Sinema ve televizyon dünyasının ünlü isimleri, Antalya Spor Salonu önündeki kırmızı halıda yürüyerek, gazetecilere poz verdi.Kırmızı halıda yürüyen Salih Güney, güzel bir atmosferde festival geçirdiklerini söyledi. Güzel filmler izlediklerini de dile getiren Güney, "Jüri üyelerinin işi oldukça zordu. En iyiler kazansın." dedi.
"ALTIN PORTAKAL AĞIRLIĞINDA"
Yeşilçam sanatçılarından usta oyuncu Salih Güney de kırmızı halıda şıklığını gösterdi. Ulusal sinema yarışmasına katılmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Güney, "Yeşilçam, Antalya Altın Portakal’la özleşir. Bizler için çok önemli olan bir ödül töreni, bizim için Oscar ağırlığında. Onur, prestij ödülüdür bizim için" ifadelerini kullandı. Güney, çok güzel filmler olduğunu jürinin işinin çok zor olduğunu söyledi.
"BU BİZİM FESTİVALİMİZ"
Tuba Ünsal, geçen sene festivalde jüri olduğunu hatırlatarak, "Ulusal yarışma yoktu, aradaki farkı çok net olarak görebiliyorum. Gördüğünüz gibi sektörün en ileri gelen ahalisi burada. Bununla ilgili bir yıl boyunca uğraşan sinema ve yönetmen emekçisi arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bu bizim festivalimiz, ülkenin en önemli festivallerinden biri. Sinema motivasyonla ilerleyen bir sanat dalı, eski şah şahsına kavuşmuş olmasından dolayı çok mutluyum" diye konuştu.
Oyuncu İrem Sak da, bu sene bir film içerisinde yer almadığını ifade ederek, Altın Portakal’ı izlemeye geldiğini belirtti. Festivale ilk kez katıldığını belirten Selin Şekerci ise, "Benim için çok farklı ve tatlı bir deneyim oldu. Birçok sinemacı ile film izlemek onlarla filmleri yorumlamak çok tatlıydı" dedi.
"YEŞİLÇAM'I YAŞATMAK LAZIM"
Onur ödülüne layık görülen Selma Güneri, "Burada olmak çok güzel, öyle büyük bir mutluluk ki.. Ben 15 yaşında Antalya’da en iyi kadın oyuncu ödülünü almıştım. Yıllar geçiyor 50 yıl, 50 küsur yıl hatta. Ve şimdi de Onur Ödülü, Yaşam Boyu Başarı Ödülü, bu çok daha anlamlı. Demek ki diyorum 50 yıl boşa geçmemiş. Teşekkür ediyorum düşünenlere, festivalde emeği geçen herkese ve biz öze dönüş yapıyoruz bu sene. Bu beni çok sevindirdi. Yeşilçam’ı yaşatmak lazım, Yeşilçam olmazsa Türk sineması olmazdı zaten" şeklinde konuştu.
Mert Fırat ise, "Ulusal yarışma bu festivalin ruhu, bunun geri dönmüş olması bizleri başka heyecanlara gark etti. Filmler bizi çok heyecanlandırdı. Sinema toplumun bağlarını inşa eden, ören bir yapı bunun devam ediyor olması bizler için çok sevindirici" dedi.