Altun: Ehl-i Beyt'in Dergahının Kapatılmasına 'devrim' Diyenler Günah Işliyor

Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun, Tekke ve Zaviyeler Kanunu'nun Ehl-i Beyt'in dergahını ve muhabbetini de kapattığını söyledi. Altun, "Bu dergahların kapatılmasına ‘devrim kanunu’ diyen zihniyetin halen devam ettiğini görüyoruz. Ne yazık ki yasaklanan kutsal değerlerin Ehl-i Beyt olduğunu onun için 'devrim' diye halen savunuculuğunu yapanlar en büyük günahı işlemektedirler." dedi.

Hz. Hüseyin ve 72 arkadaşının Kerbela’da şehit edilmesinin yıl dönümünde yazılı açıklama yapan Fermani Altun, "Hz. Hüseyin zalime ve zulme boyun eğmeden hak, hukuk, hürriyet uğrunda canını vermiştir. İnancı saltanat ve zulüm aracı olarak kullanan Yezide boyun eğmemiştir. Bütün insanların ders alması gereken bir vakadır. Hz. Hüseyin’in nesilleri Seyitler( Ehlibeyt evlatları) de, aynı inançla, hiçbir zaman nefislerini düşünmeden o kutsal meşaleyi tüm dünyaya taşımışlardır. Anadolu’ya gelip bize Müslümanlığı, sevgiyi, medeniyeti, hak-hukuk tasavvuf boyutuyla onlar getirmişlerdir. Her zaman zulme uğramışlar fakat hiçbir zaman zulüm etmemişlerdir. Kerbela ortak yasımız, kültürümüz, geleneğimiz olmuş ve bin yıldan bu yana medeniyet değerleriyle bizi buluşturan tasavvuf kaynağımızdır. Bugün Hz. Hüseyin’in yüce felsefesine daha çok ihtiyacımız vardır." diye konuştu.

Tekke ve Zaviyeler Kanunu'na da değinen Altun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhuriyet döneminde 87 yıl önce Hz. Hüseyin’in ve tüm Ehl-i Beyt’in argümanlarını, muhabbetini, dergahlarını kapatan ve onlara da ‘Devrim Kanunu’ diyen zihniyetin halen devam ettiğini görüyoruz. Ne yazık ki yasaklanan kutsal değerlerin Ehl-i Beyt olduğunu onun için 'devrim' diye halen savunuculuğunu yapanlar en büyük günahı işlemektedirler. Yeni demokratik sivil anayasanın çalışmalarının yapıldığı bu günlerde Tekke ve Zaviyeler Kanunu'nun tartışılması ve konuşulmasının tam zamanıdır. Tekke ve Zaviyeler Kanunu'nda Ehl-i Beyt de yasaklanmıştır. Çünkü seyitler Ehl-i Beyt demektir. 1982 cunta anayasasına konan bu kanun, uluslararası platforma taşındığı takdirde Türkiye’nin büyük müşkilatlar çekeceği uyarısını yapmaktayız. Bir siyasi parti liderinin bu konunun Türkiye'nin gündemine gelmesinin gerekmediğini, asıl sorunun işçi grevi olduğunu söylemesi bir utançtır. Ne kadar büyük bir zavallılık, ne kadar büyük bir gericilik ki 90 yıl önceki yaptırımlara takılıp kalacaksınız. Devletin ibadethane dikta etmesi başka ibadethaneleri yasaklaması hangi din ve vicdan özgürlüğüne ve hangi hak hukuk anlayışına sığdırabilirsiniz? Statükocu değişime ve ileri demokrasiye direnen güdük siyasetçilerin bu rezaletini tüm kamuoyunda tartışmaya açmak en büyük görevimizdir."

Altun, sözlerini, "Kerbela’nın bir daha yaşanmaması için Hz. Hüseyin’in kutsal mücadelesine daha çok sarılmamız gerekir. Bugün 10 Muharrem Kerbelalar dünya da artık dursun. İnsanlık birlik ve kardeşlikte buluşsun, zalimlere karşı tek vücut olunsun." diye tamamladı.