HABER

Alzheimer hastalığı tedavi edilebilir mi? Bu belirtiler varsa dikkat!

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Alzheimer hastalığı kişilik değişikliği ile ortaya çıkan, kişinin akli melekelerinin etkilendiği, algı kapasitesinin düştüğü, ilerleyici ve yakalandıktan sonra ortalama sekiz yıl gibi bir ömür verilen ciddi bir hastalıktır. Alzheimer hastalığında beyinde protein birikmesi oluşur. Bu protein birikmesi nöronlar yani sinirlerin arasındaki iletimi engeller. Bu yüzden hastaların algı kapasitesinin düşmesi, kaybolmalar, kısa ve uzun dönem hafıza kayıpları ortaya çıkar.

Alzheimer hastalığı; başlangıç, orta ve ileri seviye olarak üçe ayrılabilir. Başlangıç seviyesinde hastada ilk olarak unutkanlık şikayeti baş gösterir. Unutkanlıktan ziyade hastanın melekelerinde bir kayıp var mı yok mu diye bakmak gerekir. Unutkanlık şikayeti çok genel bir şikayet olduğu için ileri seviyeye varmadan Alzheimer hastaları genelde hastaneye başvurmazlar. Bu hastalarda tabii ki unutkanlık olur, bunun yanında çok hızlı ilerleyen muhakeme yetenek kaybı gelişir.

ALZHEIMER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Alzheimer hastalığı halk arasında unutkanlık hastalığı olarak bilinir. Ama bunama ile çok karışan bir hastalıktır. Bu yüzden de hastalar hastaneye çok geç başvurur. Bunun sonucunda da Alzheimer hastalığı ilerlemiş olur. Bu nedenle unutkanlık şikayeti olan ve çok hızlı ilerleyen mesela adresini kaybeden, en yakınının ismini hatırlamakta güçlük çeken, muhakeme yeteneğini yitirmiş, en ufak matematik hesaplamalarını yapamayan, gün ve zaman kavramını yitirmeye başlayan hastaların bir an önce nöroloğa başvurmaları gerekir.

ALZHEIMER HASTALIĞINDA ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ

Alzheimer hastalığında erken teşhis çok önemlidir. Çünkü hastalığın başladığı altmış yaşından itibaren hastalığın hızını yavaşlatmak ve hastalığı uzun bir süreye yaymak gerekir. Hastalık çok hızla ilerlediği için hastanın ömrünün sonuna kadar kendi kendine bakabilen, fiziksel aktivitelerini yerine getirebilmesi açısından erken teşhis çok önemlidir.

ALZHEIMER HASTALIĞININ GÖRÜLME RİSKİ KİMLERDE YÜKSEKTİR?

Alzheimer hastalığının genetik olduğu düşünülür. Fakat hangi genlerin buna yol açtığı hala bilinmemektedir. Ailesinde Alzheimer hastalığı olanların ilerleyen zamanlarda bu hastalığa yakalanma riski normal popülasyona göre daha yüksektir. Bunun yanında dengesiz beslenme, sigara, alkol GDO’lu besinleri fazla tüketmek, stresli bir hayat ve eğitim seviyesinin düşük olması Alzheimer hastalığına yakalanma riskini arttırdığı bilinmektedir.

ALZHEIMER HASTALIĞININ TANISI NASIL KONUR?

Alzheimer hastalığının teşhisini tam olarak koyan bir tetkik yoktur. Ancak hastanın şikayetlerinden bir ön fikir elde ediyoruz. Hastaya çekilen MR’da herhangi bir patolojik ya da hastalıklı bölge görülmediğinde hastaya, bir de MR’da beyin aktivitesini gösteren bir tetkik yaparız. Bu tetkikte normal insanlara göre beyin aktivitesinde azalma olduğunu görebiliriz. Bu insanların Alzheimer hastası olduğunu ya da bu hastalığa yatkınlığı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak yine de bu hastalığı kesin olarak teşhis eden bir tetkik yöntemi yoktur.

Alzheimer teşhisi koymak önemli bir meseledir. Çünkü hastanın hem tedavisine yön veriyorsunuz hem de hasta yakınlarının davranışlarına yön veriyorsunuz. Bu açıdan hastaya Alzheimer teşhisi koymak için tekrarlayan testler yapılmaktadır. Bunlardan sonra hastaya Alzheimer teşhisi konmaktadır.

ALZHEIMER HASTALARININ YAKINLARI HASTAYA YARDIMCI OLMAK İÇİN NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

Alzheimer hastasının başlangıç seviyesindeki şikayetler göz ardı edilmemelidir. Bu yüzden de hastanın bir an önce unutkanlık, adres kaybı, yakın hafıza, uzak hafıza kayıpları ihmal edilmemeli ve bu hastaların bir an önce hastaneye, nöroloji doktoruna başvurmaları sağlanmalıdır. Hastalığın orta ve ileri seviyelerinde fiziksel aktivitelerde ve muhakemelerde kayıp olduğu için hastaların yakınları da bu hayattan çok etkilenmektedir. Normalde kendi kendilerine yaşamını sürdürebilen bu hastalar, artık aile yakınlarının desteği ile yaşamlarını sürdürebilmektedir.

Alzheimer hastasının depresyona girmemesi ve toplumdan uzaklaşmaması için ailenin hastaya destek olması, onunla konuşması, aktif hayatını devam edebilmesini sağlaması, gerekiyorsa günlük hayattaki aktiviteleri beraber yapması önerilmektedir. Alzheimer hastalarının aileleri bazen grup olarak bir araya gelir. Çünkü hastalığın paylaşılması ve yapılabileceklerin kendi aralarında tartışılması ile hem hastalığa olan direnç arttırılır hem de bilinç seviyesi arttırılır.

ALZHEIMER HASTALIĞI TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?

Alzheimer hastalığı, şu anki teknolojik ve bilimsel bilgimiz ile tam tedavi edilebilen bir hastalık değildir. Hastalığın tedavisindeki amaç hastalığı uzun süreli bir hale getirmektir, aynen bir şeker hastalığı gibi.

Alzheimer ilerleyen bir hastalıktır, tedavi edilmeyen bir Alzheimer hastasına literatürde yazdığına göre ortalama sekiz yıl ömür biçilir. Bu yüzden hastalığı uzun zamana yayılan bir hale getirmek tıbbın şu anki tedavi şeklidir. Bunun için hastalara ilaç tedavisi veriyoruz. Tabii ki bunun yanında psikiyatri desteği, fizik tedavi ve en önemlisi aile desteği bu hastalıkta en önemli tedavi şeklidir.

En Çok Aranan Haberler