Alternatif Üründe İhracat Hızlandı

Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Çalışkan, alternatif ürün arayışları kapsamında birim tarladan daha fazla verim alınabilmesi noktasında nar ve sert çekirdekli meyve üretiminin yaygınlaştığını söyledi. Çalışkan, bu alanda elde edilen ürünün aynı zamanda yurtdışına da ihraç edildiğini, 2011 yılındaki ihracatınsa 7 bin 800 tona ulaştığını açıkladı.

Ekonominin, kıt kaynakları en iyi şekilde değerlendirme anlamına geldiğine ve bu tanıma en uygun kaynaklardan birinin de tarımsal kaynaklar olduğu yorumunda bulunan Çalışkan, tarımsal araziler, su, iklim, işgücü ve bilginin söz konusu kaynaklar olarak gösterilebileceğini anlattı. Çalışkan, en verimli topraklar olarak öne çıkan kuzey yarım kürenin, en erkenci mısır, pamuk, buğday, ayçiçeği ve meyvelerin hasadına izin veren iklim ve suya sahip olduğunu hatırlatarak, bu durumun da üretilen ürünlerin gerek yurtiçi, gerekse Avrupa ve Rusya gibi yurtdışı pazarlarına ilk girdiği için daima yüksek fiyata satılıp, çiftçiye çok iyi bir kazanç sağlayabildiğini dile getirdi.

"YENİ TARIMSAL ÜRÜNLERLE İHRACAT YENİDEN CANLANDI"

Yıllardır narenciye konusunda Türkiye'nin ambarı konumunda olan Çukurova Bölgesi'nin, tarım yapılan çeşitlerin eksilmesi ile pazardaki kazançlılığını kaybetme noktasında olduğuna işaret eden Çalışkan, ancak yeni tarımsal ürünlerin toprakla buluşturulmasıyla birlikte özellikle ihracatın yeniden canlandığını ifade etti. Çalışkan, "Narenciye çiftçimiz, Türkiye'deki toplam 948 bin tonluk üretimin yüzde 28'ini gerçekleştiriyor. Bu üretimin de yüzde 78'ini ihraç ediyorlar. Narenciye ihracatının artması ve narenciyeyi daha rahat pazarlayabilmemiz için hasadın eylülden mayıs ayı sonuna kadar yayılması şart. Mamafih, narenciye üreticilerimiz erkenci ve geçici çeşitlere yöneliyor. Fakat bu durum, daha hızlı olmalı" dedi.

"BİRİM ALANDAN DAHA FAZLA GELİR ELDE EDİLİYOR"

Bölgede narenciyenin yanı sıra tarla bitkilerine alternatif olarak, birim tarladan daha fazla gelir elde edebilmesi noktasında nar ve sert çekirdekli meyve üretiminin yaygınlaştığına dikkat çeken Çalışkan, dünyada en son uygulanan modern tekniklerle bodur meyvecilik tarzında yapılan ve yüksek verimi hedefleyen yeni bahçelerde nektarin şeftali, erik ve nar çeşitlerinin üretiminin yaygınlaştığı bilgisini verdi. Tüm bunların yanında söz konusu ürünlerin ihracatına da başlandığını vurgulayan Çalışkan, 2011 yılında toplam 7 bin 800 tonluk bir ihracat gerçekleştirildiğini açıkladı. Çalışkan, yetişmiş ziraat mühendisi, tecrübeli budama ve ilaçlama bilen tekniker bulunamaması gibi sorunların önemli bir problem olarak öne çıktığının altını çizdi.

"TARIMSAL İŞLETMELERİN BÜYÜKLÜĞÜ BİR BAŞKA SORUN"

Çalışkan, "Bölgede yeterli paketleme tesisi olmamasına rağmen, bölge şirketleri sert çekirdeklilerin ihracatı konusunda yeterli tecrübeye sahip değil. Tarımsal işletmelerin büyüklükleri, Türkiye ve Çukurova Bölgesi için bir başka sorun olarak öne çıkıyor. Avrupa Birliği ülkelerinin ortalama tarımsal işletme büyüklükleri 16.7 hektarken, Türkiye'de maalesef bu büyüklük ortalama 6.1 hektar alanda kalıyor. İhracata yönelik profesyonel ve gerekli teknolojiye üretim yapmak, küçük işletmeler için zor ve maliyetli bir konu halini alıyor" ifadesini kullandı.

"KALİFİYE ELEMAN VE İHRACAT AŞILAMAYACAK SORUNLAR DEĞİL"

Kalifiye eleman, ihracat, sulama gibi sorunların aşılamayacak sorunlar olmadığını belirten Çalışkan, Türkiye ve Çukurova'nın, kuzey yarım küredeki en erken meyve hasat edebilme özelliğinden dolayı Avrupa ve Rusya pazarlarında çok avantajlı bir durumda olduğunu, dolayısıyla çiftçilerin hızlı bir şekilde bu sektöre yöneleceğine inandıklarını söyledi. Çalışkan, açıklamasını da şöyle sürdürdü; "Fakat sektöre girerken en önemli husus, yer ve çeşit seçimlerinden üretimin son aşamasına kadar mutlaka konusunda uzman kişilerden danışmanlık hizmeti alınmasıdır. Sonuç olarak; Çukurova, şimdiye kadar olduğu gibi bilinçli çiftçilerin en uygun ve verimli ürünlü tercih edip, en iyi şekilde yetiştirip pazarlayacağına olan inancımız tam."