İki çocuk annesi Julie Back küçükken zamanının büyük çoğunluğunu annesi ve babasıyla geçiriyordu. Büyüdükçe annesi ve babasına karşı daha da bağlı bir evlat haline geldi.
Maalesef Julie’nin annesi hayatını kaybetti. Artık tek ebeveyni babası olduğundan babasının üstüne titremeye başladı. Annesini kaybetmesinin üstünden bir sene geçmişti ki bu sefer de babasına Alzheimer teşhisi koyuldu.
Alzheimer olan babasının yaptığı onu ağlattı
Hayatı bir anda değişti.
Hemen çocuklarıyla beraber babasının yanına yerleşti. Hiç beklemediği bir anda tanımadığı bir insanın babasına yaptığı iyilikle hayatları bu kez iyi yönde değişmeye başladı.
Julie Bick’in Carlee ve Brantlee ismindeki 8 ve 10 yaşlarındaki iki çocuğu vardı. Babasına Alzheimer teşhisi koyulunca onun yanına taşınmaya karar verdi.
Julie, Love What Matters’a “Hayatımda böyle bir değişiklik yapabilecek cesarette olduğumu ben de eskiden bilmiyordum. Ne olursa olsun babamın yanına olmak istedim. Annem hayatını kaybetmeden önce onunla çok vakit geçiremedim ve buna hala pişmanlık duyuyorum” dedi. Julie hiç tereddüt etmeden babasının yanına taşındı. “Babam çok sevindi. O kadar babacan birisi ki hiç tanımadığı insanlarla bir anda kaynaşıp dost olabiliyor” dedi. Julie bir yandan çocuklarına bir yandan da babasına bakmaya başladı. Bazen çok yorulduğu da oldu elbette.
Julie zamanla babasında hastalığın belirtilerini gözlemlemeye başladı. Julie, babasının hastalığının ilerlememesi adına belirti rutinler edinmesini sağladı.
Babasıyla her sabah temizlik işçisi Harold’ın konuşmasını sağladı. Temizlik işçisiyle babasının konuşmasına kendisi aracı olsa da aralarındaki sohbetin ilerlemesini sağlayan kişi temizlik işçisi oldu.
"Harold arkadaşım"
Julie “Harold’ın geldiğini duymadığımız günlerde Harold gelirdi ve geldiğini belli ederdi. Hatta bazen kapımızı çalar ve çöpü teslim almak istediğini söylerdi” dedi. Bir pazartesi sabahı, Julie’nin babası kızından dışarıya sandalye taşımasında yardımcı olmasını rica etti. Sandalyeye oturup Harold ile karşılıklı sohbet edecekti. Julie “Bir gün babam bana gelip ‘Harold benim arkadaşım. Dinine bağlı ve iyi anlaşıyoruz’ dedi. O gün gözlerim doldu” dedi.
Julie son olarak şunları söyledi:
“Bir gün durup dururken bir şey aklıma geldi. Babam her ne kadar hafızasını kaybetse de muhtemelen bana olan sevgisini asla kaybetmeyecek diye düşündüm. Onları yan yana oturup sohbet ederken gördüğümde babama biraz da olsa yardımcı olduğumu gördüm ve gözyaşlarımı tutamadım. Hayatta harika insanlar var ve küçük iyilikler büyük şeylere yol açabiliyor. Harold’a yaptıklarından ötürü teşekkür ediyorum.” Harold yoğun çalışma şartları altında bile olsa Julie’nin babasıyla her gün konuşuyor. Kendisini tebrik etmek gerek.