bu kadar hukukla cebelleşmek demokrasilerde görülen bir durum değildir" dedi. (ANKA)
(BK/ÖZK)